DKP/BÖG: 6. kavga yılımız başlıyor

DKP/BÖG, 6. kuruluş yıldönümüne ilişkin yaptığı açıklamada, “Partimizin 6. yıl parolası devrimci seferberlik ruhuyla birleşik devrimin gücüyle iktidar mevzilerini kuşatmak ve yıkmaktır” dedi.

6. kuruluş yıldönümüne ilişkin yazılı bir açıklama yapan DKP/BÖG, şunları belirtti: “Partimiz DKP/BÖG bugün 6. kavga yılına başlıyor.  Devrimci Komünarlar Partisi/Birleşik Özgürlük Güçleri ve Kadın Özgürlük Güçleri’nin savaşçı yapısı ve kurmay kadroları olarak öncelikle 5 yıllık mücadele pratiğimizde partimizin devrim ve sosyalizm iddiasını zafere doğru kesintisiz devrimci taarruz tarzı ile yürüten başta önderimiz Ulaş Bayraktaroğlu olmak üzere ölümsüzleşen tüm yoldaşlarımızı saygı ile anıyor, bu mücadele yılımızda onların izinden zafere doğru yürüyüşümüzü sürdürüyoruz. Partimizin kuruluş yıldönümü vesilesi ile başta ölümsüz yoldaşlarımızın aileleri olmak üzere, zindanlarda büyük bir kararlılıkla direnen Komünarları ve ortak mevzilerde birleşik devrim bayrağını dalgalandırdığımız yoldaşları faşizmi yıkmak, özgürlüğü kazanmak için zafere doğru başlattığımız devrimci seferberlik hamlesinin coşkusuyla selamlıyoruz.

Bizler Türkiye kentlerinden, yoksul emekçi mahallelerinden, atölyelerinden, kampüslerinden çıkarak, kapitalist sömürü düzenine ve erkek devlete başkaldıran ve ona karşı silahlı isyan başlatan devrimcileriz.  Bizler işçi sınıfının tarihin sahnesinden çekildiğini ilan edenlere, kapitalizme karşı işçi sınıfının iktidarından vazgeçenlere karşı, inatla, ısrarla sömürüyü ve onun devletini parçalayacak olan ezilenlerin, emekçilerin, işçilerin devrimci savaşını sürdüren proleter devrimcileriz. Bizler kendi partimiz öncülüğünde özgürlüğümüz ve onurumuz için savaşa kalkışmasaydık, ya bir inşaatta iş cinayetinde can verecek ya açlıktan bedenini yakacak ya bir hastane kuyruğunda ölümü bekleyecek, ya da bir kadın katliamında yok edilen milyonlardan biri olacaktık.  Bizler bir avuç patronun serveti için tek tek yok edilen milyonlardan biri olmak yerine, milyonların iktidarı için savaşan bir parti kurmanın ve ateş hattında yürümenin, kulluk düzenine son verecek olan sınıfsız, sınırsız komünist bir dünya için savaşmanın onurunu yaşıyoruz. Bugün tüm dünyada emperyalist kapitalist sömürü düzeninin ve Türkiye’de faşizmin emekçi sınıflara uygulaya geldiği kölelik düzenine karşı tek kurtuluş yolunun sosyalizm olduğu ve bu yolun bizleri sömürü altında tutmak üzere kurulmuş olan devlet aygıtını parçalayacak işçilerin, emekçilerin silahlı ayaklanması sonucunda varılacağı sayısız kez ispatlanmıştır. Partimiz Türkiye devrimi için bu amaçla kurulmuş öncü devrimci partiler arasında yer alarak, beş yıllık tarihinde gerek DAİŞ’e ve sömürgeciliğe karşı Kürt halkı ile birlikte savaşarak, gerek Türkiye metropollerinde faşist gerici kurumları hedefleyerek, sömürü odaklarına ve patronlara bedel ödeterek, AKP-MHP faşizmine karşı açık savaş ilan ederek varlığını sürdürmüştür. Bu devrimci savaşımda kardeşlerimizi, yoldaşlarımızı, öncülerimizi kaybettik, karşı devrimin operasyonlarına maruz kaldık, tutsak edildik, düşmanın içimize yönelik ideolojik, politik saldırıları, ajan uygulamaları, tasfiyecilik, bozgunculuk saldırıları ile mücadele ettik, hesap sorduk. Artık şunu açıkça ilan edebiliriz ki, DKP/BÖG; sömürü düzenine karşı işçi sınıfının ‘yenilmez bir savaş örgütü’ olduğunu ispat etmiştir.

FAŞİZM ÇÖKÜŞ DÖMENİMEN GİRMİŞTİR

Türkiye’de faşizm ekonomik, siyasal ve yönetim olarak çöküş dönemine girmiştir. Bu çözülmenin bir boyutunu dünya emperyalist-kapitalist düzenin içerisinde debelendiği küresel kriz ve iç çelişkileri oluştururken, diğer boyutu da tüm vahşi saldırılarına, kuşatmalarına, baskınlarına, tehditlerine karşı AKP-MHP faşist blokunca teslim alınamayan, diz çöktürülemeyen devrimcilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin ve Kürt özgürlük hareketinin faşist karanlıkta saklanmak yerine onun üzerine yürüyen, cüreti, alın teri ve ödediği bedeller oluşturmuştur.

Şimdi ise bu çöküşün altında kimlerin kalacağının belirleneceği yeni bir mücadele dönemi başlıyor. Faşizm ya tüm yükü ile birlikte emekçilerin, ezilen halkların üzerine çökecek ve enkazın karanlığında kalan milyonlar, sarayları, patronları beslemek üzere ‘acı reçeteler’ ile kölece çalıştırılacak. Öfkesine, haykırışlarına ve çoğunluk olmasına rağmen iktidar için mücadele etmedikçe bunu kader gibi yaşayacak, ya da işçiler, emekçiler bu çöküşe müdahale ederek Erdoğan ve avanesini tüm kurumları ile kendi yarattıkları enkazların altına gömerek, demokratik halk iktidarını gerçekleştirecek.

Partimiz bu yeni dönemi büyük savaşların, büyük çöküşlerin, büyük bedellerin, büyük zaferlerin, yaşanacağı bir dönem olarak görüyor, tarih her şeye gebe… Yeni mücadele yılı zaferlerin yılı olacak.

İşçilere, emekçilere, yoksullara, kadınlara, gençlere açık çağrımızdır. Kim sömürüye karşı bir adım atmak istiyorsa, insanca bir yaşam sürmek istiyorsa yeri komün güçleridir. 

Kim bu düzende adalet bulamıyor, zalimlerden, cihatçı çetelerden hesap sormak istiyorsa yeri özgürlük güçleridir.

Kim kadın katliamlarına, taciz, tecavüz iktidarına darbe indirmek istiyorsa yeri kadın özgürlük güçleridir.

Faşizmi yıkacak, devrim ve sosyalizm mücadelesinin zaferini kazanacağımız günlerin şafağındayız. Partimizin 6. yıl parolası devrimci seferberlik ruhuyla birleşik devrimin gücüyle iktidar mevzilerini kuşatmak ve yıkmaktır.”