'Saet xweş' hep yankılanıyor

HPG'nin vurduğu Kobra helikopterin düşürülüşünü kamerasıyla çekerken, ‘Saet Xweş’ sözü hafızalarda kalan Arhat Ba, şahadetinin birinci yılında anılıyor.

Gerillanın mücadelesini çekimleriyle dünyaya yansıtan gerilla ve savaş muhabiri Arhat Ba (Şakir Ek) yaşadığı son ana kadar da işini başarıyla yürütenlerdendi. Bugün Kürdistan dağlarında onlarca savaş muhabiri, Arhat’ın bayrağını taşıyarak mücadele ediyor.

Amed’in Bismil ilçesinin Girhabeş (Karatepe) köyünde doğup büyüyen Arhat, orta ve lise öğrenimini tamamladıktan sonra 2011 yılında üniversiteyi okumak için Türkiye metropollerine doğru yola çıkan bir Kürt gencidir. O, çoğu öğrencinin hayalini süsleyen Hacettepe Üniversitesi’ne felsefe okumak için yola koyulurken, ezbere dayanan bir felsefe dersi görmeyi hiç düşünmemiş, aklından bile geçirmemiştir. Büyük hayaller ve arayışlarla gittiği Hacettepe’de gördüğü ilk derslerde hayal kırıklığı yaşar. Evreni, doğayı, insanı, yaşamı anlamak isteyen bir bilgi avcısıdır. Henüz yolun başındayken okuduğu okul ve göreceği derslerin arayışlarına engel olmasının ötesine gidemeyeceğini anlar. O nedenle bilgiye, hakikate, sonsuzluğa giden yol arayışları gelişir. PKK’yi ve Kürdistan gerillasını düşünür. Sorgu dünyasını derinleştirecek; evrenin, doğanın, insanın ve yaşamın dilini öğrenip hakikate ulaşacağı en iyi yerin Kürdistan dağları olacağını düşünerek yol alır. Tereddüttü yoktur. 22 Nisan 2012’de Ankara’dan koparak hakikat yolculuğuna başlar. Yaklaşık beş yılını adar. Yaşamının 20 yılına sığdıramadığını PKK saflarında, gerilla yaşamında, doğa ile iç içe olduğu beş yıla doludizgin sığdırır. Daha fazlasını da sığdıracaktı…

GERİLLA BASININA DAHİL OLUR

Arhat, 2015 yılından itibaren gerillanın basın çalışmalarına dahil olur. HPG BİM bünyesinde yürütülen Şehit Deniz Fırat Basın okulunda eğitim gördükten sonra gerilla alanlarında savaş muhabiri olarak çalışma yürütür. Halil Dağlardan aldığı özgür basın geleneğini Kürdistan dağlarında en aktif yürütenlerden biri olur. Kar-kış, yağmur-çamur demeden en zorlu anlarda savaş mevzilerini gezerek gerillanın her anını, duygusunu, heyecanını, öfkesini kamerasıyla çeker. Gerillaya olan sevdasını, aşkını büyük bir coşkuyla makinasının kadrajına sığdırır. Özellikle Türk devletinin 24 Temmuz saldırıları sonrası Kürdistan’da yürütülen amansız savaşı an be an takip ederken, bulunduğu alanlarda gerilla eylemlerini, çatışma anlarını bire bir kayıt altına alır. Gerilla halayını çekerek gittiği eylem anlarını ve özgürlük tutkusunu yaşayarak çalışmalarına yansıtır. Kürdistan gerillasının yeni dönem hamle ruhunu dış dünyaya yansıtanlardan biri olmayı başarır. Tüm dünya O’nun kamerasının objektifinde gerillanın özgürlüğe olan sevdasını, boyun eğmez vakur duruşunu, gerillanın kararlılığıyla savaşın eskisinden çok farklı olacağını ve artık yeni bir dönemin başlamış olduğunu izler.

'SAET XWEŞ' HAFIZALARA KAZINDI

Gerillanın savaştaki tarz ve taktiğini en iyi belgeleyenlerden biri olurken, Çukurca ve Uludere hattındaki eylemleri bire bir yakından takip ederek, eylem anlarını kaydeder. 13 Mayıs 2016'da Hakkari’nin Çukurca ilçesinde gerillalar tarafından düşürülen Kobra tipi helikopterin görüntülerini çekerek savaşın yeni dönemini tüm dünyaya izlettirir. Gerilla zamanı olan ‘saet xweş’ sloganını atarak dönemin ruhunun nasıl olacağını tüm dünyaya duyurur.

