DBP: Tüm kararlılığımızla mücadeleye devam!

DBP MYK toplantısının sonuç bildirgesinde, "AKP’nin çağ dışı uygulamalarına karşı örgütsel sürekliliği koruyacağız, demokratik mücadelemizi tüm kararlılığımızla sürdüreceğiz" denildi.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Genel Merkezi, Merkez Yürütme Kurulu'nun (MYK) 31 Kasım’da Ankara'da yapılan toplantısının sonuç bildirgesini açıkladı.
Bildirgede, toplantı gündeminin ağırlıklı olarak  örgütsel çalışmalar, hükümetin DBP ve DBP'nin temsil ettiği kurumlar ile demokratik kesimlere yönelik hukuk dışı saldırı ve baskılarının ele alındığı vurgulandı.

'AKP POLİTİKALARI İFLAS EDİYOR'

Bildirgede şu ifadelere yer verildi:

"AKP hükümetinin içe ve dışa yönelik politikası; Türkiye’yi ciddi açmazlarla karşı karşıya bırakmış, dışa yönelik  hayalperest, agresif yönelimlerinden  dolayı çelişkiler derinleşmiştir. Ortadoğu politikası iflas etmiştir. AB ile ilişkileri çıkmaza sokmuştur. Ekonomi iflas eder duruma gelmiştir. Savaş harcamaları ekonomiyi bitirme noktasına getirmiştir. AKP siyasete ve uluslararası ilişkilerde takındığı otoriter tutumu dünyanın önemli güç merkezlerinde  ve uluslararası kamuoyunda güven kaybına yol açmış ve endişe ile izlenmektedir. 

İçeride KHK ile iç hukuk ve  evrensel  hukuku hiçe saymakta, adeta hukukla alay eden bir pozisyona girmiş bulunmaktadır. Kürt sorununa yaklaşımda, Umumi Müfettiş zihniyeti, Takrir-i Sükûn Kanunu ve  Şark Islahat uygulamasının adeta yeni bir versiyonunu devreye sokulmuştur. İçişleri Bakanı Süleyman soylu, Kürtleri ve Kürt siyasetini kastederek 'Onlara devleti öğreteceğiz' diyor. Hukuksuzluğun her türlüsünü bir devlet öğretisi olarak dereye sokmuş bulunmaktadırlar. Bir zamanlar 12 Eylül generalleri de  toplum üzerinden Kürtler üzerinden  yaptıkları hukuk ve insanlık dışı uygulamalarla  övünmek ve baskı kat sayısını artmak istediklerine bildirilerin de 'Tarihe bakın' diyorlardı. Endişeleri olmasın; Kürt halkının hafızasında bahsettikleri devlet öğretisi de ve geçmiş tarihi uygulamalar da canlı biçimde varlığını korumaktadır. Hafızalarda yer edinen bir başka gerçek daha var o da Kürt halkı zulme karşı geçmişte boyun eğmedi, bugün de boyun eğmeyecekler, Türkiye’nin eşit ve özgür vatandaşları konumuna  varana kadar demokratik mücadelelerini sürdüreceklerdir. Üzerimizde baskı düzeyi neye varırsa varsın boyun eğmeyeceğiz. Türkiye’nin temel sorunları ve Kürt sorununun çözümünde  barışçıl, demokratik siyasette ısrar edeceğiz.

'MÜCADELE GERİ ADIM ATTIRIYOR'

AKP’nin milliyetçi otoriter, baskıcı temelde Türkiye'yi yeniden  inşa etme projesi şimdiden büyük itiraz ve tepkiyle karşılanmakta, baskı ve zorun gücüyle yapılacak bir inşa bu coğrafyanın kimyasının  kaldıramayacağı bir gerçek olarak ortaya çıkmıştır. 'Cinsel istismar düzenlemesi'yle Meclis'te geçirilmek istenilen yasa, toplumda büyük bir itiraz ve tepkiyle karşılandı ve AKP geri adım atmak durumunda kaldı. Kadınların mücadelesi bu önemli başarıyı ortaya çıkardı. AKP için geri adım atma süreci başlamıştır."

SİYASİ SOYKIRIM OPERASYONLARI

Bildirgede, önceki MYK toplantısından bugüne kadar tutuklamaların arttığına da dikkat çekilerek, şu bilgiler verildi:

"Önceki MYK toplantımızdan bugüne yaklaşık iki hafta içerisinde Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanımız Sayın Ahmet Türk, Bitlis Belediye Eş Başkanlarımız Hüseyin olan ile Nevin Daşdemir, Güroymak Belediye Eş Başkanımız Senayet Atan ile Mehmet Emin Avras, Malazgirt Belediye Eş Başkanlarımız Halis Coşkun ile Memnune Söylemez, Cizre Belediye Eş Başkanımız Kadir Konur, Siirt Belediye Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, Dersim Belediye Eş Başkanlarımız Mehmet Ali Bul ile Nurhayat Altun ve Silopi Başverimli Belde Belediye Eş Başkanlarımız Rabia Takas ile Tahir atış tutuklanmıştır. Yine bu süreçte  200’ün üzerinde parti yöneticimiz ve belediyeler personellerimiz gözaltına alınmış ve önemli bir kesimi tutuklanmıştır. Soykırım operasyonları kapsamında yine yüzlerce belediye personellerimiz görevlerinden ihraç edilmiş ve bir çok belediyelerimizin yetkilerin elinde alınmıştır."

'ÇAĞ DIŞI UYGULAMALARA KARŞI MÜCADELEMİZ SÜRECEK'

DBP, bildirgenin sonunda, "Partimize yönelik çağ dışı  uygulamalara rağmen örgütsel sürekliliği koruyacağız, demokratik mücadelemizi tüm kararlılığımızla sürdüreceğiz" mesajını vererek, şunları kaydetti:
"Toplantı sürecimizde Adana'nın Aladağ ilçesindeki kız öğrenci yurdunda çıkan yangında 11 kız öğrenci ve 1 bakıcının hayatını kaybettiği ve 20'nin üzerinde öğrencinin yaralandığı acı olay yaşanmıştır. Başta hayatını kaybeden çocuklarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz. Ailelerinin acılarını paylaşıyor, baş sağlığı dileklerimizi iletiyor, yaralılara da acil sefalar diliyoruz. Bu büyük acıya  yol açanların yargı önünde mutlaka  hesap vermeleri gerekir. Hükümet ölümlerde ve yaralanmalarda sorumluğunu görmeli, faturayı başkalarına değil, direkt kendisine kesmeli ve kamuoyunun vicdanını rahatlatacak, kamuoyunu tatmin edecek bir yaklaşım ortaya koymalıdır."