Êzidîler mutlaka kazanacaklardır

Aslında Haşdi Şabi’nin olduğu köyler çok önceleri DAİŞ’in elinden alınabilirdi. Ancak KDP’nin yarattığı sorunlar bu köylerin DAİŞ’ten alınmasının önüne geçti.

Şengal çevresinde yeni durumlar yaşanmaktadır. Irak ordusu Musul içinde, Haşdi Şabi ise Musul çevresinde DAİŞ’e karşı savaş yürütmektedir. Bu savaş sonucu Haşdi Şabi Şengal köylerinin sınırına gelmiştir, hatta bazı Êzîdî köyleri DAİŞ’in elinden alınmıştır. Bu durum yeni sorunlar ortaya çıkarmıştır. DAİŞ soykırımcı ve işgalciydi. Haşdi Şabi, dolayısıyla Irak, Êzîdî köylere ve Şengal’e nasıl yaklaşacaktır; bundan sonra cevabı aranacak soru budur.

Êzîdîler için 3 Ağustos 2014 dönüm noktasıdır. Artık 2014 3 Ağustos öncesi döneme dönmek Êzîdîler için intihar olur; soykırımcı sistemin önünde boyun eğmek ve onu normalleştirmek olur. Bunu da Êzîdîler kabul etmeyeceklerdir. Êzîdîler Demokratik Özerklik istiyorlar. Bu açıdan KDP gelir ben hakim olacağım derse ya da Haşdi Şabi, yani Irak geleceğim hakim olacağım derse bu kabul edilemez. Êzîdîler demokratik özerkliklerini, yani meclislerine dayalı öz savunmayı, kendi kendini yönetmesini kim kabul ederse onunla dostluk içinde olurlar. Haşdi Şabi Irak adına Şengal köylerine hakim olacağım derse, Êzîdîler KDP ile yaşadığı sorunu bu defa da Irak ve Haşdi Şabi ile yaşar.

Aslında Haşdi Şabi’nin olduğu köyler çok önceleri DAİŞ’in elinden alınabilirdi. Ancak KDP’nin yarattığı sorunlar bu köylerin DAİŞ’ten alınmasının önüne geçti. KDP, YBŞ’nin “ortak operasyon yapalım” önerisini kabul etmediği gibi, saldırgan politikalarıyla YBŞ’nin bu köyleri almasının önüne de geçmiş oldu. Eğer şu anda Haşdi Şabi Şengal köyleri sınırına dayandıysa bunun sorumlusu KDP’dir. KDP bu yanlış yaklaşımlarını göreceğine, kendi yanlışlıklarını örtmek için PKK’yi suçlamaktadır. KDP de Türkiye’deki AKP gibi propagandayla gerçekleri tersyüz etme çabası içinde. KDP her konuda AKP’yi taklit eder hale gelmiştir. Demek ki zayıf olan iktidarlar bu tür yollara başvurmaktadırlar.

Şu açıktır ki artık ne KDP ne de Haşdi Şabi Şengal’e hakim olabilir. Şengal özerk olacaktır. Şengal’i Şengalliler öz meclisleri ve özyönetimleriyle kendi kendilerini yöneteceklerdir. Şengal’i de Êzîdîlerin öz savunma güçleri savunacaktır. Öz savunma gücüne kavuşmadıkları ve bu savunma güçleri Êzîdîlerin kendi meclisine bağlı olmadığı müddetçe fermanlardan kurtulamazlar. Êzîdîlerin şu anda tek amaçları var, o da bir daha fermana uğramayacakları bir statüye kavuşmaktır. Bu, Êzîdîlerin hakkıdır. Ana sütü gibi hak olan bir özerkliğe kavuşmaları için de başta Kürtler olmak üzere tüm insanlığın Êzîdîleri desteklemesi gerekir.

DAİŞ fermanından sonra Êzîdîlerin sorunu tüm insanlığın sorunu haline gelmiştir. Artık Şengal’in özerkliği sorunu BM’nin sorunudur. BM bu soruna sahip çıkmayacaksa neye sahip çıkacaktır? Êzîdîler tarihin en eski inancı ve kültürüne sahip bir halktır. Kürtler insanlığın kültürel olarak kök hücresiyse, Êzîdîler de Kürtlerin, dolayısıyla tüm insanlığın kök hücresidirler. Bu nedenle Êzîdîlere tüm insanlığın sahip çıkma sorumluluğu bulunmaktadır. Êzîdîler tüm insanlığın Şengal’in özerkliği için sorumluluk almasını beklemektedirler.

Haşdi Şabi de, KDP de Şengal’in sahibinin tüm insanlık olduğunu bilmelidir. Artık Şengal’de hakim olayım, Şengal’i yöneteyim düşüncesini akıllarından çıkarmalıdırlar. Êzîdîler de tutumlarıyla Şengal’i yönetmek isteyenlerin bu heveslerini kırmalıdırlar. KDP parayla, baskıyla, özel savaşla bir kısım Êzîdî’yi kendisine işbirlikçi hale getirmek istiyor. Bu, KDP açısından büyük günahtır, utanç vericidir. KDP 3 Ağustos’ta içine düştüğü durumu sadece ve sadece Şengal’in özerkliğini tanımayla giderebilir. Bunun için de Şengal’in Êzîdî meclisini ve buna bağlı olacak öz savunmasını kabul etmesi gerekir. Bunun dışındaki her yaklaşım KDP’nin 3 Ağustos’tan daha büyük bir utancı yaşaması anlamına gelir. Şimdiye kadar hala bu durumdan çıkmamıştır. Bu yaklaşım KDP’ye de hayır getirmez.

Irak ve ona bağlı olan Haşdi Şabi Êzîdîlerin iradesine saygı göstermez ve Şengal’in özerkliğini kabul etmezse, bu konuda zorlayıcı bir duruma girerse en büyük zararı ve kaybı kendileri görürler. Êzîdîlerle kavga eden bir güç tüm Kürtlerle, tüm insanlıkla kavga içine girmiş olur. Êzîdîlerle kavga eden bir güç artık iflah olmaz. Başka yerde başarılı olsa bile Êzîdîlerle kavga etmesi nedeniyle her şeylerini kaybederler. Özcesi Êzîdîlerle uğraşanı Allah çarpar.

Êzîdîler artık şu bu güce dayanamazlar. Şu güçlü, bu güçlü diyemezler. Güce göre hareket edemezler. Artık kendi güçlerine güveneceklerdir. Dünyanın en haklı konumundadırlar. Eğer öz güçlerine güvenirlerse karşılarında kendilerinden daha güçlü hiçbir güç olamaz. Êzîdîler birlik olduklarında ve kendilerine güvendiklerinde her güç Êzîdîlerin iradesi karşısında diz çöker. Bu irade karşısına hiçbir güç dikilemez. Haklılık güç ise bu en fazla da Êzîdîlerde vardır. Ne KDP’den çekinsinler, ne Haşdi Şabi’den çekinsinler, ne de Irak’tan. Türk devletinden ise hiç çekinmesinler. Êzîdîler birlik olduklarında ve direndiklerinde mutlaka kazanacaklardır.

Kaynak: Yeni Özgür Politika