'Ulusal birlik ilkeleri Kürt evinin taşıyıcı kolonları olacak'

KNK Konsey üyesi Dr. Kamûran Berwarî, ilkeler taslağı için "Biz ulusal birliği Kürt evinin çatısı olarak görüyoruz. İlkeler de o evin taşıyıcı kolonları olacak" dedi.

Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) uzun süredir devam ettirdiği Kürt ulusal birliği çalışmalarının ikinci tur görüşmelerine 9 Ağustos günü Hewlêr'de düzenlediği basın toplantısıyla başladı. 15-16 Temmuz tarihinde Süleymaniye'de düzenlenen ulusal birlik tartışma platformunda alınan kararla Kürdistan'ın dört parçası ve Avrupa'da 5 çalıştayın düzenlenmesi ve ardından da Ulusal Kongre'ye gidilecek geniş kapsamlı bir konferans düzenlenmesi kararı alınmıştı.

KNK'nin ulusal birlik çalışmaları, hedefleri, yaptığı görüşmeleri ve Hewlêr'deki basın toplantısında açıkladığı "Ulusal Birlik Çalışması İlke ve Prensipler Taslağı"nı bizzat çalışmanın içerisinde yer alan KNK Konsey üyesi ve aynı zamanda Duhok Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Kamûran Berwarî'ye sorduk. Temel hedeflerinin Kürt Ulusal Kongresi'ni gerçekleştirmek olduğunu kaydeden Berwarî, ilkeler taslağı için de "Ulusal birliğin taşıyıcı kolonları" tanımlaması yaparak, "Çalışmanın sağlıklı yürümesi ve birlik çalışmasının başarıya ulaşması için mutlaka bazı ortak noktaların olması gerekiyor" diyor.

* Sizler KNK olarak uzun süredir ulusal birlik için çalışıyorsunuz. Geçtiğimiz günlerde Süleymaniye'de düzenlenen çalıştay sürecine nasıl geldiniz?

Bizler KNK olarak 2011 yılından beri ulusal birlik için çalışmalar yürütüyoruz. O tarihten beri birçok çalıştay, konferans ve panel yapıldı. Son olarak da 15-16 Temmuz 2017 tarihlerinde Süleymaniye'de Kürdistan'ın dört parçasından siyasi parti, toplumsal kesimler, sivil toplum örgüleri ve aydın, yazar ile kanaat önderlerinin katılımıyla geniş çaplı bir çalıştay düzenledik. O çalıştayda Kürt halkının ulusal birlik için karar vermesini, yani gerekli mi ya da değil mi demesini öğrenmek istedik. Dolu dolu geçen iki gün oldu ve gelen partilerin tamamı projelerini sundular. Orada ortaya çıkan 14 maddelik sonuç bildirgesinde ulusal birlik çalışmalarını sürmesi kararı çıktı.

* Bundan sonraki çalışma takvimiz nedir?

Süleymaniye'deki çalıştayda ulusal birlik çalışmalarının ikinci ve üçüncü aşamasına geçilmesi kararlaştırıldı. Bunun üzerine bizler de ikinci aşamanın çalışmalarını 9 Ağustos günü Hewlêr'de düzenlediğimiz basın toplantısıyla resmi olarak başlattık. Süleymaniye çalıştayında alınan karar gereği ikinci aşamada Kürdistan'ın dört parçası için birer, Avrupa ve dünyanın diğer yerlerinde yaşayan Kürt halkı için de bir çalıştay düzenlenmesi kararlaştırılmıştı. Bu çalışmalar başlamış durumda.

Bundan sonraki çalışmalarımızın nasıl yürüyeceğine dair de ortaya bir ilkeler taslağı koyduk. Bunu kamuoyuyla paylaştık. Bizler bunların kesin ve kati prensipler olduğunu iddia etmiyoruz ve bu taslağın tartışılmasını istiyoruz. Halkımızın temsilcileri ve aydın, yazar, akademisyenlerimizin kanaatlerini almak için ikinci tur görüşmelerine başladık. Sunduğumuz 21 maddelik 'Ulusal Birlik Çalışması İlke ve Prensipler Taslağı' olumlu tepkiler almaya başladı ve bu somut durum görüşmelerimize de yansımaya başladı.

* Ulusal Birlik Çalışması İlke ve Prensipler Taslağı'nın mahiyeti ve amacı nedir?

Biz ulusal birliği, Kürt evinin çatısı olarak görüyoruz. İlkeler de o evin taşıyıcı kolonları olacak. Örneğin eğer bir ev yapıyorsan bazı kolonlarının olması lazım. Ulusal birliğin de bazı taşıyıcı kolonlarının olması gerek. Ulusal birliğin de kolonlarının bu ve buna benzer ilkeleri olacağını söylüyoruz. Çalışmanın sağlıklı yürümesi ve birlik çalışmasının başarıya ulaşması için mutlaka bazı ortak noktaların olması gerekiyor. Mesela Kürdistan'ın özgürlüğü, ortak diplomasi, ortak savunma vs. gibi. Bunların ne olacağını ve nasıl yürüyeceğimizin temel maddeleridir bunlar.

