Cumartesi Anneleri Cemil Kırbayır'ı sordu

Cumartesi Anneleri, 13 Eylül 1980’de gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın akıbetini sordu.

Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 811’incisini koronavirüs salgını nedeniyle sanal medya hesabı üzerinden gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde 13 Eylül 1980’de gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın akıbeti soruldu.

’40 YILDIR ADALET YOK'

Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır, 13 Eylül 1980’de kardeşi Cemil Kırbayır’ın gözaltına alındığını belirterek, "8 Ekim 1980, sorgusu bittikten sonra kardeşim Cemil Kırbayır’ın katledildiği gündür. Aradan 40 yıllık bir zaman geçti. Bu zaman içerisinde hükümetler kuruldu, hükümetler devrildi. İktidarlar el değiştirdi. Çalmadığımız kapı kalmadı ama akıbeti hakkında hiçbir şey değişmedi. Değişmeyen tek bir şey vardır. O da 12 Eylül’ün zihniyetinin devam etmesidir” dedi.  
Kırbayır Ailesi'nin avukatlarından ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin de Kırbayır’ın gözaltına alındıktan sonra ailesinin bir türlü kendisiyle görüşemediğinden söz etti.  Cumartesi Anneleri'nin 2010 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeyi hatırlatan Keskin, Erdoğan'ın "söz verdiğini" ancak tutmadığını vurguladı.

KIRBAYIR'IN HİKÂYESİ

İşkence ile 1980’de katledilen Yayıncı İlhan Erdost’un kızı Alaz Erdost, bu haftaki basın açıklaması metnini okudu. Kırbayır’ın Kars Eğitim Enstitüsü öğrencisi olduğunu ve 12 Eylül Askeri Darbesinin hemen ardından 13 Eylül 1980 tarihinde Ardahan’ın Okçu köyündeki evinden devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındığını söyleyen Erdost, “9’uncu Kolordu Sıkıyönetim Komutanlığına bağlı Kars gözetim evinde tutulan Cemil'le düzenli haberleşen ailesine gözaltının 25’inci gününde ‘bir daha buraya gelmeyin oğlunuz firar etti’ denildi. Baba İsmail Kırbayır’ın yaptığı tüm başvurular sonuçsuz bırakıldı. Cemil Kırbayır’dan bir daha haber alınamadı” dedi.
Babasının kendi imkanları ile olayı araştırdığını belirten Kırbayır, şunları anlattı:
“Araştırmaları sonucunda biri güvenlik görevlisi olan tanıklara ulaştı. Cemil’in gözetim evinden işkencehaneye dönüştürülen Kars Eğitim Enstitüsü’ne getirildiğini, burada işkence ile sorgulandığını, 8 Ekim günü işkence ile öldürülerek, bedeninin kaybedildiğini öğrendi. İşkencecilerden dört kişinin isimlerini tespit etti."
İsmail Kırbayır’ın, 30 Temmuz 1981 tarihinde bu bilgilerle Milli Güvenlik Konseyi’ne, ilgili Sıkıyönetim komutanlıklarına, Kars Valiliği’ne, Cumhuriyet gazetesine ve Türkiye Barolar Birliği’ne başvurduğunu dile getiren Erdost, “Yaptığı başvuruda olayı detayları ile anlattı. İsimlerini yazdığı işkencecilerin ve Cemil ile birlikte gözaltında bulunanların sorgulanması halinde oğlunun nasıl öldürüldüğünün ve bedeninin nasıl kaybedildiğinin ortaya çıkacağını söyledi. Ancak herhangi bir soruşturma başlatılmadı” diye konuştu.