DBP: AKP darbesinin önüne direnerek geçilebilir

DBP, AKP'nin darbeci ve siyasi soykırımcı uygulamalarına karşı ortak mücadele ile başarı elde edilebileceğini belirtti. Parti teşkilatlarında görev alma çağrısında bulunan DBP, ulusal birliğin önemine de dikkati çekti.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), 8 Kasım'da Amed'de düzenlediği olağanüstü toplantısının sonuç bildirgesini açıkladı.
Bildirgede, AKP'nin 15 Temmuz'u bahane ederek kendi darbeci uygulamalarını hayata geçirdiğine, bu kapsamda Kürt siyaseti ve barış, demokrasi güçlerine saldırdığına dikkat çekildi.
AKP rejiminin kendisine ait olmayanı, biat etmeyeni yıkmaYA, gözden düşürmeYE veya gasp etmeye çalıştığına vurgu yapılan bildirgede, "Gelinen aşamada, AKP ancak bir savaş konsepti temelinde varlığını idame ettirebiliyor" denildi. Bildirgede, HDP eş genel başkanları ile milletvekillerinin ve DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel'in tutuklanmasının da bu konseptin son halkası olduğu vurgulandı.

'ÖRGÜTLÜ MÜCADELE İLE DAĞITABİLİRİZ'

İçte ve dışta AKP darbesine karşı tepkilerin anlamlı ancak yetersiz olduğunun belirtildiği bildirgede, devamla şu ifadelere yer verildi:

"AKP'nin Türkiye’yi sürüklediği çıkmazın önüne geçilebilir. Darbeye karşı mücadele bir haktır ve aynı zamanda bir insanlık görevidir. Darbeye karşı duruş insanın kendisine, çevresine ve insanlığa karşı saygısını ifade etme mücadelesidir. Her yurttaşın bu temelde sorumluluk göstermesi elzemdir. AKP rejimi kendisini gösterebildiği kadar güçlü olmadığını biliyoruz. Örgütlü bir mücadele sayesinde topluma dayattığı savaş konsepti dağılacaktır. Bu savaş konseptine karşı mücadele zeminlerinde bulunmanın ve destek vermenin her yurttaşın, Türkiye’nin aydınlık geleceğinden ve demokratik tasavvurundan yana olan her gücün temel sorumluluğu olduğuna inanıyoruz. Milletvekillerinin tutuklanmasıyla sandık iradesi ve 6 milyon oy alan bir partinin seçmen iradesi yok sayılmıştır, rencide edilmiştir ve seçmenin iradesi gasp edilmiştir. Tüm ahlaki, hukuki ve siyasi normlar dışlanmıştır. Zorun, baskının ve kaba kuvvetin mekanizmalarıyla başta Kürt siyaseti olmak üzere Türkiye nin demokrasi dinamiklerine ve vatandaşın iradesine  saldırılmıştır. Milletvekillerinin tutuklanmasıyla yeni bir durum ortaya çıkmıştır. Bu yeni durum temelinde demokrasi mücadelesini daha üst bir aşamaya çıkarmak temel hedefimizdir. 
Kürdistan’da Kürt halkının büyük yıkımlar ve ağır koşullar altında geliştirdiği direniş ile batıda aydınların, akademisyenlerin, yazarların, sivil toplum örgütlerinin, emek hareketi ve sosyalistlerin geliştirdiği mücadeleyi ortaklaştırarak, çok daha yaygın ve kapsamlı düzeye çıkarmak için tüm imkanlarımızı seferber edeceğimizi belirtmek istiyoruz. 

KÜRT PARTİ VE KURUMLARA ÇAĞRI

Tüm Kürt siyasi parti, kurum ve oluşumları, AKP’nin Kürtlerin iradesini yok sayan ve tutuklamalarla cezalandırmayı seçen politikasına karşı ulusal birlik temelinde, Kürt halkının iradesini ve değerlerini korumak için birlikte mücadele platformlarını oluşturmaya çağırıyoruz. 

'TEŞKİLATLARIMIZDA GÖREV ALALIM'

Merkez Yürütme Kurulu toplantımız AKP’nin Kürt siyasi hareketinin örgütlü gücünü dağıtmak, Kürt halkının demokratik siyasetteki  öncülükte yoksun bırakmak için yüzlerce ve hatta binlerce HDP ve DBP’li siyasetçi ve aktivisti bu süreçte gözaltına almış ve çoğunu da tutuklamıştır. Halkımızın mücadelesinin öncüsüz ve iradesiz bırakılmaması için demokratik Kürt siyasetinin geleneğinden gelen ve geçmişte yöneticilik yapmış, geçmişte mücadelenin içerisinde görev yürütmüş tüm arkadaşlarımızı ve siyasetçilerimizi parti teşkilatlarımızda görev almaya ve bu tarihi dönemde sorumluluklarına sahip çıkmaya çağırıyoruz."