Van, Vicdan ve Adalet Nöbetini İzmir’e devretti

Vicdan ve Adalet Nöbeti Van’da da sona erdi. HDP Eş Başkanı Kemalbay, Serhat halkının Vicdan ve Adalet Nöbetine sahip çıkarak bayrağı İzmir’e devrettiğini söyledi.

Amed ve İstanbul’un ardından Van’da bir haftadır süren Vicdan ve Adalet Nöbeti Eş Başkan Serpil Kemalbay’ın konuşması ile sona erdi. Nöbet eyleminin finaline polis barikatlarına rağmen halk yoğun ilgi gösterdi. Eyleme Kemalbay, HDP milletvekilleri ve halk katıldı. Vicdan ve Adalet Nöbeti yarından itibaren İzmir’de başlayacak.

Kemalbay, "Değerli halkımız Vicdan ve Adalet Nöbetinin Van’dan İzmir’e uğurlandığı bugüne hoş geldiniz. Amed’de başladık, İstanbul’a gittik ve Van’a geldik. Adaletin olmadığı bir ülkede, demokratik ilkelerin yerle bir edildiği bir ülkede, barışın, insan haklarının, kadınların kazanımlarının gasp edildiği, gençlerin gelecek ümidinin yok edildiği bir ülkede bizler her zaman olduğu gibi mücadelemizi sürdürüyor. Türkiye ve Kürdistan halklarının bu coğrafyada mücadeleden başka bir tarihi yok. Eşitlik, özgürlük için mücadele yürütmüş, canını vermiş tüm yoldaşlara buradan selam olsun" dedi.

'BİRBİRİMİZE SAHİP ÇIKMAZSAK YAŞAYAMAYIZ'

“Burada yine abluka altında bir nöbet gerçekleştirdik” diyen Kemalbay, daha sonra ‘Halk HDP’yi istemiyor’ şeklinde kara propaganda yapıldığını söyledi. Bunun trajikomik bir durum olduğunu söyleyen Kemalbay, binlerce insanla, STK'lerle buluştuklarını kaydederek, “Bu nöbet, bu mücadele ortak bir şekilde sürdü. Aydınlar, sanatçılar hep bizimle oldu. Biz sadece demokrasi taleplerini dile getirmek yerine yerel de toplantılar gerçekleştirdik. Birbiriyle husumeti olan aileleri olan barıştırdık, düğünlere katıldık, Burada ki yaşamın bir dinamiği olarak çalışmalarımızı sürdürdük. Şapatan köyünde heyetler oluşturarak raporlar düzenleyerek milletvekillerimiz de çalışmalar yapıldı. Bu nedenle tüm yoldaşlarımıza en içten selamlarımızı sunuyor, emeklerine sağlık diyoruz" diye konuştu.

Türkiye’nin büyük bir değişimin eşiğine geldiğini kaydeden Kemalbay, şöyle devam etti:

"Halklar değişimden, özgürlükten yana tavır koydu ancak onlar Erdoğan öncülüğünde faşist bir karşılık verdi. 7 Haziran’dan bu yana faşizm ne kadar koyulaştıysa, direnişimiz de o kadar güçleniyor. Şu manzara bile neyle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Vicdan ve Adalet Nöbetini ziyaret etmek isteyen yurttaşlarımız onlarca aramadan geçirilerek buraya ulaşabiliyor. Burada herkes gözaltına alınmış durumda, herkesin evi baskına uğradı. Burada da bir kamera var ve herkesi gözetliyor. Bu günlük yaşamda oldukça normal bir hale geldi ve halkımız işte buna karşı direniyor, özgürlüklerine, yaşam haklarına, birbirine sahip çıkıyor. Biz artık birbirimize sahip çıkmadan yaşayamayız. O yüzden bu mücadeleyi hiçbir baskı rejimi, otorite durduramaz.

