‘Evimize gidiyoruz’

Rakka’nın özgürleştirilmesi için başlatılan Fırat’ın Gazabı hamlesi devam ediyor. Hamlede yer alan savaşçılar da evlerine daha fazla yaklaşmanın heyecanını da yaşıyor.

Bu savaşçılardan birisi de annesi Kürt, babası Arap olan savaşçı olarak Ebû Neşat ismini kullanan Abdullah Abdullatif.

Fırat’ın Gazabı hamlesi başladığı günden bugüne emin adımlarla Rakka merkeze doğru yol alıyor. İki ana kol olarak Ayn Îsa beldesi ve Silük kasabasının güneyindeki kırsaldan ilerleyen güçler çok sayıda önemli köy ve mezrayı DAİŞ çetelerinden temizledi. Alanda bulunan halkın güvenliği, barınma ile temel gıda ihtiyaçları da savaşçılar tarafından karşılanıyor.

Hamle güçlerinin büyük bir kısmı Arap savaşçılardan oluşuyor. Rakkalı göçmenler de savaşçılar arasında önemli yer tutuyor.

Rakka merkeze doğru yol aldıkça da savaşçılar biraz daha heyecanlanıyor. Evlerine, topraklarına doğru ilerliyorlar. İlerlerken heyecanlanan savaşçılardan birisi de Ebû Neşat.  Annesi Kürt, babası Arap olan Ebû Neşat bir QSD savaşçısı. DAİŞ çeteleri zulmünde daha fazla yaşayamayacaklarını anlayınca Tıl Ebyad’a (Girê Spî) sığınmışlar. Sığındıktan sonrada QSD saflarında yerini almış. Ebû Neşat’tan önce ağabeyi de DAİŞ çetelerine karşı yürütülen savaşta yer almış ve bir ayağını kaybetmiş.

Ebû Neşat’ın DAİŞ çetelerine öfkesi çok büyük. Çetelerin zulmünden, sahte Müslümanlıklarından, yaşadığı topraklardan uzak kalmasına sebep oldukları için DAİŞ çetelerine öfkesi çok büyük. “Rakka’da kaldığımız süre içerisinde tam bir cezaevi hayatı yaşıyorduk. Bizim bildiğimiz uyguladığımız Müslümanlığın dışında bize başka Müslümanlıkla alakası olmayan bir şeyler dayatıyorlardı” diyen Ebû Neşat, tüm bunlara katlandıklarını, ama en üzüldüğü noktasının ise çetelerin zulmünden dolayı topraklarından uzak kalmak olduğunu ekliyor.

Ebû Neşat şimdi bir özgürlük savaşçısı olarak Rakka’ya doğru ilerliyor. Çetelerden temizledikleri her arazi, her köyde de heyecanı daha da artıyor.  Ve ekliyor, “Bu operasyonun içinde olmaktan çok mutluyum uzun zamandır uzak kaldığım evime toprağıma gidiyorum ve bunu da savaşarak yapıyorum.”