FEDA: Yan yana gelelim, 10 Ekim'in hesabını soralım

FEDA, 10 Ekim şehitlerini anarak, "Mazlum ve mağdurların birlikte mücadele etmeleri gereken bu süreçte yan yana gelmemiz, kendi demokratik yaşamımızı örmemiz, örgütlememiz gerekmektedir" dedi.

Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), 10 Ekim Ankara Katliamı'na ilişkin yazılı açılama yaptı.
"10 Ekim 2015’te Ankara Garı önündeki mitinge DAİŞ saldırısı sonucu 103 emekçi vahşice katledilmişti" vurgusunda bulunulan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP yüzde 13.1 oy almış, 80 milletvekili ile Türkiye’nin dördüncü partisi olma hakkını kazanmıştı. Ulus devletin inkâr ettiği, katliam ve asimilasyonla ortadan kaldırmaya çalıştığı kimlikler, inançlar ve toplum dinamikleri bu seçimde yan yana gelmiş, birlikte kazanmışlardı. Aleviler, Kürtler, Ermeniler, Asurî-Süryani, Êzidîler başta olmak üzere Türkiye halkları ve inançları ezilenler ve emekçiler Özgür Yaşam için HDP’de buluşmuş, kimlikleri, renkleri ve özgün inançları ile siyasal temsiliyet hakkını kazanmışlardı. Devletin ve iktidarların inkâr ettiği bu toplumsal hakikatin yan yana gelmesi siyasal temsiliyet hakkını kazanmış olması tekçi, inkârcı ulus devlet zihniyetince yok hükmünde görüldü. Halk iradesi koalisyona işaret etmesine rağmen elit siyasiler ve siyasi partiler koalisyona yanaşmayarak hep birlikte Kasım’da seçim kararını aldılar. Kasım seçimlerinde farklı olanların kazanmaması için HDP’nin kolunun kanadının kırılması gerekiyordu. Demokratik siyaseti tasfiye amacını yerine getirmek için Suruç’ta iki polis katledildi, özyönetim direnişlerinde insanlar katedilmiş, yerinden yurdundan edilmişti. Ankara’da yasal, polisin koruması ve kontrolündeki mitingte 103 emekçi insanımız katledildi, yüzlerce insan yaralı bırakıldı. Patlatılan bombalar, sıkılan kurşunlar, devletin askeri ve sivil bürokrasinin baskısı toplumu sindirmek, korkutmak ve mevcuda razı olmalarını sağlamak için devredeydi."

'İNSAN OLAN HERKESİN GÖREVİ...'

FEDA, "Demokratik siyaseti tasfiye, toplum dinamiklerini düşmanlaştıran hukuk dışı zulüm devam ediyor" diyerek, şu mesajları verdi: "Bu zulme karşı durmak insanım diyen herkesin görevi olmaktadır. Mazlum ve mağdurların birlikte mücadele etmeleri gereken bu süreçte yan yana gelmemiz, kendi demokratik yaşamımızı örmemiz, örgütlememiz gerekmektedir."