Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, siyasi soykırımla gözaltına alınan 20 siyasetçinin ifadelerinin alındığı Ankara Emniyeti önünde basın açıklaması yaptı.

'HELİKOPTERDEN ATIP KATLETTİLER'

HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, “Bugün helikopterden atılan, Van’ın Çatak ilçesi nüfusuna kayıtlı köylü hayatını kaybetti. Türkiye yönetiminin sıradan günü. Günlerden beri seçilmiş olan milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, parti çalışanlarımız altı yıl önce gerçekleşen Kobanê protestolarından dolayı haksız hukukuz bir şekilde gözaltında” dedi.
Turan, “Altı yıldan beri bakanın deyimiyle ‘ince ince’ yapılan araştırmadan bir şey bulamadınız, dört gün daha zülüm olsun diye insanlarımızı, seçilmişlerimizi gözaltında tutmaya devam ediyorsunuz. Bunu unutmayacağız ve bunu yapanların yanında bırakmayacağız” diye konuştu.
Kobanê protestolarının bütün dünya açısından son derece anlamlı olduğunu belirten Turan, şöyle devam etti:
"Çünkü bütün dünya IŞİD barbarlarına karşı, Êzidîlere yapılan soy kırımına karşı, Suriye haklarına karşı sürdürmüş olduğu bu terörist saldırıya karşı bütün dünya Kobanê’nin yanındaydı.  Şimdi iktidar altı yıl öncesinin hesabını soruyor. Yasalara takla attırmak suretiyle bu süreç yeniden başa sarılıyor. Bu süreçte gelinen noktada iktidarın elinde Kürt ve HDP düşmanlığı dışında kullanacağı bir aparatı kalmamış durumda. Tarihin gördüğü en büyük ekonomik bunalımla baş başa bırakılmıştır. Dün açıklanan ekonomi rakamları da bunu gösteriyor."

'BU İKTİDAR GİDECEK'

Turan, iktidara "Tüm bunlara rağmen HDP düşmanlığı politikasıyla iktidarda kalacağınızı düşünüyorsanız bir kez daha büyük bir yanılgıya düşüyorsunuz" diye seslenerek, şunları söyledi:
"Türkiye ekonomisi ve siyasi dengeler buna izin vermiyor. Ülkenin getirildiğiniz noktada bu ülkenin yarasını saracak tek şey artık emekten, barıştan yana bir iktidarın kurulmasıdır. Bu da artık bu iktidarın gitmesiyle sağlanabilir. Bu iktidar kamu araştırmalarının da gösterdiği gibi hayatını kaybedecektir. Ne muhalefeti bölmeye dönük altı yıl önceki olayları tekrar ısıtıp gündeme taşımak ne de toplumsal açıdan kutuplaştırmayı bu kadar boyutlandırmak bu sorunları çözmez. Bu sorunları çözmek HDP’ye saldırmakla değil, Kürt sorununun çözülmesi için yeniden müzakerelerin oluşacağı bir siyaset ortamında mümkündür.
Hiç kimse enseyi karartmasın. İktidarın zulmünün bu kadar arttığı bu siyasi dönem, onların gidişini de getirecek siyasi dönemdir. Elbette gidecekler ve elbette bu ülkede barışın, kardeşliğin türküsü bütün halklarla beraber söylenecek.”