Halk iradesi demir parmaklıkların arkasında

HDP eş genel başkanları Demirtaş ve Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu partili 10 vekil ile DBP Eş Genel Başkanı Tuncel ve KJA Sözcüsü Ata ile temsilini bulan halk iradesi, siyasi iktidarın emriyle demir parmaklıkların arkasında.

HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu partili 10 vekil ile DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve KJA Sözcüsü Ayla Akat Ata ile temsilini bulan halk iradesi, siyasi iktidarın emriyle demir parmaklıkların arkasında. İçten ve dıştan gelen tepkilerle gittikçe köşeye sıkışan siyasi iktidar ise, siyasi darbeye meşru bir kılıf giydirme telaşında. 

Saray/AKP iktidarının Kürt halkına karşı yürüttüğü savaş doğrultusunda kentlerin yakılıp, yıkılması sokak ortasında cinayetler işlenmesi ve işkence tezgahlarının kurulmasının ardından bu kez halkın iradesi olarak seçtiği isimler hedefte. Hazırlanan ‘Çökertme Planı’nın bir adımı olarak, verilen talimat ile harekete geçen savcı ve hakimler Kürt halkının iradesini temsil eden siyasetçileri bir bir hedef alıp, tutuklayarak sonuç alma arayışında.

BELEDİYELER KAYYUM İLE GASP EDİLDİ

11 Eylül'de yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Batman ve Hakkâri’nin de aralarında olduğu 28 belediyeye kayyum atanmıştı. Kayyum atanan bu belediyelerden 25'i, Demokratik Bölgeler Partisi'nin (DBP) yönetimindeydi. Hedef alınarak kayyum atanan belediyelere daha sonra 21 Eylül'de Şırnak'ın İdil ilçesi ve 5 Ekim'de Amed'in Hani ilçesi belediyeleri eklendi.

TASFİYENİN İLK HEDEFİ KIŞANAK VE ANLI OLDU

25 Ekim’de ise, bu kez Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Büyükşehir Belediye Eşbaşkanları Gültan Kışanak ile Fırat Anlı gözaltına alındı. 5 gün boyunca Emniyet’te sorgulanan Gültan Kışanak “silahlı örgüte üye olma”, Fırat Anlı ise “Devletin egemenliği altındaki topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik eylemlerde bulunduğu” iddiasıyla tutuklandı. Eşbaşkanların tutuklanmasının hemen ertesinde 1 Kasım günü Amed Büyükşehir Belediyesi de kayyum atandı. Böylece el konulan DBP’li belediye sayısı 28’e yükseldi.

TUTUKLAMA KJA’YA UZANDI

 Eşbaşkanların gözaltına alınmasına yönelik belediye binası önünde yapılan protestolar sırasında gözaltına alınan BDP eski Batman Milletvekili ve Kongreya Jinên Azad (KJA) Sözcüsü Ayla Akat Ata da, “örgüt yöneticiliği” suçlamasıyla çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldu.

HDP’YE GECE YARISI KORSANVARİ OPERASYON

Her üç ismin tutuklanmasını Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik siyasi darbe izledi. 3 Kasım’ı 4 Kasım’a bağlayan gece, bulundukları adreslere ve HDP Genel Merkezi’ne yapılan baskın ile aralarında Eş Genel Başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu 13 milletvekili korsanvari bir şekilde gözaltına alındı.

Diyarbakır, Şırnak, Hakkari, Van ve Bingöl cumhuriyet başsavcılıklarının başlattığı soruşturmalar kapsamında gözaltına alınan isimlerden Demirtaş ve Yüksekdağ ile birlikte 9 milletvekili, aynı gün çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Tutuklanan diğer isimler HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Amed Milletvekili Nursel Aydoğan, Şırnak milletvekilleri Leyla Birlik ve Ferhat Encu, Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım ile Hakkari milletvekilleri Selma Irmak, ve Abdullah Zeydan oldu. Sırrı Süreyya Önder, Ziya Pir ve İmam Taşçıer ise, denetimli serbestlik hükümleri uygulanarak serbest bırakıldı. Dün de Hakkari  Milletvekili Nihat Akdoğan tutuklandı.

İfade vermeye gitmedikleri için haklarında gözaltı kararı bulunan partinin Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız ve Van Milletvekili Tuğba Hezer Öztürk'ün ise yurt dışında olduğu belirlendi.

59 VEKİLDEN 55’İ HAKKINDA TAM 511 FEZLEKE! 

HDP’li 59 milletvekilinden 55 hakkında hazırlanmış çok sayıda fezleke bulunuyor. Haklarında fezleke hazırlanmış bu 55 milletvekili hakkındaki dosya sayısı tam 511. Tutuklanan ve hakkında en fazla dosya bulunan isim ise Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş. Demirtaş hakkında hazırlanan fezlekelerde, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "silahlı örgüte üye olmak" ve "örgüt adına suç işlemek" gibi iddialar yer alıyor. 

Tutuklanan diğer Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ hakkındaki fezlekelerde ise "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, terör örgütü propagandası yapmak, suç işlemeye alenen tahrik, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, devletini, yargı organlarını, askeri ve emniyet teşkilatını alenen aşağılama, devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma, suçu ve suçluyu övmek" gibi suç iddialarda bulunuluyor. Tutuklanan ve haklarında fezlekeler bulunan partili diğer milletvekilleri için de yine benzer suçlamalar sözkonusu.

YARGI TİYATROSUNA FİGÜRAN OLMADILAR…

 

Haklarındaki bu suçlamalara karşı savunma yapmayan tutuklanan HDP’li siyasiler, savcılık ve hakimlik sorgularında kendilerini sadece halkın ve seçmenlerin siyaseten sorgulayabileceğini ifade ederek, “Şaibelerle dolu bir siyasi geçmişe sahip olan Erdoğan emretti diye başlatılan bu yargı tiyatrosuna figüran olmayı kabul etmediklerini” kaydetti. Verdikleri bu mesajın ardından tutuklanan isimler, tutuklanarak farklı cezaevlerine konuldu. 
 

TUTUKLAMANIN SON HALKASI DBP EŞ GENEL BAŞKANI TUNCEL

 

Bazı HDP’li vekillerin çıkarıldıkları Diyarbakır Adliyesi önünde yapılan protesto eylemi sırasında ise Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel gözaltına alındı. 6 Kasım günü mahkemeye çıkarılan Tuncel, “silahlı örgüte üye olmak ve örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklanarak diğer Kürt siyasetçiler gibi yine cezaevine konuldu. 

 

Halk iradesi temsil eden Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu HDP’li 10 vekil ile DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve KJA Sözcüsü Ayla Akat Ata, siyasi iktidarın emriyle hala demir parmaklıkların arkasında. Maruz kalınan bu siyasi darbe üzerine toplanan HDP Meclis Grubu ve MYK’si ise, yasama organındaki faaliyetlerini durdurma kararı aldı.

Hem alınan bu karar ile birlikte siyaseten teşhir olan Saray/AKP iktidarı, hem ülke içerisinde sokağa kadar inen tepki ve protestolar hem de ülke dışından yükselen diplomatik tepkiler nedeniyle köşeye sıkışmış durumda. Ancak buna rağmen hala başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olmak üzere hükümet yetkilileri ve AKP’li siyasiler, yaptıkları açıklamalarla gerçekleştirilen siyasi darbeye meşru bir kılıf bulma telaşında.