HDP: Lice’de AKP'nin talimatıyla savaş suçu işleniyor!

Lice'nin Mişref köyüne giderek askerin katliam girişimine ilişkin gözlemlerde bulunan HDP heyeti, savaş suçunun işlendiğini ifade etti.

Askerlerin köylüleri yere yatırarak işkence yaptığını ve yaralılara müdahale edilmesine izin vermediğini aktaran heyet, Bakan Soylu'nun talimatıyla Kürt köylerine saldırıldığına dikkat çekti. Heyet, saldırılara tepki göstererek, "Ne Kürtler bu ülkede bitebilir ne de HDP" mesajını verdi.

Amed'in Lice ilçesine bağlı Mişref (Bağlan) köyünde "sokağa çıkma yasağı" öncesi helikopter ile köylülerin taranması sonucu 2'si ağır olmak üzere 3 sivil yaralanmıştı. Köylülerin taranmasının ardından aralarında Amed milletvekilleri Ziya Pir, Feleknas Uca ile Sibel Yiğitalp ve partinin yöneticilerinin de bulunduğu HDP heyeti köye giderek incelemelerde bulundu. Heyet gözlemlerini ve incelemelerini HDP Amed İl Binasında yaptığı basın açıklamasıyla kamuoyuyla paylaştı.

Pir, dün akşam Lice'nin Bağlan köyünde yaşanan olayın ardından harekete geçtiklerini, Valilik'ten hala konuya ilişkin bir yanıt alamadıklarını ifade ederek, "Diyarbakır kentinde ölümler oluyor, sivil ölümler oluyor ama ilin valisi ilin seçilmiş vekillerine bilgi vermekten aciz durumda" dedi.

'YARALILAR HASTANEYE DEĞİL, KARAKOLA...'

Hakkari'de insansız hava aracı tarafından katledilen Mehmet Temel'in ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıklamalarını hatırlatan Pir, "Bu tür hatalar olabilir şeklinde yapılan açıklamadan sonra sivil katliamlar için açık çek verilmiştir. Biz bunu duyduktan sonra 'eyvah' dedik. 'Önümüzdeki günlerde yine katliamlar olacak' dedik, 24 saat geçmeden haberler gelmeye başladı" diye belirtti.

Köye gittiklerinde halkın hala yaşananların şokundan dolayı sokağa çıkamadığını ifade eden Pir, gözlemlerini de şöyle aktardı:

"Biz köye gittiğimizde kimse sokaklarda yoktu. Bizi gördükten sonra insanlar sokağa çıkmaya başladılar. Biz yaralıların aileleriyle, köylülerle görüşmeler yaptık. Dün akşam saat 8'den itibaren köyün iki noktasına helikopterlerle indirme yapılmış. O köye normalde daha önce de yasak ilan edildiğinde halk aranarak bildirilirmiş. Ama dün akşam yasak ilan edildikten sonra köylülere haber verilmemiş. Dolayısıyla köylüler hala tarlalarında ve sokaklarındalar.

İndirme yapıldığı an itibarıyla yıllardır köyde yaşayan, 13 çocuk babası 60 yaşındaki Celal Yıldırım ve o sırada traktör kullanan 3 çocuk babası emlakçı Bedran Yıldırım aracın üzerindeyken taranmış. Baba Celal kafasından ağır yaralı ve şu an yoğun bakımda. Oğlu ise sivil bir yurttaş. Tedavisi yapılması gerekirken şu an karakolda. 300 metrelik uzaklıktaki diğer noktada ise Münir Serin tarlasını sulamadan dönerken arkadan taranıyor. Bu yaralılar sokaklarda bekletiliyor. Köylüler müdahale etmek istiyor ama askerler izin vermiyor."

'YERE YATIRIP IRKÇI KÜFÜRLER ETTİLER'

Daha sonra teker teker bütün evlerin aranarak GBT'lere bakıldığını söyleyen Pir, "GBT yapılırken, aramalar yapılırken çocuk, kadın, anne, erkek dinlemeden hepsi yüzüstü yere yatırılıyor ve Kürt olmalarından dolayı hakaret ve küfürlere maruz kalıyorlar. Kamuoyunun duyarlılığının ardından yaralılar saatler sonra hastaneye sevk ediliyor. Köylülerin ifade ettiğine göre askerler bir ceset getiriyor. Şu anda bildiğimiz yaralılar Celal, Bedran ve Münir isimli yurttaşlar. Getirilen cesedin kimliği hakkında bize bir bilgi ulaşmış değil" dedi.

'SÜLEYMAN SOYLU'NUN TALİMATI'

Nusaybin'de de "yasak" ilan edildiğini hatırlatan HDP'li Ziya Pir, şöyle konuştu: "Aynı katliamın olmasından korkuyoruz. Adeta Süleyman Soylu'nun talimatıyla Kürt köylerinde askeri tatbikatlar uygulanıyor. Bu canlı tatbikat dediğimiz olayda sivillere mermi sıkılmaktadır, bunun adı savaş suçudur. Bu savaş suçunun önünü 2014 senesinde Recep Tayyip Erdoğan 'Çocuksa çocuk, kadınsa kadın, ne gerekiyorsa yapın' diyerek açmıştı. Süleyman Soylu'nun açıklaması da 'Kürtler sahipsizdir, onları istediğiniz şekilde öldürebilirsiniz' anlamındaydı. Böyle bir İçişleri Bakanı normalde o koltukta bir dakika oturamaz. Başka ülkelerde olsa Savunma Bakanı bir dakika oturamaz, çoktan istifa ederlerdi. Ne Kürtler bu ülkede bitebilir ne de HDP bitebilir."