10 Ekim katliamında cezalar onaylandı, 'kamusal sorumluluk' örtüldü

Ankara'da 10 Ekim 2015'te düzenlenen "Barış mitingi"ne yönelik katliama ilişkin yargılanan 19 sanık hakkına verilen ceza, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onandı. Kamusal sorumluluğun örtüldüğünü belirten avukatlar kararı Yargıtay'a taşıyacak.

Türk devletinin desteğindeki DAİŞ çeteleri tarafından 2015'te düzenlenen katliamda 103 kişi hayatını kaybetmişti.

Katliama ilişkin yargılanan sanıklardan 9'una 3 Ağustos 2018 tarihinde Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet, 9 sanığa da örgüt üyeliğinden ve başka maddelerden verilen cezalar verilmişti. Bu cezalar Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesi tarafından da onandı.

Ceza Dairesi, sanıklar hakkındaki mahkûmiyet kararlarına yapılan itirazı esastan reddetti.

Mahkeme, sanıkların tutukluluk hallerinin de devamına karar verirken, onaylanan cezalar şöyle:

* Sanıklar Yakub Şahin, Hakan Şahin, Hacı Ali Durmaz, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir, Hüseyin Tunç, Talha Güneş, Abdulmübtalip Demir ve Metin Akaltın hakkında ‘Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs’

* Yakub Şahin, Hakan Şahin, Hacı Ali Durmaz, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir, Hüseyin Tunç, Talha Güneş, Abdulmübtalip Demir ve Metin Akaltın haklarında ‘Nitelikli Öldürme Suçu’ndan 99 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası

* Sanıklar Yakub Şahin, Hakan Şahin, Hacı Ali Durmaz, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir, Hüseyin Tunç, Talha Güneş, Abdulmübtalip Demir ve Metin Akaltın haklarında ‘öldürmeye teşebbüs’

* Sanıklar Yakub Şahin, Hüseyin Tunç, Abdulmübtalip Demir, Metin Akaltın ve Burak Ormanoğlu haklarında ‘izinsiz olarak patlayıcı maddeleri bulundurmak, nakletmek ve muhafaza etmek ‘

* Sanıklar Metin Akaltın ve Burak Ormanoğlu haklarında ‘ateşli silah bulundurma’

* Sanık Hakan Şahin hakkında ‘ruhsatsız silah taşımak’

* Sanık Yakub Şahin hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet ‘ateşli silah bulundurma’

* Sanıklar Burak Ormanoğlu, Suphi Alpfıdan, Mehmedin Baraç,Yakup Karaoğlu, Nihat Ürknıez haklarında ‘örgüt üyesi olma’

* Sanıklar Esin Altıntuğ ( Durgun), Hatice Akaltın, Yakup Yıldırım ve Abdulhamit Boz haklarında ‘örgüt üyesi olma’

* Sanık Erman Ekici hakkında ‘örgüt yöneticisi olma’”

AVUKATLARDAN TEPKİ: KAMUSAL SORUMLULUK ÖRTÜLDÜ

Katliamda yaşamını yitirenlerin ailelerinin avukatlar Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararını da eleştirerek, dosyayı Yargıtay'a taşıyacaklarını duyurdu.

Bölge Adliye Mahkemesi'nin karaını eleştiren Avukatlar Komisyonu, kamusal sorumluluğun örtüldüğü tepkisinde bulundu.

Katliamdan sorumlu bir kısım DAİŞ’lilerin yargılandığı vurgulandığı açıklamada, kamusal sorumluluğun örtüldüğüne ve insanlığa karşı suçun yok sayıldığı bir yargılama olduğuna dikkat çekildi.

Açıklamada şunlar belirtildi:  “Katliamı planlayanları ve canlı bombaları katliamdan hemen önce tespit edip, adım adım izleyen ancak hiçbir işlem yapmayanların; canlı bombaları taşıyan araca yol veren, Ankara girişinde ve eylem alanına girişte arama noktalarını kaldıranların; istihbarat saklayanların, ölü ve yaralıların arasına biber gazı sıkanların, sağlık ekiplerinin erken müdahalesini engelleyenlerin hiç mi sorumluluğu yok? Neden tek bir kamu görevlisi yargılanmadı? Yönetici oldukları veya katliama iştirak etikleri açıkça ortada olan bazı IŞİD sanıkları niye sadece üyelikten ceza aldı? Katliam planlayıcılarının tamamı neden dosyada yer almadı, dosyada yer alan firari sanıkların yakalanması için neden hiçbir çaba içerisinde olunmadı, neden sanıklara ilişkin istihbari belgeler saklandı? Katliamın insanlığa karşı suç olduğu gün gibi ortadayken ve bu gerçek bilimsel mütalaalarla oraya konulmuşken neden bu gerçeğe kulak tıkandı?”

DAVAYI YARGITAY'A TAŞIYACAKLAR

Kararın ciddiyetten uzak "koypala yapıştır" şeklinde olduğunu belirten avukatları, şöyle devam etti: "11 yerinde aynı ifade geçen, mağdur ve sanık isimleri hariç 7 sayfalık bir karar. Hiçbir hukuki tartışmaya girmemiş, kopyala yapıştır yöntemi ile hazırlanmış, ciddiyetten uzak, hukuki gerekçelendirmeden yoksun, kamusal sorumluluk ve insanlığa karşı suça ilişkin tek bir cümle kurmayan bir metindir söz konusu olan. Kararın yazımı sürecinde pek fazla zaman harcanmadığı kararın içeriğinden ve yukarıdaki kopyala yapıştır, hiçbir şey demeyen, soyut gerekçeden anlaşılmaktadır. Bu noktada dilekçemizin okunduğundan, taleplerimizin hukuken değerlendirildiğinden dahi şüphe duymaktayız. Türkiye'nin en büyük katliamının yargılandığı bir davaya gösterilen hukuki özensizliği ve ciddiyetsizliği şaşkınlıkla izlemekteyiz."

Avukatlar kararı Yargıtay'a yaşıyacaklarını vurguladı: “Türkiye’nin en büyük katliamının yargılandığı bir davaya gösterilen hukuki özensizliği ve ciddiyetsizliği şaşkınlıkla izlemekteyiz. 10 Ekim Davası Hukuk Komisyonu olarak bundan sonra Yargıtay düzeyinde hukuk mücadelemize devam edeceğiz. Ancak geldiğimiz noktada kararın biz hukukçuların, katliamda hayatını kaybedenlerin ailelerinin ve yaralıların adalet duygularını derinden yaraladığını belirtmek ve yargı makamlarınca cevaplandırılmak üzere kamuoyu önünde şu soruyu sormak isteriz; 10 Ekim Katliamı’nın ardındaki gerçeklerin açığa çıkarılmasına karşı gösterilen bu direnç ve ısrar nedendir.”