Demokratik kitle örgütleri: İmralı tecridi insanlık suçudur

Demokratik kitle örgütleri, İmralı tecridinin insanlık suçu olduğuna dikkat çekerek, zindan direnişçilerinin talebinin derhal kabul edilmesi gerektiğini belirtti.

Ankara'da bulunan demokratik kitle örgütleri, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecride karşı siyasi tutsakların 64 gündür devam eden açlık grevine ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara İl Örgütü’nde yapılan toplantı salonuna “Savaşa karşı barışı, tecride karşı özgürlüğü savunuyoruz” pankartı asıldı.
Toplantıya Alınteri, Demokratik Alevi Derneği (DAD) Devrimci Parti, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Partizan, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Kaldıraç katıldı.

'TOPLUMUN VE TUTSAKLARIN TALEBİ AYNI'

HDP Ankara İl Eşbaşkanı Pakize Sinemillioğlu, “Siyasi tutsaklar hem ulusal hukuka hem de uluslararası anlaşmalara aykırı bir işkence yöntemi olan tecridin ortadan kaldırılmasını, cezaevlerindeki hak ihlalleri ile kötü muamelenin ve Kürt halkına yönelik saldırıların son bulmasını talep etmektedirler” diye belirtti.
Cezaevlerinde yaygın olarak uygulanan tecridin insanlık suçu olduğunun söyleyen Sinemillioğlu, tecridin uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunun altını çizdi. Tecridin son bulması için yerel ve ulusal çağrılara karşı sürdürülmesinin kabul edilemez olduğunu dile getiren Sinemillioğlu, “Türkiye’de, hapishanelerde uluslararası hukukun hiçe sayılması kabul edilemezdir. Tutsaklar hapishanelerde pek çok ihlalle karşılaşmaktadırlar. Covid-19 salgınına rağmen yeterli temizlik malzemesi dağıtılmamakta, hasta tutsakların tedavileri aksatılmakta, sevk edilenler karantina adı altında tecrit edilmektedirler” dedi.
Tutsakların cezaevlerinde yaşadıkları ihlallere karşı taleplerinin demokratik toplumun talepleri olduğunu sözlerine ekleyen Sinemillioğlu, “Açlık grevindeki siyasi tutsakların düzenli sağlık kontrollerinin ve tıbbi bakımlarının yapılması, protokollere uygun biçimde beslenme ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğini hatırlatıyoruz” diye konuştu.

'DERHAL İNSANLIK SUÇUNA SON VERİN'

Geçmiş dönemlerde cezaevlerinde yaşananları anımsatan Sinemillioğlu, devamında şunları söyledi: “Yaşamın en önemli değer ve yaşam hakkının en temel hak olduğunu bir kez daha ifade ederek bu acı tecrübelerin bir daha yaşanmaması için iktidarı hapishanelerdeki keyfi uygulamalara bir an önce son vermeye, tüm hak ihlallerini sonlandırmaya ve bir insanlık suçu olan tecridin Türkiye'deki tüm hapishanelerde ortadan kaldırılması için adım atmaya, demokratik kamuoyunu ise siyasi tutsakların taleplerinin duyulmasını sağlamak için duyarlı davranmaya davet ediyoruz.”