GÖRÜNTÜLÜ

Xwakerem: Kürtler zaman kaybetmeden ulusal birliğini oluşturmalı

Dakok Kaymakamı Dr. Emir Xwakerem: HDP Eş Başkanlarının tutuklanması ve Türkiye’nin bütün Kürdistan’a saldırılarını karşı Kürtlerin ulusal birliğini kurması gerekiyor.

HDP Eş Başkanlarının tutuklanmasıyla yeni bir sürecin başladığını söyleyen  Dr. Emir Xwakerem; Türk devletinin bütün Kürdistan’ın kazanımlarına bertaraf etmeyi amaçladığını belirtti.

HDP Eş başkanları ile birlikte 10 vekili tutuklandı ve buna tepkiler artarak devam ediyor. Sizce Türkiye bu yaptıklarıyla nereye doğru gidiyor?

Evet, bugün Türkiye’de yaşananlar ülke demokrasi ve özgürlüğü açsından hiç iç açıcı değil. Eğer bir ülkede parti eş başkanları ve vekilleri tutuklanıyorsa o ülkede demokrasi adına, özgürlükler adına bir şey kalmamış demektir. Bu şu anlama gelmektedir. Türkiye bu savaş döneminde ciddi tehlikeli kararlar alıyor. Türkiye bu kararlar ile tehlikeli bir döneme girmiş durumda. Bu dönemde saldırılar herkesi kapsayarak genişlemiştir. Düşünün HDP Eş başkanlarına kadar uzanmıştır. Eş başkanları ve vekillere yönelik saldırıların esas amacı dört parça Kürdistan’a saldırmaktır. Biz bunu böyle görüyoruz. Takip ediyorsunuzdur dört parça Kürdistan ve dünyanın her yerinde bulunan Kürtler ve dostları tarafından bu durum protesto ediliyor. Erdoğan istediği kadar ‘Türk devleti demokrasi ve hukuk devletidir’ desin. Demokrasi ve özgürlükler adına hiçbir şey kalmamıştır. Bunun dünya karşısında hiçbir meşruiyeti kalmamıştır. Bunlar kabul edilecek şeyler değil.

Bu süreci Kürtler nasıl değerlendirmeli?

Bu şu anlama geliyor: Artık Kürtler ayrı sesler çıkararak bir yere varamaz. Kürtler tarihi bir dönemden geçiyor. Kürtlerin düşüncelerini Selahattin Demirtaş ve arkadaşlarını zindana koyarak tutsak edeceğini sanıyorlarsa yanılıyorlar. Çünkü Kürtler siyasetçisine saldırıları kabul etmeyecektir. Bütün Kürtler HDP Eş Başkanların ve vekillerin tutuklanmasına öfkeliler. Bundan sonra ortak düşmana karşı birlikte hareket edecekler.

Türk devletinin Kürt düşmanlığını dört parça Kürdistan’a karşı gütmektedir. Rojava ve Güney Kürdistan sınırlarına askeri sevkiyat yapmaktadır. Ve bunu da DAİŞ karşı mücadele adı altında yaptığını iddia etmektedir. Bütün bunları nasıl değerlendirmek gerekiyor?

Bakın kısaca Türkiye’nin Irak’a geliş tarihi belli, kimin için geldiği biliniyor. Türkiye’nin Güney Kürdistan’daki varlığı PKK’ye karşıdır. Şimdi de DAİŞ adı altında Güney Kürdistan’a asker gönderdi. Bunların hepsi DAİŞ ile mücadele etmek için değil PKK’ye karşı operasyonlardır. Ayrıca bunda başarılı olamayınca bu sefer PKK’nin Güney Kürdistan’daki varlığını tartışma konusu yaptı. PKK, DAİŞ’e karşı savaşmış ve şehit vermiştir. Ülkesini savunmuştur. PKK’nin Güney Kürdistan’daki varlığını tartışmak ise hiç kimsenin haddi değildir.

Türkiye Başika’ya getirdiği güçleri DAİŞ’e karşı savaşmak için getirdiğini söylüyor. Ama biz bunun böyle olmadığını biliyoruz. Zaten Irak Parlamentosu, Türk askerinin Irak topraklarında çıkması için karar aldı ve bu karara parlamenterlerin hepsi imza attı. Güney Kürdistan halkı da Irak parlamentosunun aldığı kararın arkasındadır. Türk devletinin askerlerinin Kürdistan’ı terk etmesini istiyoruz. PKK kendi topraklarında savaş yürütmektedir. PKK Kürdistan hareketidir ve kendi toprağını savunmaktadır. PKK burada idari ve hükümet faaliyetlerinde bulunmuyor ama Kürdistan’ın savunma gücüdür. Eğer, Türk devleti PKK’yi buradan çıkarmak için geliyorsa, yanılıyorlar, ben onlara buradan sesleniyorum, boş hayaller kurmayın gerçekleştiremeyeceğiniz işlere kalkışmayın. Musul özgürlüğünde Türk askerinin yer almasını istemiyorum. Bizim onlara ihtiyacımız yok.

Tarihi bir süreçten geçiyoruz dediniz, bu tarihi süreçte Kürtler nasıl bir tutum almalı ve ulusal birliğini nasıl sağlamalıdır?

Türk devleti ve diğer devletler Kürt politikalarında tarihten beri planlı şekilde hareket etmektedirler. Bunlardan iyi dersler çıkarmamız gerekiyor. Bazı Kürt çevreleri gibi Türkiye, İran, Suriye’yi dost bellememiz lazım. Biz Önder Apo’yu özgürleştiremediğimiz için bu sefer saldırılarını artırarak Eş Başkanları tutuklamaya başladılar. Yarın başka soykırımlar da yapabilirler. Bundan dolayı KNK öncülüğünde ulusal birlikteliği yakalamak için bir takım konferanslar düzenlendi. Bu konferanslar genişletilerek ulusal birlik kongresine dönüşmelidir. Kürtler birlik oldu mu bütün dünyaya karşı söz sahibi olur. O zaman dünya bize destek verir. Kürtlerin zaman kaybetmeden ulusal birliğini yapmalıdır. 

...