DOSYA

Xerabê Bava ve Talatê'de neler yaşanıyor?

Kürdistan’da direnişin kalelerinden olan Nusaybin’e bağlı Omeryan bölgesi 17 gündür devlet güçlerinin abluka ve saldırısı altında infaz, işkence ve yıkıma karşı direniyor.

Türk devlet güçlerinin 11 Şubat günü başlattığı operasyonlar kapsamında Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Omeryan bölgesi abluka altına alında. Abluka altına alınan bölgede Xerabê Bava (Koruköy) köyü saldırıların en fazla yoğunlaştığı merkez oldu. Xerabê Bava köyünün ardından, aynı mıntıkada bulunan Talatê köyünü de ablukaya alan devlet güçleri bu köyü de saldırı altına aldı. Xerabê Bava’da 18, Talatê’de ise 8 gündür devam eden saldırılarda çok sayıda kişi infaz edildi, evler yakıldı, hayvanlar telef edildi. Köylüleri işkenceden geçiren devlet güçleri bölgeyi halen abluka altında tutarken, Omeryan bölgesinde yaşayan halk bir kez daha devlet güçleri karşısında tarihine yaraşır bir direniş sergiliyor. 

MARDİN’İN DİRENİŞ KALESİ: OMERYAN

Omeryan bölgesi yaklaşık olarak 90 köyden oluşan ve Kürdistan’da özgürlük hareketinin Mardin’de halk ile ilk temasa geçtiği alanlardan birini oluşturuyor. Kürdistan özgürlük mücadelesine büyük emek veren ve ağır bedeller ödeyen Omeryan bölgesi, Mardin’de Kürt özgürlük hareketi geleneğinden gelen partilerin en yüksek oy oranları elde ettiği bölge olma özelliğini de taşıyor. Yurtsever Omeryan halkı özellikle '80’li yıllarda Apocu hareketin Kürdistan’a yayılması ile birlikte devlet güçlerinin her dönemde hedefi haline gelirken, hiçbir dönemde boyun eğmeyerek direnmiş ve devlet güçleri karşısında yurtseverliğin zaferini ilan etmiştir. 

İLK HEDEF XERABÊ BAVA

Türk devlet güçlerinin başlattığı yeni saldırı dalgası Mardin’de ilk olarak Omeryan bölgesini hedef aldı. Bölgeyi 11 Şubat günü abluka altına almaya başlayan Türk ordusu, bölgede bulunan İlkadım, Yavruköy, Büyükkardeş, Küçükkardeş, Akarsu ve Xerabê Bava köylerinde “Sokağa çıkma yasağı” ilan etti. Yasağı bir gün sonra resmi olarak kaldıran devleti güçleri, 12 Şubat günü Xerabê Bava köyüne yönelik ağır silahlarla saldırıya geçti. Xerabê Bava’da saldırıların ilk gününde köyün erkeklerini köy meydanında toplayan devlet güçleri köylülere işkence uygulayarak, onlarca köylüyü gözaltına aldı. Sonraki günlerde ev baskınları gerçekleştiren devlet güçleri köylüleri işkence ederek gözaltına almaya devam etti. 

TALAN EDİLDİ

Xerabê Bava’da evleri ateşe veren devlet güçleri, ahırları da evlerle birlikte ateşe vererek onlarca hayvanı telef etti. Xerabê Bava köylülerinin evlerinden çıkmasını engelleyen Türk devlet güçleri, birçok evi de karargah haline getirdi. Köyün su ve elektriğini de kesen Türk devlet güçleri, köye herhangi bir yardımın ulaşmasını da engelledi. Köylüler yasak ve saldırının birinci haftasından itibaren gıda sorunu yaşamaya başlarken, susuzluktan hastalık tehlikesi baş gösterdi. Devlet güçlerinin şu ana kadar yürüttüğü saldırılarda beş kişi infaz edilirken, çok sayıda kişi de yaralandı. Yaralanan ve hasta olanların bir kısmı hastanelere sevk edildi, ancak çok sayıda hasta ve yaralının köyden çıkışına henüz izin verilmiyor.

ABDİ AYKUT, DEVLETİN YAPTIĞI İŞKENCENİN FOTOĞRAFI OLDU

Xerabê Bava köyünde yürütülen saldırı, infaz ve işkenceleri gizlemeye çalışan devlet güçleri, Abdi Aykut isimli 60 yaşındaki köylüye yapılan işkence fotoğraflarının ortaya çıkması üzerine teşhir oldu. Xerabê Bava ve Omeryan bölgesinde yürütülen vahşetin fotoğrafı haline gelen Abdi Aykut, İçişleri Bakanı tarafından “Terörist” denilerek hedef haline getirildi. Abluka ve saldırıların beşinci günü olan 17 Şubat günü köydeki evinde bulunduğu sırada devlet güçlerinin saldırısına uğrayan ve feci şekilde işkence edilen Aykut, ardından götürüldüğü karakolda fenalaşınca hastaneye kaldırıldı. Hastanede bulunduğu sırada işkence fotoğrafları yayımlanan Aykut, İçişleri Bakanı'nın hedef göstermesi ardından dün hastaneden alınarak yeniden karakola götürüldü. Tedavisi tamamlanmadan karakola götürülen Aykut’un hayati tehlikesi sürüyor. 