* Taslak diyorsunuz, anladığım kadarıyla daha tam olarak olgunlaşmış bir şeyden bahsetmiyorsunuz...

Bu maddelerin kesin olmadığını ve bir taslak olduğunu bir kez daha belirtmek istiyorum. Yapılacak olan parça çalıştaylarına katılacak siyasi güçler de projeleriyle gelecek ve bizler de onlarla birlikler gelen projeleri ortaklaştıracağız. Hem parça hem de Avrupa ve dünya çalıştayları gerçekleştirdikten sonra da bin kişinin katılmasını öngördüğümüz büyük bir Ulusal Birlik Konferansı düzenlemeyi hedefliyoruz. O konferansta da gelen projelerin tamamının ulusal bir projeye dönüştürmesini öngörüyoruz. Orada seçilecek olan bir komisyonun da Ulusal Kongre Hazırlık Komitesi olmasını planlıyoruz. O kurumun artık adı nasıl olacak orada belirlenecek. Ama bir çatı örgütün olması gerekir.

* Süleymaniye çalıştayında ulusal birlik çalışmalarını devam ettirmek için Kürdistan'ın dört parçasındaki siyasi partilerden tam destek aldınız mı?

Süleymaniye çalıştayı bunun için bir adımdı. Büyük bir adımdı. Biz orada ulusal birliğin gerekli olup olmadığını Kürt halkının temsilcilerine sormak istedik. Orada çıkan sonuç da ulusal birliğin elzem olduğu sonucuydu. Bundan aldığımız meşruiyetle bizler de ulusal birliğin ikinci aşama çalışmalarını başlattık. Bu meşruiyetle çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Biri beğenir, biri beğenmez, bir devlet karşı çıkar biri çekiştirir diye geri adım atmayacağız. Halkımız ve Kürdistan'ın özgürlüğü bizden ne istiyorsa biz de ona göre hareket edeceğiz.

* Konferanstan sonraki adım ne olacak?

Az önce sözünü ettiğim büyük konferanstan sonraki adım artık Ulusal Kongre'dir. Orada da iki bin, iki bin beş yüz kişinin katılmasını öngörüyoruz. Orada da artık ulusal kurumların oluşturulması gerek. Mesela Kürdistan diplomasisi nasıl olmalı, Kürtlerin bir temsilcisi Birleşmiş Milletler'de olmalı mı, Kürt kurumları dünyanın değişik yerlerinde temsilciliklerini nasıl kurmalı, ortak bir savunma nasıl olmalı ve daha birçok konu orada görüşülüp tartışılıp kararlaştırılacak. Bunları Ulusal Kongre'nin işleri olacak.

* Süleymaniye çalıştayına sadece Kürtlerin katılması, yani diğer Kürdistani parti ve güçlerin katılmaması kimi çevrelerce eleştirilmişti.

Evet, bazıları Kürtler Ortadoğu'da ve dünyada bu kadar ileri adımlar attıktan sonra dar-milliyetçi bir çizgiye mi kayıyor, diye sormaya başladı. Hayır, böyle bir şey yok. Bizler bunu etnik ve dar çerçevede ele almıyoruz. Bizim sözünü ettiğimiz Kürdistaniliktir. Türk, Arap ve Fars devletlerinin yaptığını yapmıyoruz. Bizler burada Kürtlerin bir ittifakının olması için çabalıyoruz. Bu bir haktır. Mesela Amerika'da nasıl ki 50 eyalet varsa, İtalya ve Almanya'da eyaletler varsa, başka yerde nasıl ki kantonlar varsa bizler de kendimizi yöneteceğimiz bir kurumsallaşmanın sahibi olmayız. Bizler bir ittifaktan söz ediyoruz.

* Yeni bir modelden mi söz ediyorsunuz?

Ortadoğu için de bizim projelerimiz var. Nasıl ki Avrupa Birliği varsa bizler Ortadoğu için de benzer bir yapıyı oluşturup sınırları anlamsızlaştırabiliriz. Aramızdaki sınırları kaldırıp birlikte de yaşayabiliriz. Yine Türkiye, İran, Irak ve Suriye için de sınırları ortadan kaldıracak bir birliktelik oluşturabiliriz. Bunu konfederal bir sistemle yapabiliriz. Bunlar geleceğin planlarıdır. Yine bu devletler demokrasi ve özgürlükler temelinde kendilerini katı ulus-mezhep-etnisitelerden kurtararak federal yapılara bürünebilirler. Ama bu devletlerin demokrasi ve özgürlük için bir planları yok. Arap devletlerine baktığımızda İslamiyet öncesi mantıklar hareket ediyorlar, İran'a baktığımızda hala Safevilerin yönettiği gibi yönetmek istiyor, Türk devletine baktığımızda Orta Asya'daki kafa ile hareket ediyorlar.

