Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Hewlêr'de düzenlediği basın toplantısıyla, Kürdistan'ın dört parçası ve Avrupa'da düzenlenecek olan 5 çalıştayın ilke ve prensiplerini kamuoyuyla paylaştı. Hewlêr'de Kürdistan Komünist Partisi Genel Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısının ardından basın basına dağıtılan 21 maddelik "Ulusal Birlik Çalışması Prensip ve İlkeleri Belgesi Taslağı" şöyle:

"Kürdistan güçlerinin kolonyalist devletlere karşı mücadelesi yeni bir aşamaya girmiştir. Kürdistan ve Ortadoğu kaotik bir durumdan geçmektedir. Tahrip gücü yüksek bir savaş yaşanıyor ve bu savaşın ateşi de kimi zaman işgalci güçlerin saldırılarıyla kimi zaman da vekalet savaşlarıyla Kürdistan'ın yakmaktadır. Kürdistani güçlerin büyük direnişleri ve eşsiz kahramanlıklarına rağmen Kürdistan halkının can ve mal güvenliği hala tehdit altındadır.

"Mevcut koşullarda iç ittifak her zamankinden daha elzem hale gelmektedir. Şimdiye kadar ulusal birlik için çok sayıda çalışma yapıldı ve adımlar da atıldı. Ama ne yazık ki hala tüm ulusal güçlerin yer alacağı bir platform oluşturulmuş değil. Geçmiş zamanın acı tecrübelerinden sonra Kürt halkı içerisinde ulusal birlik fikri güç kazanmış ve halkımız bunu tüm siyasi parti, politik öncü, bağımsız şahsiyet ve toplumsal örgütlere farz kılmaktadır. Bugün Kürt ve Kürdistan davasının ulusal birliğe yaşamsal ölçüde ihtiyacı vardır. Artık ulusal güçlerimiz arasında birlik kanalı ve zeminin kurmak zaruri bir görevdir. Bunun için de tüm ulusal güçleri birbirine bağlayacak ortak bir zemin bir an önce oluşturulmalıdır. Ulusal çıkarların öncelenmesi, pratik-politik ulusal yaşamın kurulması için ulusal güçlerin birliktelik nomları ve ilkelerinin belirlenmesi gerekir. Bizler de KNK olarak bu amaçlar için "Ulusal Birlik Çalışması Prensip ve İlkeleri Belgesi"ni öneriyoruz. Bu taslağın ulusal kamuoyunda tartışılması ve Kürt halkının menfaatine olacak bir sonuç çıkarması temennimizdir.

"Kürt ve Kürdistani halkımız bilmeli ki başta Türkiye ve İran olmak üzere Kürdistan'ın işgalcileri, Kürt halkının kazanımlarını koruması ve huzur içerisinde yaşamalarını hiçbir zaman kabul etmediler. Bu iki devletin kandırmaca ve Kürdistan politik sahasına müdahalesi her zaman olmuştur. İran'a derdest olmuş Bağdat ve Şam merkezli rejimler de Kürt ve Kürdistan halkının kazanımları karşısında aynı uğursuz rolü oynamaktadırlar. Türk devleti ise bölgedeki tüm siyasetini Kürtleri kırmak üzerine örmüş ve sınırsız bir düşmanlık yapmaya devam ediyor. Kuzey, Rojava ve Güney'deki pratikleri bunun örneğidir. Bunun için de Kürt ve Kürdistani halkımız bu realite karşısında sağlam ve sarih bir tutum sahibi olmalı ve İran ile Türkiye'nin bu koordineli politikalarına karşı koordinasyon içerisinde olmalı.

"Diğer yandan bu devletler eskisi gibi Kürt karşıtlığını da kolayca koordinasyon içerisinde yürütememektedirler. Kendi devletlerinin bölgesel ve etnik çıkarlarının çatışmasından dolayı büyük bir rekabet içerisindedirler. Bu devletler günümüzde büyük krizler yaşamakta ve adaletsizlikleri yüzünden yıkılma ile karşı karşıyadırlar.

