SİHA saldırısında yaralanan 2 kişi nezarette!

Hakkari’nin Oğul köyünde Mehmet Temel’in yaşamını yitirdiği SİHA saldırısında yaralanan 3 kişiden Musa Tarhan ve İbrahim Sak 2 gündür nezarette tutuluyor.

Hakkari’nin Oğul (Talê) köyünde Mehmet Temel’in (35) yaşamını yitirdiği silahlı insansız hava aracı (SİHA) saldırısında yaralanan 3 kişiden Musa Tarhan ve İbrahim Sak 2 gündür nezarette tutuluyor. Hastanede tedavileri devam ederken polislerce Hakkari Emniyet Müdürlüğü TEM Şube’ye götürülen 2 kişiden Tarhan’ın ağabeyi Fadıl Tarhan ise kardeşinin pansuman için hastaneye getirilebilme ihtimaline karşı hastane önünde nöbet tutuyor. Kardeşinin dün akşam saatlerinde pansuman için hastaneye getirildiğini dile getiren Tarhan, “Dün akşamüzeri kardeşimi hastaneye getirebilirler diye orada bekledim. Akşama doğru getirdiler. Polis minibüsünden yaya indirdiler. Acilde ilk kontrolü yapıldıktan sonra acil servisinde pansumanı yapıldı. Bu arada zaten bizi içeri almadılar. Ardından dışarı çıkarıldığında kapıda gördüm. Tekerlekli sandalyedeydi. Polis hemen araca bindirip emniyete götürdü” dedi.

‘KANLAR İÇİNDE NEZARETE GÖTÜRMÜŞLER'

Babasını görmek için emniyetine gittiğini ve Türkçe konuşması şartı ile 2 dakika babası ile görüştürüldüğünü belirten Musa Tarhan’ın oğlu Leşket Tarhan, babasının olay esnasında takma dişleri düştüğünü için yemek yiyemediğini aktardı. Babasının yaralarının ciddi olduğunu ve hastaneye kaldırılması gerektiğini vurgulayan Tarhan, “Benim babamı yaralı, kanlar içinde nezarete götürmüşler ve 2 gündür orada tutuluyor. Sağlık durumu iyi değil” dedi. Valiliğin, “işbirlikçi” açıklamasına tepki gösteren Tarhan, “Orası bizim köyümüz ve sürekli de gelip gideriz. Onlar kendilerini aklamak için böyle söylediler. Daha yargı süreci başlamadan böyle suçluymuş gibi aktarmaları ve hastane önünde polisin bizlere uyguladığı şiddet hakkında da davacı olacağız. Benim babam suçlu değildir” diye konuştu.

‘HER TARAFINDA YARALAR VAR’

Babasının katı yemek yiyemediğini belirten Tarhan, “Babam sulu yemek istemişti. Ben de sulu yemek götürdüm. Emniyette eğer Türkçe konuşursam sadece 2 dakika babam ile görebileceğimi belirtiler. Babamı gördüm. Durumu iyi değildi. Her tarafında yaralar var. Onlarca yerinde şarapnel parçaları var. Zaten patlama esnasında takma dişleri düştüğü için günlerdir yemek yiyemiyordu. Durumunu sordum. O da bizler üzülmeyelim diye iyi olduğunu söyledi. Babamın durumu ağır ve nezaret koşullarında kalmamalı. Bir an önce hastaneye getirilip tedavisinin devam ettirilmesi gerekiyor” ifadesinde bulundu. Tarhan, “Oradaki polisler jandarma ile görüştü ve her gün iki defa babama sulu yemek götürebileceğim söylendi. Ancak bugün gittiğimde beni kapıdan çevirdiler. Götürdüğüm yemeği verip vermediklerini bilmiyorum” dedi.

Babasının avukat görüşüne dahi tekerlekli sandalye ile getirildiğini belirten Tarhan, “Babam avukat ile görüşmüş. Avukatta babamın nezarette duramayacağı ve bir an önce hastaneye kaldırılması gerektiğini belirtmiş ama bir sonuç çıkmadı. Bu yüzden bugün savcılığa başvuracağız” dedi.

‘ALDIĞINIZ TALİMAT, ETTİĞİNİZ YEMİNDEN DEĞERLİ Mİ?'

Yaralıların hastaneden çıkışlarına izin veren hastane yönetimi ve doktorun Hipokrat Yemini’ne ters düştüğünü belirten HDP Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan da yaralıların yeniden tedavi edilmeleri için hastaneye geri getirilmeleri gerektiğini, bu konuda da gerekli makamlarla görüşeceğini belirterek, “Ağır yaralı olan hem de bomba yarası almış iki yurttaşımız iki gündür nezarette tutuluyor. Bu insanlar yaralı ve tedavilerin devam etmesi gerekiyor. Burada hastane başhekimine ve tedaviyi yapan doktorlara sesleniyorum, Hipokrat Yemini bu mu? Aldığınız talimat, ettiğiniz yeminden çok mu değerli? Bu yaralıların yaraları kanadığında ve hastaneye getirildiğinde sizin vicdanınız bunu nasıl kabul edecek? Yoğun bakım ünitesi zaten savcılık kararı ile yasaklanmıştır. Kimse oraya zaten yanaşamıyor bile. Neden bu insanlar oradan alınıp emniyete götürüldü" dedi.

DEVLETTEN 5 GÜNDE 3 FARKLI AÇIKLAMA

Devletin olaya dair 3 kez ifade değiştirdiğini hatırlatan Akdoğan, “Önce ‘örgüt üyesi’ yaptılar, sonra ‘işbirlikçi’ şimdi de İçişleri Bakanı’nın bizzat kendisi ‘hata olabilir’ diyor. Bu ciddi bir hatadır. Bombalama sonucu yaralanan insanlar var. Bu insanlar hastane odalarında elleri ranzaya bağlanmışlardı. Ayrıca 2 yurttaşımız 2 gündür devlet hastanesinde kalması gerekirken yaraları ciddi olmasına rağmen bu insanlar emniyette tutuluyor” diye konuştu.

‘BARO BAŞKANI SANKİ BURDUR’DA YAŞIYOR!'

Yaşananlar karşısında sessizliğini koruyan Hakkari Barosu’nu da eleştiren Akdoğan, “Burada ciddi insan hakları ihlalleri ve hukuksuzluklar yaşanmasına karın Hakkari Barosu Burdur’da yaşıyormuş gibi bir durumla karşı karşıyayız. Bir insan kendi görevini yapamıyorsa, sakıncalarını, sıkıntılarını görüyorsa, kaygılarını taşıyorsa, bu görevde kalmanın bir anlamı yok. Hata yapan da bu topluma karşı hesap verecek. Emniyettekilerin bile kendi ailesine sulu yemek getirip ‘yemek yiyemiyor’ dediği bir yaralı tutuklu için bir baro başkanının ziyarette bulunamaması ya da bir görevlendirmenin yapılmaması ciddi bir sıkıntıdır” diye konuştu.

Emniyette tutulan İbrahim Sak’ın Kardeşi Halil Sak, ağabeyi ile şu ana kadar kimsenin görüştürülmediğini ve durumu hakkında herhangi bir bilgi alamadıklarını belirtti.

Ağır yaralanan ve birçok ameliyat geçiren İsmail Aydın’ın ise Hakkari Devlet Hastanesi yoğun bakım servisindeki tedavisi devam ediyor.