GÖZALTINA ALINANLAR İŞKENCEYİ ANLATTI

Xerabê Bava köyünde saldırılar boyunca resmi rakamlara göre gözaltına alınan 33 kişiden 29’u şu ana kadar serbest bırakılırken, Vasfi Doğan, İsmail Ay ve Mecit Bal isimli köylüler de tutuklandı.  Gözaltına alına ve daha sonra serbest bırakılan köylüler de Xerabê Bava’da yapılan işkenceyi anlatımları ile belgeledi. Ağır işkencelerden geçtiklerini söyleyen köylüler, günlerce soğuk hücrelerde onlarca kişinin üst üste atılarak tutulduğunu aktardı. 

TALATÊ’YE SALDIRI

Türk devlet güçleri Xerabê Bava’ya yönelik saldırılarının 10. günü olan 21 Şubat günü ile birlikte Talatê köyüne de saldırdı. Xerabê Bava köyüne 7 kilometre mesafede bulunan Talatê köyünü 21 Şubat günü abluka altına alan devlet güçleri, aynı gün öğle saatlerinden sonra köyü top atışları ile vurmaya başladı. Köye iş makineleri götüren devlet güçleri, köydeki birçok evi yıktı. Köyün su ve elektriğini kesen devlet güçleri, çok sayıda kişiyi gözaltına alırken bu kişilerden köy muhtarı Mahmut Uzun ve Abdurrahman Ülker’den hâlâ haber alınamıyor. Şu ana kadar çok sayıda evi yıkan ve ateşe veren Türk devlet güçlerinin evlerini yıktığı kişilerden bazılarının Abdurrahman Akbaş, Adil Akbaş, Osman Akbaş ve Mehmet Acar olduğu öğrenildi. 

XERABÊ BAVA’DA TEMİZLİK!

Xerabê Bava köyüne 23 Şubat günü, iş makinesi, kepçe ve temizlik işçilerini götüren devlet güçlerinin köyde yarattıkları vahşet ve yıkımın izlerini silmeye çalıştığı bir temizlik işçisi tarafından ifade edildi. Köyde telef edilen hayvanların cesetleri toplanırken, yakılan yıkılan yerler kamufle edilmeye çalışılıyor. Türk devlet güçlerinin Kürdistan’da girdikleri her alanda gerçekleştirdikleri ırkçı, cinsiyetçi, faşizan yazılamaların Xerabê köyünde de yapıldığı ve temizlik işçilerine bu yazıların da sildirildiği belirtildi. 

HEYETLER ENGELLENİYOR

Türk devlet güçlerinin Xerabê Bava ve sonrasında Talatê köylerinde yürüttüğü saldırılara karşı HDP ve DBP’nin oluşturduğu heyetler kesintisiz eylem süreci başlattı. Bölgeye gelerek saldırı altında bulunan köylere ulaşmaya çalışan HDP ve DBP heyeti Hatxe (Yandere) köyü girişinde durdurularak geçişlerine izin verilmiyor. Halen burada köye ulaşmak için nöbet eylemi gerçekleştiren heyet saldırı altındaki köylere ulaşmakta kararlı. HDP ve DBP heyetine süreç boyunca Türkiye ve Kürdistan’da bulunan sivil toplum ve emek örgütleri, yine barış için mücadele eden çevrelerden destek ziyaretleri gerçekleşiyor. 

SON HEDEF QURDİSE KÖYÜ OLDU

Devlet güçleri, Xerabê Bava ve Talatê köylerine yönelik süren abluka ve saldırılarına yine Omeryan bölgesinde bulunan Qurdise (Yardere) köyünü de ekledi.  27 Şubat günü, Quridse köyünü abluka altına alan devleti güçlerinin bu köyde de saldırılara girişmesi bekleniyor. "Sokağa çıkma yasağı" ilan edilen köyde abluka devam ederken, köye giriş çıkışlara da izin verilmiyor. 

SALDIRILAR YAYILIYOR

Omeryan bölgesinde 11 Şubat günü ile birlikte başlayan abluka ve saldırılar yeni bir sürecin başlangıç işareti oldu. Türk devlet güçleri, Omeryan’da her geçen gün baskı ve ablukayı daha fazla büyüterek, topyekûn bir saldırı hazırlığında olduğunu gösteriyor. Omeryan, bölgesinde şu ana kadar Xerabê Bava ve Talatê köyleri yakılıp yıkılırken, Cibilgirave ve Qurdise köyleri de abluka altında. Xerabê Bava ve Talatê’de saldırı ve abluka devam ederken, Türk devlet güçlerinin saldırılarının Omeryan ve Maridin bölgesinin tamamına yayılması bekleniyor.