"Dünyanın demokratik-seküler dinamikleri Ortadoğu'nun demokratizasyonunda Kürt ve Kürdistanlılarla aynı cephede yer alıyor ve destek veriyorlar. Bu pozitif bir durumdur. Kürt ve Kürdistan siyasetinin politik dinamikleri, Kürt ve Kürdistan'ın hayrına olacak bu gelişmelere değer vermeli. Geniş kapsamlı askeri ve siyasi bir iç ittifakın kurulmasında geç kalınmamalı.

"Ortadoğu'da 20'nci yüzyılda kurulan dengeler tepetaklak olmuştur. Sykes-Picot ve Lozan anlaşmaları anlamsızlaşmıştır. Onun için de öncü Kürt güçlerinin stratejik işbirliği çok fazla önem kazanmaktadır. Ortadoğu'da yaşanan savaşlar, diplomatik ve ulusal savunma ortaklığını ortaya çıkarmıştır. Ortadoğu'da yeni dengeler kurulup yeni haritalar çizilirken Kürtlerin elinde tarihi fırsatlar var. Kürt halkının da yeni dönemde statüsünü kazanmasının imkanları mevcuttur. Eğer Kürtler bu süreçte birliklerini inşa ederlerse, tarihi başarılar da elde edeceklerdir.

"Ulusal birlik stratejisinin en başat hedefi, Kürdistan'ın dört parçasının özgürleşmesi, Kürt ve Kürdistan halkı için demokratik yaşamın inşa edilmesidir. Kürtler, Kürdistan'ın tüm parçalarını özgürleştirmeden ve tüm parçalar birbirlerine destek vermeden bir parçadaki kazanımların korunması da mümkün değildir. Kürt halkının özgürlük hareketi, her parçada tüm Kürt halkının mücadelesidir. Bunun için ulusal siyaset stratejisi sadece Kürdistan'ın bir parçası için değildir. Ulusal birlik stratejisi, onur ve demokrasi mücadelesinde tüm Kürdistan'ın mayası olacaktır. Kürtlerin kazanımlarını korumaları, bunun için strateji, politika ve taktiklerini ulusal çıkarlar temelinde belirlemesi gerekmektedir.

"Bugün Kürt halkının kaderi artık birbirine bağlanmıştır. Dolayısıyla Kürt halkının yekpare bir şekilde ulusal bir akit temelinde mücadeleye bakmaları gerekmektedir. Artık Güney'in durumunun Rojava'da, Rojavanın durumunun Güney'de, Güney ile Rojava'nın durumunun Kuzey'de belli olacaktır. Aynı şekilde Rojhilat'ın durumu da diğer parçalardaki mücadeleyle belli olacaktır. Kuzey, en büyük parça olarak diğer yerlere etki edecektir.

"KNK'nin şimdiye kadar düzenlediği çalıştay, konferans, panel ve kongrelerde Kürdistan'ın genel durumu ve ulusal birlik için çok önemli ilke ve prensipler oraya çıkmıştır. Tecrübelerden edindiğimiz dersler sayesinde aşağıdaki hususları Kürdistan kamuoyuna sunuyoruz. Ulusal güç ve dinamiklerin bu hususlarda birbirlerine karşı sorumlu olması gerekmektedir.

1- Demokratik ulusal çıkarlar her şeyin üstünde tutulmalı.

2- Kürt ve Kürdistanlılar, ulusal ve doğal hakları temelinde her parçada kaderini belirleme ve statüsü hakkında karar verme hakkına sahiptir. Kaderini belirleme konusunda da işbirliği ve ulusal destek elzemdir.

3- İşgalci ve kolonyalist güçlere karşı verilen mücadelede, başka ulusal güçlerin hesabı üzerinden hesap yapma ve dar çıkar çabalarının içerisinde olunmamalıdır.

4- Siyasi güç ve örgütler arasındaki sorunlarda diyalog yolu esas alınmalı ve diyalog yoluyla sorunlara çözüm geliştirilmeli. Her ne olursa olsun ulusal güçler arasında diyalog kanalları açık kalmalı ve diyalog çerçevesinde hareket edilmeli.

