GÖRÜNTÜLÜ

Kerküklü gençler: Tecride karşı herkes alanlara çıkmalı

İmralı işkence ve tecrit sistemine tepki gösteren güney Kerküklü Kürt ve Türkmen gençler, herkesi Türk devletinin uygulamalarına tepki göstermeye, çağırdı.

Türkiye zindanlarında 50. güne yaklaşan açlık grevcilerine de desteklerini dile getiren gençler, “Eğer bu uygulamalar devam ederse bizim de eylemlerimizin rengi değişecek’’ mesajını veriyorlar.

Dün Kerkük’te eylem yapan gençler, amaçlarına ilişkin ANF’ye konuştular:

Hawrê Feridun: Biz bu eylemi önderliğimiz üzerinde iki yıldır süren tecride ve Türkiye zindanlarında tutsakların işkence ve hak ihlallerine karşı yürüttükleri açlık grevlerine destek amaçlı yapıyoruz. Bu eylemimizle güney halkının da dikkatini bu durumu çekmek istiyoruz. Tabi sadece güney Kürdistan halkı değil, tüm halkımız ve insan hakları kuruluşları da bu açlık grevlerine karşı ilgisiz kalmamalı ve her şekilde sahip çıkmalıdır.

Mihemed Cemil: Biz burada zindanlarda açlık grevi gerçekleştiren arkadaşlarımıza destek amaçlı ve tabi en önemlisi önderliğimiz üzerindeki tecride son verilmesi için bir yürüyüş gerçekleştiriyoruz. Dört parçadaki tüm halkımız bu duruma daha fazla duyarlı olmalıdır. Biz direnişi büyüttükçe mücadelemiz başarıya ulaşacaktır. Kürt halkı mücadelesini yükselttikçe faşist Türk devletinin sonuç alması mümkün değildir.

Balin Faris: Biz gençlik hareketi olarak Önderliğimiz üzerinde yürütülen tecride karşı hiçbir zaman sessiz kalmayacağız ve bunu kabul etmeyeceğiz. Tüm halkımızın da bu tecride karşı daha güçlü tepki göstermesi gerekir. Eylemlerimizin daha güçlü katılımlarla olması gerekir. Zindandaki arkadaşların direnişi çok değerlidir. Onlar bir amaç uğruna bu eylemi geliştiriyorlar. Bizim de aynı şekilde sahip çıkmamız gerekir. Özellikle gençler Kürdistan’ın her tarafında daha örgütlü bir şekilde eylemlerini yapmalıdırlar.

Özer Atilla: Ben bir Türkmenim. Zindandaki insanlara açık zulüm yapılıyor. Bu insanlar açlık grevinde ölüm sınırına ulaştılar. Biz Kürt ve Türkmen gençler olarak Kerkük’te herkese o zindanlarda yaşananları anlattık. Birlikte, güzelce yaşamak varken neden insanlar birbirlerini öldürsünler ki? Şimdi herkes bilmeli ki, siyasetçiler hep bu halkı eziyorlar. Ne zamana kadar Türkmen halkı ve Kürt halkı sessiz kalacak. Biz aslında bu siyasetçilerin bizim için ne yaptıklarını bilmiyoruz. Oysa bilmeliyiz. O açıdan yapılanların hiçbiri halka hizmet etmiyor. Oysa bütün halklar güzel şeyleri hak ediyorlar. O zaman sormak gerekir, bu insanlar neden zindanlara atıldılar? Neden zindanlarda bedenlerini ölüme yatırıyorlar? Bu nasıl bir şeydir? Dünyanın neresinde bu yapılır?

Zindanlarda yapılanları ne İslamiyet, ne Şii, ne Sünni mezhebi kabul eder. Onun için biz kesinlikle bu yapılanları kabul etmiyoruz, karşılarında duruyoruz.