‘Lice’de köylülere ateş açıldı, yaralılara işkence yapıldı’

Lice'de Türk askerleri tarafından taranan Celal Yıldırım'ın kızı Maviş Yıldırım, tüm yaşananların 'sokağa çıkma yasağı' ilan edilmeden gerçekleştiğini ve işkencelerin inkar edildiğini vurguladı.

Amed’in Lice İlçesi'ne bağlı Mişref (Bağlan) Köyü'nde 'sokağa çıkma yasağı' öncesi helikopter ile köylülerin taranması sonucu 2'si ağır olmak üzere 3 sivil yaralandı. Dün Mişref'e giderek incelemelerde bulunan HDP heyeti de, askeri indirme yapıldığı an itibariyle Münir Serin isimli yurttaşın tarlasını sulamadan dönerken arkadan tarandığı, Celal Yıldırım (60) ve o sırada traktör kullanan Bedri (Bedran) Yıldırım'ın (24) ise helikopterle tarandığı bilgisini paylaştı. HDP heyeti ayrıca, Celal Yıldırım’ın kafasından ağır yaralı halde yoğun bakımda olduğunu ve oğlu Bedri Yıldırım'ın ise gözaltında tutulduğunu bildirdi.

'SİLAH VE BOMBA SESLERİ DUYDUK, 5 DAKİKA İÇİNDE OLDU’

Bölgedeki kadın gazetecilerin ulaştığı Celal Yıldırım'ın kızı Maviş Yıldırım ise yaşananları anlattı. Maviş Yıldırım, "Ben, abilerim, babam evde oturmuştuk yemek yiyorduk. Yemekten sonra babam Celal Yıldırım (60) ve abim Bedri Yıldırım (24) tarla sulamak için traktöre binip köye doğru gittiler. Olay da tam da bu anda oldu; yani evden çıktıktan 5 dakika sonra. Babam ve abimin evden ayrılışlarının beşinci dakikasında birden silah ve bomba seslerini duyduk" dedi.

'DUMANLAR YÜKSELDİ, ASKERLER HER YERİ ABLUKAYA ALDI’

Seslerin ardından köyün içinden yoğun dumanlar çıktığını söyleyen Maviş Yıldırım, her yerin askerlerle çevrili olduğunu aktararak, şöyle devam etti: "Sesi duyar duymaz balkona koştuk ve köyün içinden yoğun bir duman yükseldiğini gördüm ve hemen evden çıkıp köye doğru koştum. Köye vardığımda her yeri asker sarmıştı, köyü helikopterlerle ablukaya almışlardı. Yaşananlardan korkan köylüler evlerine kapanmıştı, köy meydanında hiç kimse kalmamıştı."

Maviş, annesi ve kuzenlerinin "Yaralı var mı?" diye defalarca sorduğu askerlerin ise kendilerine, "Hiç kimseye bir şey olmadı, her şey yolunda uzaklaşın" dediğini kaydeti.

‘YARALILARA İŞKENCE EDİLMİŞ’

Taranma anında yaşananları görgü şahitlerinin anlattıklarını söyleyen Maviş, şöyle devam etti: "Babamı ve abimi köyün içine girer girmez helikopterlerle tarıyorlar. Olay gerçekleşirken traktörü süren abim ve traktörün arkasında oturan babam o patlama ile kendilerini traktörden yere atıyorlar. Kendilerini patlamaların etkisiyle traktörden yere atan babam ve abime sonrasında silahla ateş açılıyor. Helikopterden açılan silahlarla babam başından ağır yaralanıyor. Daha sonra babam ve abim olay yerinde, askerler tarafından kıyafetleri zorla çıkartılıp darp ediliyorlar."

'İŞKENCE YAPTILAR, SONRA İNKAR ETTİLER’

Olay yerine geldiğinde babası Celal Yıldırım'ın protez dişlerini ve sigara kutusunu, abisi Bedran Yıldırım'ın ise atletini yerde gördüğünü dile getiren Yıldırım, "Olay yerine geldiğimde gördüğüm her şeyin fotoğrafını çektim, çünkü böylesi işkenceler sonradan 'Yapılmadı' denilerek inkar ediliyor" diye konuştu.

Olaydan sonra kendilerine 'sokağa çıkma yasağı' olduğu ileri sürülerek ambulans gönderilmediğini aktaran Yıldırım, "Sokağa çıkma yasağı yoktu, öyle bir şey anons edilmedi, daha önce sokağa çıkma yasağı ilan edilmeden önce anonslarla duyurulurdu. Sokağa çıkma yasağının olduğunu söylüyorlar ama sokağa çıkma yasağı saat 21.00'de ilan edildi. Tarama, paylama saat 20.30'da gerçekleşti. Yaşanan patlama sonrası sokağa çıkma yasağı ilan edildi" diye aktardı.

‘ABİMİ NEREYE GÖTÜRDÜLER’

Köye giriş ve çıkışların kapanmasıyla milletvekillerinin kendilerine helikopter gönderdiğini ve yaralı babasını helikopterle hastaneye yetiştirdiklerini, abisi Bedri'nin ise askerler tarafından alındığını ve hala kendisinden haber alamadıklarını aktaran Maviş Yıldırım, "Nereye götürüldüğünü bilmiyoruz" dedi.

Hastaneye geldiklerinde babalarının da kendilerine gösterilmediğini, hastane içinde ve dışında askerlerin beklediğini ve içeri girişlerin engellendiğini dile getiren Maviş Yıldırım, "Dünyada yaşanabilecek en büyük acının ne olduğu sorulursa, bir annenin çaresiz bekleyişidir derim" dedi.

HDP HEYETİ: İÇİŞLERİ BAKANININ TALİMATI, KATLİAM GİRİŞİMİ

Köylülerin taranmasının ardından aralarından Amed Milletvekilleri Feleknas Uca, Sibel Yiğitalp ve Ziya Pir ile partin yöneticilerinin de bulunduğu HDP heyeti köye giderek incelemelerde bulundu. Mişref'te bir katliam 'katliam girişimi' yaşandığını ve savaş suçunun işlendiğini ifade eden heyet, askerlerin köylüleri yere yatırarak işkence ettiğini ve yaralılara müdahale edilmesine izin vermediğini aktardı. Heyet, İçişleri Bakanının yaşananlardan bir gün önce yaptığı 'katliam' konuşmasını hatırlatarak, "Süleyman Soylu'nun talimatıyla Kürt köylerinde askeri tatbikatlar uygulanıyorlar" dedi.

Yaklaşık bir ay önce de Lice kırsalında başlatılan operasyonlarla Derxust (Dibek) köyü bombalanmış ve birçok arazide yangın çıkmıştı.