* Bu söyledikleriniz ne kadar mümkün?

İran, Türkiye, Irak ve Suriye Ortadoğu'da çözüm gücü olmayı beceremediler. Bunu başaramadıkları gibi sorunun kaynağı da oldular. Başta bu sınırları çizenler olmak üzere Amerika, Avrupa Birliği, Rusya ve demokrasi ile özgürlüklerden yana olan herkesin bunu görmesi gerekiyor. Eğer İran Ortadoğu'da söz sahibi olmak istiyorsa, İran'da yaşayan tüm halkların ve farklılıkların haklarını tanımalı. Aynı şekilde Türk devleti, söz sahibi olmak ve Kürtlerle birlikte yaşayacaksa Türkçü, Turancı ve şoven politikalarından vazgeçmeli. Bu söylediğimiz anlayışlar çözülüyor. Ortada kan revan içerisinde bırakılmış Kürdistan var. Ortadoğu'da üçüncü dünya savaşı yaşanırken, artık eskisi gibi yaşam olmayacak.

* Peki nasıl bir yaşam olacak?

Sınırlar çizilirken kimse bize sormadı. Kürdistan bölünürken bizim rızamız dışında oldu. Bizler Kürdistan'ın her parçasının kendi kaderini belirleyeceği bir sürecin içerisindeyiz. Buna da halkımız karar verecek. Bugün Kürdistan arasında çizilen sınırların bekçiliğini yapanlar bunu daha ne kadar yapabilecek? Sykes-Picot ile Lozan'ın bekçiliği daha ne kadar sürdürülebilir? Onun için bugün bizim attığımı adımlar uzun soluklu adımlardır. Bunlar bugünden yarına olabilecek şeyler olmayabilir ama bu mantıklı olarak atılan adımlardır. Bugün için anlaşılmasında, idrak edilmesinde sorunlar olabilir ama geleceği belirleyecek adımlardır.

* Yeniden ulusal birlik çalışmalarına dönecek olursak, Süleymaniye'de düzenlenen çalıştayın katılımı nasıldı ve orada nasıl bir atmosfer oluştu?

Çalıştay öncesi yaptığımız görüşme turlarında hiç kimse katılmayacağını söylemedi. Nitekim öyle de oldu. Ama çalıştayın yapılacağı akşam birkaç parti bizimle irtibata geçerek, katılmayacaklarını söyledi. Bir, iki parti de irtibata geçmeden gelmedi. Ama bunların sayısı bir elin parmak sayısını geçmez. Eğer Kürdistan'ın dört parçasındaki 110 partiden sadece 5 parti gelmemişse, katılım oranı yine de yüzde 95 gibi bir orana tekabül ediyor. Bu çok önemlidir. Süleymaniye çalıştayında nedeni ne olursa olsun katılmayan partilerle de diyalogun sürdürülmesi ve katılımlarının önündeki engelleri ortadan kaldırma çalışmalarının sürmesi kararı çıktı. Bizler katılmayanların bazılarıyla irtibata geçtik. Katılmama kararı alan bir parti de çalıştayda ilk konuşma hakkının kendisine tanımasını istedi. Böyle bir şartları olmuştu ama kongre ve çalıştaylarda partiler arasına ayrım koymayacağımızı belirtmiştik. Bu büyüklük, küçüklük meselesi değil. Büyüklük-küçüklük, halka hizmetle olur.

* İlke ve prensipler taslağınızı açıkladıktan sonra KNK olarak nasıl bir tepki aldınız?

Şimdiye kadar gelen tepkiler çok olumlu. Çünkü KNK'nin ulusal birlik çalışmasını ne kadar ciddi ele aldığı görülmeye başlandı. Ümit ediyorum ki, bizler bu şekilde somut adımlarla ulusal birliğimizin sağlanması için emin ve sağlam adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz. Parti ve siyasi güçlerimizin koordinasyonunu sağlayarak tüm Kürdistan'a hizmet etmelerini sağlayacak ve Kürdistan'ın menfaatlerini tüm menfaatlerin üstünde tutacak bir konumda mücadelelerini sürmelerine yardımcı olacağız. Her parti ve gücün çevre ile ilişkilerini sürdürmesi, halkına hizmet etmesi ama başka güçlerin hizmetine girmeyecek şekilde mücadelesi temel prensibimizdir.