5- Ulusal güç ve dinamikler, siyasi ve propaganda çalışmalarında düşmanlık, kin ve nefret dilini kullanmamalı, ulusal hislere ve birliğe zarar vermemelidir. Aynı şekilde taraflar arasındaki çelişkiler, basın üzerinden yıkıcı üsluplarla değil, diyalog yolunun esas alınmasıyla çözüme kavuşturulmaya çalışılmalıdır.

6- Ulusal güçlere destek, en yüksek seviyede sağlanmalı.

7- Ortak bir savunma merkezi kurularak, Kürdistan güçleri için ortak bir koordinasyon merkezi kurulmalı.

8- Tüm Kürdistani partiler demokrasi sınırları içerisinde hareket etmeli, birbirlerine saygı duymalı ve diplomasi alanında da Kürdistan halkının çıkarları kırmızı çizgi, olarak görülmeli.

9- Ortak bir diplomasi merkezi kurularak, Kürdistan için ortak bir diplomasi koordinasyonu kurulmalı.

10- Ulusal varlılar, ulusal birlik seviyesinde korunmalı, ulusal değer ve sembollere sahip çıkılmalı.

11- Ulusal güçler arasındaki savaş ve çatışmalar, ulusa karşı suçlar olarak görülmeli.

12- Hangi ulusal güç, diğer bir ulusal gücü yok etme temelinde yanlış bir pratiğin içerisine girerse, bu kırmızı alarm durumu olarak görülmeli ve saldırı ulusal çizgiye yapılmış sayılmalı. Bütün ulusal dinamikler bu prensip doğrultusunda ulusal çıkarları koruma refleksiyle aktif bir şekilde hareket etmeli ve ulusal kırılmaya yol açacak girişimlerin önünü almalıdır.

13- Ulusal demokratik birliğin sağlanması, konferans, platform, meclis ve kongre gibi organizasyonlar kurulmalıdır.

14- Kuzey Kürdistan'da Kürt halkının demokratik çözüm için verdiği mücadelenin önünün açılması ve sonuç alıcı büyük ittifakın kurulması için Sayın Abdullah Öcalan ve siyasi tutsakların özgürlüğü her güç tarafından uluslararası platformlarda dile getirilmeli ve bunun için çaba sarf edilmelidir.

15- Tüm ulusal güçlerin kadın ve gençlerin, ulusal mücadeleyi yükseltecek çalışmalarına destek sunması gerekmektedir.

16- Kürt kadınların özgürlük, eşitlik ve demokrasi için verdiği mücadele desteklenmeli ve Kürt kadınların örnek olan kahramanlıkları uluslararası arenada daha iyi tanıtılmalıdır.

17- Kürdistan'daki etnik, dini ve diğer farklılıklarla ilişkiler ortak yaşam ve eşitlik temelinde ele alınmalı ve saygın bir yerde tutulmalı.

18- Kürdistan'daki tüm değer, sembol, dil, lehçe, din, farklı kültürler, tarihi dokulara saygı duyulmalı, bunların önündeki her türlü engel ortadan kaldırılmalıdır.

19- Kürdistan dışında yaşayan Kürtlerin durumu ayrıca ele alınmalı, onların dil ve kültürlerinin korunması için özel tedbirler alınmalı. Kendilerini yönetmeleri ve haklarını elde etmeleri için mücadele edilmeli.

20- İşgalcilerin saldırılarında yıkılan yerlerin inşaşı ulusal bir görev olarak görülmeli ve tüm Kürt ve Kürdistani güçlerin kendilerini buna kaşrı sorumlu görmeleri gerekir.

21- Kürdistan'ın her parçasındaki toplumsal, demokrasi ve ekonomik ilerlemesi için tüm Kürdistani güç ve dinamiklerin kendi bölgesel, dar ve örgütsel çıkarlarından önce ulusal çıkarları öne çıkarması gerekmektedir."