'Zap'ta Türk ordusu yenildi, yoldaşlık kazandı'

Türk ordusunun Zap dağlarındaki yenilgisini anlatan, operasyonda yer alan gerillalardan Cûdî, yüzlerce askerin öldüğü Zap direnişinde yoldaşlığın ve direnişin ruhunun kazandığını belirtti.

Zap dağlarında 24 Ağustos 2016 tarihinde Türk ordusunun başlatmış olduğu operasyonda yer alan Nuda Cûdî, Zap’ta yaşanan gerilla savaşının yarattığı direnişi ajansımıza anlattı.

'PSİKOLOJİLERİ VE TEKNİKLERİ DAĞILDI'

Cûdî, şunları söyledi:

"Bir savaşçı gerçek kişiliğini savaş ortamında tanır. Bizler PKK gerillası olarak üzerimize düşen rol ve misyonun bilincindeyiz. Ertuş Kalesi'nde Kürdistan özgürlük savaşçıları üstlerine düşen görevlerin bilinci ve kazanma inancı ile savaştılar. Türk ordusu en üstün teknoloji silahlarıyla savaşırken ve bu savaşta galip geleceğine inanırken, Zap dağlarında karşılarında Apocu militanlarının büyük direnişini hesaba katmamışlardı. Özgürlüğe ölümüne bağlı yüce yoldaşlık duygularıyla savaş mevzilerinde direnecek yürekli gençleri görmezden geldiler. Direnişler devam ettikçe onlar tüm teknik güçlerini devreye soktular. İlk günlerde karadan savaş yürütemiyorlardı. Havada gezen casus uçakları, bombardımana tutan savaş uçakları ve ağır silahlarına sonsuz bir güvenleri vardı. Bizlerse mevzilerimizde savaşa hazır güç olarak direnmekten hiçbir zaman vazgeçmedik."

Savaşın ilk günlerinde Ertuş Kalesi'nde olmadığını belirten Cudi, Küçük Cilo'da mevzilerde olduğunu belirterek, "Gün geçtikçe operasyonun çok kapsamlı olduğunu anladık. Ben de kısa bir süre sonra Ertuş'a geçtim. Düşman yoğun bir şekilde başta Ertuş Kalesi ve arkadaşların bulunduğu tepeleri vuruyordu. İnsansız hava uçakları devamlı başımızda uçuyordu. Düşman yöneldikçe bizler de savaşıyorduk. Savaştığımızı gören düşman tutmak istediği tepeleri bırakarak yer yer geri çekilme yapıyordu. Tüm tekniğine rağmen gerilla güçlerinin savaşı karşısında Türk askerinin psikolojisi altüst oluyordu."

'MERVAN VE ÇİÇEKLER'İN DİRENİŞİ KORKUTTU'

Eşit şartların olmadığı o savaşta bir gün olsun bile direnmekten vazgeçmediklerini belirten Cûdî, şöyle devam etti:

"Umudumuzu hiçbir zaman yitirmedik. Mervanlar'ın ve Çiçekler'in mevzilerini bırakmadan direnmesi onları operasyonun ilk günlerinde büyük korkuttu. Çiçek ve onun gibi onlarca genç yoldaşımız düşmanına duyduğu büyük kin ve öfkeyle savaşırken yenilgiyi bir an olsun düşünmediler. Düşmanın üzerine yürüme cesaretini veren güç, zaferin kaçınılmaz olduğu inancıydı. Ülkeleri ve halklarına duydukları büyük sevgiydi Ertuş Kalesi'ne onlara savaşma cesareti veren. ‘Bizler kanımızın son damlasına kadar bu ülke için savaşacağız ve pes etmeyeceğiz’ diyen Çiçek ve Mervan yoldaşın savaşı düşmanı allak bulak etti, büyük bir paniğe soktu. İlk hedef olarak Ertuş Kalesi'ni belirlemişlerdi. O yüzden kaleye yoğun bir şekilde vuruyorlardı. Önce uçaklarla vuruyorlardı. Daha sonra Skorsky ile indirme yapıyorlardı. Kalede savaşanlar sadece Türk askeri değildi. DAİŞ'in ta kendisiydi. DAİŞ çetelerine asker görünümü vererek kalede savaştırıyorlardı. Tüm bunlara rağmen kalede yer alan küçük bir birimden oluşan arkadaşlarımız her zaman direnişle cevap verdiler. Binlerce asker sayısına karşılık küçük bir gerilla birimi savaşıyla Türk ordusuna Ertuş Kalesi'nde yüzlerce kayıp yaşattırdı. Arkadaşlar son dakikaya kadar savaştılar. Kaleyi bırakmak bizim için teslim olmak demekti. O yüzden son nefeslerine kadar Ertuş Kalesi'nde direnen kahraman yoldaşlarımız şehit düştüler. Zap operasyonunda bizler Türk ordusunun askeri ile değil, tekniğiyle savaşıyorduk."

'DAİŞ ÇETELERİNİ DE SAVAŞTIRDILAR'

DAİŞ çetelerinin Zap operasyonunda kullanıldığına dikkat çeken Cudi, yoğunlaşan çatışmalar nedeniyle askerlerin psikolojilerinin bozulduğu, sürekli olarak yeni askerlerin savaşa sürüklendiğini belirterek şunları söyledi:

"Direnişler büyüdükçe askerler korkuyordu. Gerilla güçleri karşısında Kürdistan dağlarında savaşmak ordunun askerlerini çok zorluyordu. O yüzden operasyonda yer alan askerler kısa bir sürede değiştiriliyordu. Onlar askerin gerilla karşısında savaşacak güçte olmadığını ve kısa bir sürede yıprandığını, psikolojisinin bozulduğunu gördükçe sık sık değiştirmeye ihtiyaç duyuyordu. Daha önceden de belirttiğim gibi gelenlerin çoğu ya DAİŞ çeteleri idi ya da özel olarak yetiştirilen askerlerdi. Ama buna rağmen bizim karşımızda direnme güçleri çok zayıf kalıyordu. Üst düzeyde komutanlar devamlı onlara moral, motivasyon verme çabası içerisinde olsa da bu, askerlerin gücümüz karşısında savaşabilme cesaretine yetmiyordu. Moral vermeye gelen komutan da büyük bir yenilgi yaşıyordu."

'YOLDAŞLIK KAZANDI'

Nuda Cûdî, son olarak şunları dile getirdi:

"Türk ordusu Ertuş Kalesi'ne girmiş olabilir. Fakat onlar da kalenin öyle basit bir yer olmadığını çok iyi biliyorlar. Gerillanın onları asla orada rahat bırakmayacağını biliyorlar. Operasyon her zaman devam etti. Arkadaşlar operasyonun ilk anından şimdiye kadar devamlı orada eylemsellik içerisinde oldu. Bugün Ş. Nalin Muş ve Ş. Bedran Gundik Remo devrimci hamlelerinde düşman büyük yenilgi aldı. Zap dağlarına rahatça girebileceğini düşünen Türk ordusu gerillanın etkili hamlesiyle karşılaştı. Bu hamlede yer alan tüm arkadaşlar Zap'ta destanlaşarak savaşan arkadaşların ruhuyla savaştı. Türk ordusunun Zap dağlarında gerillanın başlatmış olduğu devrimci hamlesindeki yenilgisi 2016 yılında ordunun başlatmış olduğu Zap operasyonuna karşı HPG ve YJA STAR gerillalarının kahramanca direnen ve yaşamını feda eden yoldaşların ruhuyla savaşmasındandır."