Recep Tayyip Erdoğan, 'Demokrasiyi kaldırdık, parlamentoyu artık yok' diyor. Biz bu yüzden 7 Haziran’dan bu yana faşizm kurumsallaşıyor. İşte bizler buna karşı mücadele ediyoruz ve mücadele etmeye devam edeceğiz.

‘BERKİN’İN EVİNE GÖTÜREMEDİĞİ EKMEĞİ BUGÜN SEMİH VE NURİYE YİYEMİYOR!'

Daha birkaç gün önce Gülsüm Elvan nasıl gözaltına alındı, kırık kolla gözaltına alındı. Ama IŞİD militanları nasıl gözaltına alınıyor, hep birlikte görüyoruz. IŞİD militanları, çeteleri bu ülkede itibar görüyor ve misafir gibi ağırlanıyor. Berkin Elvan ekmek almaya giderken yaşamını yitirdi. Berkin’in getiremediği ekmeği bugün Nuriye ve Semih yiyemiyor! Bu yapılan işlemler devletin nasıl bir devlet olduğunu, topluma, halkın demokratik taleplerine nasıl yaklaştığını, Türkiye’nin nereye doğru götürüldüğünü gösteriyor. 10 gündür Dersim’de ormanlar yakılıyor. Ormanlar yakıldığı halde, askerler ormanları yakıyor ve yangına müdahale edilmesine izin vermiyorlar. Bu ülkeyi rantçı politikalarla tarumar edenler, şimdi de savaşla doğamızı tahrip ediyorlar. Bu nedenle faşizmi durduralım diyoruz. Bugün yok ettikleri hemen öyle yerine bir şey konulacak şeyler değil. İnsanlık onurunu yerlerde süründürüyorlar. Hapishaneler işkencehaneye dönüştürüldü. Sadece fiziki koşullar değil, tekrar açıkça işkenceyi gündeme getirdiler. Bu savaş politikaları artık sona ermelidir. Ancak biliyoruz AKP artık savaştan vazgeçemez, ülkeyi operasyonsuz, baskısız artık yürütemez. Şimdi çıkmış ‘Fetö’yü ihbar edin’ diyor. Oysa siz ülkeyi FETÖ sayesinde yönettiniz. Sırtınızı FETÖ’ye dayayarak bugüne kadar yönettiniz. Fetullah Gülen’den rahatsız olduğunuzdan hiç emin değilim. Ayıklama işi için kolay gelsin diyorum ama birisi çıkıp demişti ki ‘ne istedin de vermedik?’ Bu bir anlaşmanın bozulması demek. Bu ülkede bağımsız bir yargı, onurlu savcılar varsa harekete geçsinler. AKP Saray İktidarı tarafından FETÖ olmadan bu ülke yönetilemiyor. FETÖ AKP’nin koltuk değneği olmuş durumda. Bu ülkenin umudu Halkların Demokratik Partisi’dir. HDP Türkiye’ye bir gelecek, bir umut vadediyor. Sorunların demokratik bir yöntemle çözüleceğini vadediyor. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tek başardığı; birbirine uzak kesimleri birbirine empati ile yaklaşmalarını sağladı.

‘NÖBETİMİZİ VAN DENİZİ'NDEN EGE DENİZİNE UĞURLUYORUZ’

Biz halkların verdiği mücadele ve bedellerle bugüne kadar geldik. Birbirine benzemezlerin yan yana gelmesi için mücadele edeceğiz. Birlikte özgür bir yaşamı kurmanın olanaklarını inşa edeceğiz. Demokrasi nöbetine katılan, destek veren tüm dostları selamlıyorum. Buradan Van’dan İzmir’e Vicdan ve Adalet Nöbetimizi uğurlayalım; Van Denizi’nden Ege Denizi’ne gönderiyoruz. Demokrasi ve barış için yürüttüğümüz bu mücadele sonuna kadar devam edecek. Türkiye halklarının geleceğinin garantisi olan partimizin dostları bu mücadeleyi tamamına ulaştıracak.”