Fırat Nehri, Tabqa Barajı ve özgürlük için yol alan namlular…

Ortadoğu insanlığının başına 2013 yılından bu yana bir lanet olarak çöken DAİŞ çeteleri başta Kürt halkının fedakar evlatları olmak üzere bölgede yaşayan halkların çocukları tarafından gün gün tarihin çöplüğüne doğru atılıyor...

DAİŞ çetelerini bu topraklardan geldiği çöplüğe temizleme operasyonlarının en önemlisi ise şu anda yürütülen Rakka’nın özgürlüğü Fırat’ın Gazabı Hamlesi. Bu çerçevede 5 Kasım 2016’da Rakka merkeze yaklaşık elli kilometre uzaklıkta Eyn Îsa kasabası civarında başlatılan hamle şimdi Rakka kapılarına dayanmış durumda. Rakka kapısından içeri girmenin en önemli basamağı da Fırat Nehri üzerine kurulmuş olan Tabqa kasabasının özgürleştirilmesi.

Tabqa kasabası Rakka’nın anahtarı. Rakka kapılarının kilidini açacak operasyon 21 Mart gecesi iki koldan başlatıldı. Bir kol kasabaya baraj tarafından yönelip kasabaya giren baraj yolunu yarıya kadar çetelerden temizlerken diğer kol Fırat Nehri üzerinde kurulu olan Tabqa barajını havadan ve suyun üzerinden geçerek kuşatma amaçlı yola çıktı. Kasabaya batı ucundan giriş yapmak isteyen operasyon güçleri çok kısa bir zamanda önemli oranda kasabanın batı ve güney kısmında bulunan köy ve mezraları DAİŞ çetelerinden temizlerken Suriye’nin en önemli havaalanı olan Tabqa Havaalanı’nı da çetelerden temizledi.

21 Mart’ta başlayan bu hamle gücü her geçen gün kasabaya daha yaklaşıyor. Kasabayı kuşatan güçlere destek amaçlı yoldaşları her gün baraj gölü üzerindeki feribotlarla destek olmaya devam ediyor. Özgürlük savaşçılarının geçişine ve yoldaşlarına destek için giderken yaşadıkları heyecana ortak olduk.

Kuzey Kürdistan’ın dağlarından çıkıp gelen Fırat Nehri bu barajda onlarca daha başka Kuzey Kürdistan sularını içinde barındırıyor. Bu baraj gölünün içinde Munzur’u, Murat’ı, Peri’yi, Kürdistan’ın yüksek dağlarından eriyip gelen karlardan oluşan onlarca derenin suyunu gördük. Yüksek dağlardan düz ovaya inip gelen Kürdistan sularının kardeşçe yaşayışını üzerinden geçerken hissettik. Fırat Nehri üzerinde kurulu olan Tabqa barajını yaklaşık iki saatlik bir yolculukla geçtik. Ucu bucağı görünmeyen baraj gölü üzerinde yol alırken masmavi Fırat bu topraklara bereket içimize de ferahlık yaydı.

Yol arkadaşlarımız ise özgürlük, özgürleştirme için yol alıyorlardı. Yol ve yolculuğun sonunda özgürlük varsa yol ve yolculuk anlamlıdır ve bu yol ve yolcular o özürlüğün kendileriydi. Fırat’ın batı kıyısından üzerine sekiz araba yanlarında üç taka ve sayısı elliyi bulan Fırat’ın Gazabı Özgürlük savaşçılarıyla yaklaşık iki saat Fırat’ın masmavi suları üzerinde yolculuk yaptık. Yolcular Kürt ve Arap özgürlük savaşçılarıydı. Halkların kardeşliği için omuz omuza savaşa giden bu özgürlük savaşçıları Ortadoğu’nun gerçek yüzleriydi. Savaşçılar bir kısmı uzun sürecek yolculuğu bilmelerinden dolayı bir süre sonra dinlenmeyi seçtiler ama büyük bir kısmı masmavi Fırat suyundan mest olarak, hayranlıkla namlularını ve yüzlerini karşı kıyıya yoldaşlarına kavuşacakları ve omuz omuza Tabqa’nın özgürlüğü için savaşacakları yoldaşlarına çevirdiler.

Fırat üzerinde ilerlerken güneydoğu yönünde Caber kalesi tam güney yönünde Tabqa kasabası kuzey batı yönünde DAİŞ çetelerine rağmen yol alarak tam batı yönünde yaklaşık iki saat yol aldıktan sonra kıyıya ulaştı. Kıyıda görev yapan savaşçıların kılavuzluğunda feribottan inerek daha iç bölgelere Tabqa kasabası yönünde yol aldık. Anlamlı yolda anlam için savaşa giden savaşçılarla yol almak çok keyifliydi…