İşkence raporuna rağmen hala dava açılmadı

Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatlarından Gülhan Kaya, Urfa'da iki müvekkiline işkence yapan polisler ile işkenceyi gizleyen savcı ve doktorlar hakkında derhal dava açılması gerektiğini belirtti.

Mehmet Ali Genç ve Metin Kösemen adlı gençlerin Urfa'da gözaltında tutuldukları 12 gün boyunca işkence gördüklerinin adli tıp raporu ile belgelenmesine rağmen polisler ile işkenceyi gizleyen doktorlar ve "İşkence yok, suçtan kurtulmak için uyduruyorlar" diyen savcı Muhammet Ali Korkmaz hakkında dava açılmadı.

Geçtiğimiz Temmuz ayında Urfa'da 12 gün boyunca gözaltında tutulan devrimci gençler Mehmet Ali Genç ve Metin Kösemen'in gördüğü işkence belgelendi.

Adli tıp uzmanı Mehmet Ali Malkoç tarafından hazırlanan raporda, iki gencin tutuldukları Haliliye İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Urfa Emniyet Müdürlüğü TEM Şube'de gördükleri işkence ayrıntılı olarak yer aldı.

Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen adli tıp raporunda gençlerin bedenlerinde görülen bulgular ile anlatımlarının uyumlu olduğu belirtildi, "Bulgular işkence anlatımı ile uyumlu" denildi.

İşkence izlerini tespit eden doktor Malkoç, iki gencin gözaltında tutuldukları 12 gün boyunca çıkartıldıkları doktorların ise muayenelerini İstanbul Protokolü'ne göre yapmadıklarını belirtti.

İKİ GENCİN İFADESİ DAHİ ALINMADI

İşkencenin belgelenmesine rağmen, ilgili polisler hakkında hala dava açılmış değil.

Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatlarından Gülhan Kaya, müvekkilleri gözaltındayken şikayetçi olduklarını hatırlattı, "Adli tıp raporunun ardından müvekkillerimizin psikolojik muayenesi için Antep Üniversitesi'ne sevklerine karar verildi" dedi.

Müvekkillerinin gördükleri işkence ile ilgili ifadesinin dahi alınmadığına dikkat çeken Kaya, şunları söyledi: "Müvekkillerimize yönelik işkence üzerine görevli polisler ile il ve ilçe emniyet müdürleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştuk. Ayrıca müvekkillerimiz hakkında özensiz rapor tutarak işkenceyi gizleyen doktorlar ile ilgili de suç duyurusu yaptık. Ancak geçtiğimiz Temmuz ayından bu yana şikayetçi olduğumuz görevlilerin ifadesi hala alınmış değil. Savcılık, Antep Üniversitesi'nden gelecek raporu bekliyor. Ancak buna gerek yok. Çünkü ortada ayrıntılı olarak hazırlanmış bir adli tıp raporu var."

Müvekkilleri hakkında "örgüt üyesi oldukları" iddiasıyla iddianame hazırlayan savcı Muhammet Ali Korkmaz'ın iki gencin gördüğü işkenceler üzerine "suçtan kurtulmaya çalışıyorlar" iddiasında bulunduğunu hatırlatan Avukat Gülhan Kaya, "Soruşturma aşamasında da savcı Korkmaz'a müvekkillerimizin işkenceye maruz kaldığını, derhal gözaltı işlemine son verilerek adliyeye çıkartılması gerektiğini söylemiştik. Ancak bu taleplerimizi karşılık bırakan savcı, iddianamesinde de müvekkillerimizin yaşadığı işkence için 'suçtan kurtulmaya çalışıyorlar, işkence yok' yorumunu yaptı" dedi.

'POLİS KADAR SAVCI DA SUÇLUDUR'

"İşkence yapan polisler kadar işkenceyi gizleyen savcılar da suçludur" diyen Avukat Kaya, savcı Muhammet Ali Korkmaz'ın da işkenceyi gizlediği için yargılanması gerektiğini belirtti, "Bunun için savcı hakkında hem Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na başvuracağız, hem de suç duyusunda bulunacağız" diye konuştu.

İDDİANAMEDEN

İki gencin tutuklu olarak yargılandıkları davanın iddianamesini yazan savcı Muhammet Ali Korkmaz, iki gencin gördüğü işkenceler üzerine "suçtan kurtulmaya çalışıyorlar" iddiasında bulunmuştu.

Savcı Korkmaz, iddianamede şu sözlerle işkenceyi savundu: "Örgüt üyelerinin birçoğunun yaptığı gibi aleyhlerine delil oluşturmamak için işkence iddiasıyla açlık grevi yaparak savunma yapmadıkları...

... şüphelilerin sorgudaki savunmalarının suçtan kurtulmaya dönük olduğu..."

İŞKENCE RAPORUNDAN

Adli tıp uzmanı Mehmet Ali Malkoç tarafından hazırlanan rapora göre, Metin Kösemen, dövüldüğünü, çıplak aramaya maruz kaldığını, ardından da tecavüz ile tehdit edildiğini anlattı. Polislerin kendisini sürekli "Cop sokarız, anneni babanı öldürürüz, kız kardeşine tecavüz ederiz", "Konuşursan konuş yoksa tecavüz ederiz", "Savcı da biziz Allah da biziz" diyerek tehdit ettiğini belirten Kösemen, 6 polisin kendisini bir odaya kapatarak üzerine çullandıklarını, güneşin altında saatlerce beklettiklerini söyledi. Cinsel organını sıkılarak cinsel işkenceye maruz kalan Kösemen, başına copla vurulduğunu, "Filistin askısına alacağız", "Helikoptere çıkartacağız" diye tehdit edildiğini de anlattı.

Mehmet Ali Genç de çıplak arama, dayak, kelepçeleme gibi işkencelere maruz kaldığını, "Seni ibne yapacağız, erkek olamayacaksın artık, seni DAİŞ'lere vereceğiz, kafana kurşun sıkar atarız" şeklinde cinsiyetçi küfür ve tehditlere maruz kaldığını anlattı. Açlık grevinin dördüncü gününde ağzına kolanya sıkıldığını, su ve şeker ihtiyaçlarının karşılanmadığını belirten Genç, cinsel organını sıkılarak cinsel işkenceye de maruz kaldığını kaydetti.