Van’ın doğasına karşı savaş
Van’da son 5 yıldır adeta bir doğa kırımı yaşanıyor. Mermer, taş ve maden ocakları ile HES’ler, Van’ın doğasını tahrip ederken protestolar ise devlet şiddetiyle karşılaşıyor.
Van’da son 5 yıldır adeta bir doğa kırımı yaşanıyor. Mermer, taş ve maden ocakları ile HES’ler, Van’ın doğasını tahrip ederken protestolar ise devlet şiddetiyle karşılaşıyor.
Hevsel Koruma Platformu Eşsözcüsü ve Mezopotamya Ekoloji Derneği aktivisti Vahap Işıklı, doğaya karşı adeta bir savaş ilan edildiğin belirterek, bölgedeki duruma köylerin boşaltılmasından kayyum atamalarına kadar bütüncül bakılması gerektiğini söyledi.
AKP hükümeti Van’a son 5 yıldır 12 HES yaptı. Bunlar Muradiye Ayrancılar HES, Omicron Engil HES, Omicron Erciş HES, PSI HES, Koçköprü HES, Zilan HES, Saral HES, Engil HES, Hoşap HES, Sarımemet HES ve Erciş HES’ten oluşuyor. HES’lerin yanı sıra Efem Beton, İrem Beton ve AB-D Beton olmak üzere üç büyük taş ocağı bulunuyor. Maden ocaklarında yaşanan artış da dikkat çekiyor; Yamanyurt Maden Ocağı, Sugeçerköy Maden Ocağı, Memetalan Maden Ocağı ve Yukarıbalçıklı Maden Ocağı. Özalp ilçesindeki 5 adet krom yatağının toplam rezervi 570 ton olarak belirlenmesine karşın sadece Yamanyurt sahasından 2 bin tonun üzerinde cevher çıkarılıyor.
Van’da yaşanan eko kırımı ANF’ye değerlendiren Hevsel Koruma Platformu Eşsözcüsü ve Mezopotamya Ekoloji Derneği aktivisti Vahap Işıklı, Van’da atıkların Van Gölü’ne dökülmesi ve bunun kayyumlar eliyle yapılmasına dikkat çekerek, meseleye politik gerçeklik üzerinden bakılması gerektiğini söyledi. Kayyumların atanması ve bunları bilmedikleri kentleri rant eksenli yönetmesine işaret eden Işıklı, “Van Gölü’ne atılan molozlar, bu krizin suyun yüzeyine çıkmasını sağladı. Tepkiye rağmen bir açıklama yapıldı, ancak açıklama trajikomikti ve Van Gölü’nü temizlediklerini iddia ettiler. Van’da açılan maden ocakları, HES’lere bakıyoruz artık her şey gözler önündedir. Kayyum eliyle yapılan bir tahribat var. Amed’in farklı kesimlerinde de ağaç kesimlerinde de bunu görüyoruz” dedi.
HES’LER VAN’A FELAKETİ GETİRDİ
Van’da yaşanan ekolojik krizin kuraklık haline dönüştüğü tespitini yapan Işıklı, şöyle devam etti: “Zernek Barajı’nın bile boş olduğunu görüyoruz. Çünkü gereken tedbirler alınmıyor ve HES’ler ile yer altı su kaynakları kurutuldu. 12 tane HES var Van’da. Danıştay kararına rağmen hala Zilan’a HES yapıyorlar. Bu HES’lerin halka bir faydası yok. Bu hükümetin bir su politikasıdır.“
BÖLGENİN TAMAMINI KAPSIYOR
Mermer ve taş ocakları meselesine de değinen Işıklı, bunun bütün bölgeye yayıldığına dikkat çekti. Son maden arama ilanları yerlerinin seçilmesinde bölgenin tamamının maden arama alanı ilan edildiğini anımsatan Işıklı, “Gürpınar’da halka yapılanlar köyü boşaltma noktasına getirdi. Maden ocakları, kum ocakları, mermer ocakları bölgenin bitki örtüsünü ve topografisini değiştiriyor” dedi.
EKO KIRIM VE HAFIZA KIRIM
Akdamar’ın tam karşısına maden ocağı yapımı ve Zilan deresindeki durumun, bir eko kırım ve hafıza kırımı çabasını gösterdiğini kaydeden Işıklı, şunları ekledi: “Hevsel Koruma Platformu ve Mezopotamya Ekoloji Derneği olarak bu tür durumlarda kampanyalar başlattık. Sonradan Van Valiliği halk sağlığını tehdit ettiğini kabul etti ve açılmayacağının sözünü vardı. Peki diğer diğer mermer ve maden ocakları ne olacak? Van kentinin silueti değiştiriliyor. Doğaya karşı adeta bir savaş ilan edilmiş durumda. Bugün bölgede tamamen köylerin boşaltılması söz konusu. Orman yangıları ve HES’ler ile beraber karakolların inşa edildiğini görüyoruz. Bölge askerileştirmek isteniyor.”