Dersim: 15 Ağustos Kürt halkının umudu oldu

Dersim: Zagros’tan Cilo’ya, Xakurke’den Zap’a, Avaşin’e, Dersim’den Amanos, Karadeniz’e kadar gerillanın başlattığı hamle, 15 Ağustos’tan sonra daha da güçlü, daha da etkili, daha da sonuç alıcı bir tarz da derinlikli bir şekilde yürütülecektir.

ANF’ye konuşan HPG Askeri Konsey Üyesi Seyitxan Dersim, 33’üncü yılını geride bırakan 15 Ağustos diriliş gününü sağlayan, karanlık geri gidişten çöküşten, artık üstü betonlaşmış bir halk gerçekliğinden, uyanışa getiren çıkışı yapan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı selamlayarak, Efsanevi gerilla komutanı Mahsun Korkmaz’ı (Agit) ve devrim şehitlerini de andı.

15 Ağustos hamlesi öncesinde Dersimli olmaktan kaynaklı olarak bu hamleyi uzaktan takip ettiğini belirten Dersim, “O dönem, düşmanın asimile ve göç politikaları neticesinde kendi topraklarımızdan Amed merkeze yerleşmiştik” dedi.

Dersim’in Mazgirt ilçesini bırakarak, Amed'de yaşamaya mecbur kılındıklarını da söyleyen Dersim, o süreci 'toplumun Sünni ve Alevi diye birbirinden ayrıldığı, insanlar arasında güvensizliğin geliştirildiği, kimsenin kendi anadilinde konuşamadığı, kendi kimliğini bilincinde olmadığı bir dönem' şeklinde değerlendirdi.

Dersim, PKK’nin öncü kadrolarından Mazlum Doğan’ın zindan direnişinde şehit olması sonrasında, cenazesini almak için yakın aile dostları olan anne ve babasının Amed’de cenazeyi almak için aylarca beklediğini de söyledi. Aile dostları olan Mazlum Doğan’ın anne ve babası ile daha sonra PKK saflarına katılan abisinden kaynaklı olarak Kürdistan Özgürlük Hareketi’ni daha yakından tanıdığını belirten Dersim şunları dile getirdi:

“Bir taraftan düşmanın sivil polisleri, askerleri ailem üzerine baskı kurarken, babama iş yerinde baskılar yaparken o aileyi sahiplenmemiz nedeniyle evimiz devriye arabalarıyla gözetleniyordu. Sivil polisler sürekli izliyor, çevremizdeki insanlara, aynı mahallede yaşadığımız insanlara 'bunlar tehlikeli, Dersim’in belalı Alevileri ya da Kızılbaşları' olarak tanıtıp korkutma ve sindirmeyi hedefliyorlardı. Giderek gelişen ve artan baskının, bir ölüm karşısında düşmanın bunca duyduğu korkunun. Nedenlerini anlama merakı bende gün be gün arttı, içimizde bir ateşe bir fırtınaya dönüştü.”

Erdoğan diktatörlüğü şahsında AKP ve MHP ittifakı ile geliştirilen bu dönemin 80 darbesinin farklı bir versiyonu olduğunu dile getiren Dersim şunları söyledi:

“Olağanüstü hallerle, kanun hükmünde kararnamelerle, tüm erkleri kendi şahsında toplayıp 80 döneminin daha da gerisinde politikalarla bu halkı sindirmeye çalışması, bu gerillayı bitirmeye dönük söylemleri tarihi tekerrürden başka bir şey değil. 80 darbesi de nasıl ki, o kör hücrelerde yenildiyse gerillanın öncülüğünde Mahsun Korkmaz arkadaş nasıl dirilişi ve zaferi kendi kişiliğinde somutlaştırıp büyük hamleci ruhuyla özgürlük yolunu bize gösterdiyse, bugünkü darbe de şu anda Kürdistan’ın birçok parçasında da yürütülen hamleler sayesinde de yenilgiden kurtulamayacağı bir gerçekliktir.”

Türk devletinin yıllardır dillendirdiği, “Bitirdik, bitireceğiz” söylentilerinin artık toplum içerisinde hiçbir değerinin itibarının kalmadığını belirten Dersim, bu tip propagandalarla bitişe giden sona giden ömrü uzatmaktan başka çırpınış olmadığını gösterdiğini vurguladı.

Zagros’tan Cilo’ya, Xakurke’den Zap’a, Zap’tan Avaşin’e, Dersim’den Amanos, Karadeniz’e kadar birçok alanda gerillanın başlattığı hamlelerin 15 Ağustos’tan sonra daha da güçlü, daha da etkili, daha da sonuç alıcı bir tarzda derinlikli bir şekilde yürütüleceğini sözlerine ekleyen Dersim yaşananları “AKP ve MHP hükümetin yaşayacağı sonun daha da hızlandırıcısı olacak' şeklinde değerlendirdi. Dersim şunları söyledi:

'Zagros sahasında Şehit Bedran Gındıkramo ve Şehit Nalin Muş arkadaşlar şahsında başlatmış olduğumuz hamlede daha köklü daha farklı daha sonuç alıcı bir tarzla tüm dünya kamuoyuna da Türkiye kamuoyuna da gerillanın bir daha bu hükümetin ‘bitirdik, bitireceğiz’ söylemlerini gerçekliğini bir kez daha yalanlarla dolu politikalarını göstermek açısından bir kez daha gerilla karşısında yenilgiden kurtulamayacak. Bundan sonra kurtuluşun, zaferin örgütlendirmesi ayağa kaldırılması olacak. Sadece dağda değil Türk metropollerinden tutalım, Kürdistan şehirlerinde yaşanan aylarca süren direniş Çiyagerler şahsında bize gösterdi. Bu direniş zaferi örme açısında temelini daha da güçlü kılma bunun harcını daha da sağlamlaştırma açısından buralarda başlatılan hamle dalga dalga, gün gün, ay ay önderliğimizin özgürlüğüyle, toplumumuzun özgürleşmesiyle, Türkiye toplumunun özgürleşmesiyle de sonuçlanacak ve zaferi halkımıza tüm topluma büyük bir gururla hediye edeceğiz. Bu anlamda tekrardan gün vesilesiyle zafer kişiliğini kendinde somutlaştıran Agit arkadaş şahsında önderliğimizle, özgür bir toplumda buluşmanın büyük hasretini gerçekleştirme temelinde tüm Türkiye toplumunu özgürleştirmenin, şehitlerimize bağlılığımızın bir gereği görüyor ve bu sözü tekrardan halkımıza veriyor ve bugün vesilesiyle halkımızın diriliş gününü şimdiden kutluyorum.”