Yine tarihi bir eylemde; Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı 2. Habur yolundan geçen askeri bir konvoya ve Tepê Yekmal karakoluna yönelik eylem de silahı ve kamerasıyla hazır bulunur, 10 Ağustos 2016'daki bu büyük eylemde 3 arkadaşıyla birlikte yaptığı son çekimler ardından şehit düşer.

HER YÖNÜYLE BİR PKK'LİYDİ

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, Arhat’ı anarken şunları söyledi: ‘‘Arhat arkadaş Kürdistan özgürlük mücadelesine kendisini her şeyiyle feda etmiş bir arkadaşımızdı. Düşmanına büyük bir öfke duyup buna karşı da savaşın en sıcak olduğu alanlarda bulunmak istiyordu. Her yönüyle çok yetenekli ve çalışkandı. Hem iyi bir gerilla hem bir komutan hem de çok iyi bir basın çalışanıydı. Kişiliğiyle, işiyle, yaşamıyla bir PKK’liydi. Bir elinde kamerası diğer elinde de silahı insana güven veren duruşuyla geleceği vaat ederdi ve öyle de oldu. 2015’le başlayan savaş sürecinden bu yana AKP bütün kayıplarını yalanlarla sakladı. Ancak Arhat’ın çektiği eylemlerin görüntüleri bu yalanların örtbas edilemeyeceğini gösterdi. Mücadelemize yeni kazanımların sağlanması ve büyük adımların atılması böyle değerli arkadaşlarımız sayesinde olmuştur. Halil, Cesur, Arjin, Deniz ve Nujiyan gibi düşmanımız karşısında çok yönlü savaşarak, hareketimize bağlılığını gösterdi. Dağ basın geleneğine, şehitlerine layık olarak onların izlerinde yürüdü. Savaşların medya üzerinde yürüdüğü bir dönemde, Arhat arkadaş savaş muhabirliğiyle en büyük cevabı verenlerden oldu.”

ÜLKESİNE ÇOK BAĞLIYDI

Arhat’ın gerilla arkadaşlarından Militan Afrin ise Arhat’ı şöyle anlatıyor: “Arhat arkadaş dağa ilk geldiğinde bizim yanımıza geldi. Onun ilk gördüğü kadın gerilla bendim ve bir kadın gerilla ile tanışmış olması onu heyecanlandırmıştı. Sürekli gerilla yaşamıyla ilgili sorular soruyordu. Yaşamımıza çok meraklıydı. Öyle heyecanlıydı ki o gece bir türlü uyumak istemiyordu. Kadın arkadaşlara çok saygı duyar ve sevgi beslerdi. Kadın arkadaşlara yaklaşımları çok derindi, Önder Apo’nun kadın özgürlük çizgisine bağlıydı. Ülkesine ve değerlerine çok bağlıydı. Özellikle Kürdistan’ın doğusu olan Rojhilat’ı çok severdi. Oraya ait her şeyi Rojhilatlı arkadaşlardan öğrenmişti. Rojhilat’ın kültürünü, şarkılarını, halaylarını bilirdi. Hep bir gün Rojhilat’a gideceğini söylerdi. Kobranın düşürüldüğü eylemde Arhat arkadaşı sesinden tanıdım ve büyük sevinç duydum.”

HEP ÖNCE O FARK EDERDİ

Arhat ile beraber Haftanin’de basın çalışmalarını yürüten gerilla Sara Tolhildan ise şunları paylaştı: “Arhat arkadaş 2015’te Haftanin’e geldi ve beraber çalışmaya başladık. Yaşama ve etrafa öyle duyarlıydı ki, yaşamın en gizemli yönünü hep önce o fark ederdi. Gerillanın en güzel gülüşlerini, dağların gizemli yanlarını görür ve sevgiyle hissederek kamerasına kaydederdi. Detayları en iyi O görürdü. Birlikte arkadaşların yanına çalışmaya gittiğimizde arkadaşlarla çok içten ilgilenir, hepsiyle teker teker sohbet ederdi. Arkadaşların dünyasına girmeyi severdi. Heyecanı, coşkusu, arkadaşlara ilgisi arkadaşları etkilerdi. İşine özenle yaklaşır ve çok önem verirdi. Basın çalışmalarını çok severek yapardı. Bunun kaynağı harekete olan bağlılığıydı. Kobranın düştüğü görüntüdeki sesi hepimizi çok heyecanlandırdı. Sesindeki soğukkanlılık ve özgüven hepimize güç verdi. Zaten o görüntüden sonra yaşadığımız heyecan bizim işimize daha güçlü sarılmamızı sağladı. O seste bütün gerillanın cesareti ve inancı vardı. Hem biz de hem de halkımızda büyük etki yarattı. Bugün dağda onlarca Arhat var.”