‘İşte HDP, işte İstasyon Meydanı’

Amed’de onbinlerin katıldığı mitingde konuşan HDP Sözcüsü Baydemir, “2 yıl boyunca yalan ve dolanla ‘HDP destek yitirdi’ diyorlar. İşte HDP, işte İstasyon Meydanı ey Erdoğan, ey Bahçeli vazgeçin bu sevdadan” dedi.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), “Durmayalım, faşizmi durduralım” şiarıyla başlattığı kampanya kapsamında Amed’in 5 Haziran Meydanı’nda (İstasyon Meydanı) gerçekleştirdiği Vicdan, Adalet ve Demokrasi mitingi, onbinlerin sloganlarıyla son buldu. “Direne direne kazanacağız” sloganlarının yankılandığı alanda, kadınların zılgıtları yükseldi.

Mitingde son olarak HDP Sözcüsü Osman Baydemir konuştu.

Baydemir şunları söyledi: “Özgürlük, barış, eşitlik ve adalet için Diyarbakır direniyor. Milyonlar yüreğinde ve düşünde. Bir gün yakın gelecekte, bu meydanda Demirtaş ile kucaklaşmanın özlemini yaşıyor. Bir yaşından yüz yaşına kadar bütün Amedliler önünde saygıyla eğiliyorum. Allah’ın rahmeti üzerinizde olsun. Bugün baskı ve zulüm ile bir halkı talebinden, ana sütü gibi helal olan talebinden vazgeçirmek istiyorlar. Bir kez daha bu meydandan zulümle abad olunmaz, baskı ile bir halk özgürlüğünden vazgeçmeyecek.

‘İŞTE HDP, İŞTE İSTASYON MEYDANI’

Bundan iki yıl önce bu meydanda kan emiciler, bir saldırı düzenlemişti. 5 canımızı yitirdik, yüzlerce kardeşimiz yaralandı. 2 gün sonra saldırının mağdurları yaralı kolları ve ayakları, yaralı yürekleri ile sandık başına giderek iradelerini kullandılar. O fotoğraf başlı başına zor aygıtının halkın vicdanın baskı kuramayacağının göstergesiydi. 2 yıl boyunca yalan ve dolanla HDP destek yitirdi diyorlar. İşte HDP, işte İstasyon Meydanı, işte özgürlük ve eşitlik. Yol yakınken gelin bu sevdadan vazgeçin. Yaraları sarmanın imkanı varken, ülkeyi kabristana çevirmekten vazgeçin, ey Erdoğan, ey Bahçeli. Onların anladığı tek bir şey var; ölümle ülkeyi yönetmek.

‘O MEZARA FAŞİZMİ GÖMELİM’

Hatun annenin cenazesine saldırı düzenleniyor. İnsanlıktan nasibini almayan barbarlar, bir yandan cenazeye saldırıyorlardı, bir yandan Ermeni, Kürt ve Alevilere küfür ediyorlardı. Şimdi, AKP Genel Başkanı Erdoğan, ‘İnsanların bazıları içmişler’ dedi. Ben ve arkadaşlarımın tamamı oradaydık. Bunların barbarlığı ortaya koyduğu sırada, hakaretlerinin yanı sıra tekbir getiriyorlardı. İnancımıza, imanımıza ve ittifakımıza bir saldırıydı. Erdoğan, 2 yıldır topluma verdiğin ırkçılık şerbetini içmişlerdi. Bu şerbet insanları insanlığından çıkarandır. Bu tablonun senin için tehlike olduğuna inanıyorsan, gelin hep birlikte Hatun Ana’dan boşalan o mezara faşizmi, baskıyı, OHAL rejimini el birliğiyle gömelim. O zaman ülkenin geleceği aydınlık olur.

‘ERDOĞAN VE BAHÇELİ’NİN SİYASETİ KÜRT DÜŞMANLIĞIDIR’

318 gündür Demirtaş ve arkadaşlarımız, yargı kararı ile değil, Erdoğan ve Bahçeli’nin kararı ile cezaevinde. Aylardır Amed’in iradesi Gültan Kışanak ve 88 belediye eş başkanımız Erdoğan ve Bahçeli’nin kararı ile zindanda. Kürt halkına çağrıda bulunuyorum; Ankara’da yaşanan saldırı, 2 yıldır Erdoğan ve Bahçeli’nin yaptıkları ortada. Siyasetleri Kürt halkının düşmanlığıdır. AKP’ye oy verenler ve destek verenler, artık Ankara saldırısı aynı zamanda sizedir, bunu kabul etmeyin. AKP’ye ve faşizme hayır deyin, AKP’den desteğinizi kesin. Hiç kimse bütün saldırıların HDP’ye yönelik saldırı olduğu hatasına düşmesin. Bu saldırı faşizmin ta kendisidir. AKP’ye oy verenler, saldırıların hedefinde sizler de varsınız. Zalimlerden desteğinizi çekmeniz lazım. Aksi takdirde yapamadıklarınızdan ve yaptıklarınızdan mesul olacaksınız.

‘EN BÜYÜK TERÖR MUHALAFET LİDERİNİ CEZAEVİNE KOYMAKTIR’

Yarın Figen Yüksekdağ’ın duruşması var. Duruşma sadece 20 kişinin izleyebileceği bir salona alındı. Çünkü korkuyorlar, yüreklerine ateş düşmüş. Demirtaş ve Yüksekdağ ne diyecek diye korkuyorlar. Erdoğan, Almanya G20 toplantısında Demirtaş için haddini aşarak, ‘terörist’ dedi. AKP Genel Başkanı, biz de, halkta teröristin kim olduğunu, barış ve özgürlük isteyenlerin kim olduğunu biliyor. Barışı haykırdığı için cezaevinde. Sizin yaptığınız tek bir şey gerçeği ters yüz etmek. Bu ithamdan dolayı Erdoğan hakkında tazminat davası açıldı. O davada Erdoğan’ın avukatları mahkemeye dilekçe gönderdiler ve düşünce özgürlüğü dediler. Şu anda cezaevinde bulunan Figen Yüksekdağ, Demirtaş, İdris Baluken, belediye eş başkanlarımız sadece ve sadece fikirlerini ve düşüncelerini ifade ettikleri için tutuluyorlar. Sen sıkışınca fikir hürriyeti, muhalefet konuşunca hakaret, terör propagandası. En büyük terörizm bir ülkede iktidarın, muhalefet liderini cezaevine koymasıdır.

‘ANKARA ZİHNİYETİ İLE BAĞDAT ZİHNİYETİ AYNIDIR’

Özetle; neden bu süreç bozuldu ve savaş başladı. İki nedeni var; Rojava’da Kürt halkı statü sahibi olmasın diye, diğeri HDP halkın iradesi ile 80 vekili Meclis’e gönderdiği için. Erdoğan ve Bahçeli, Rojava’yı tehdit ediyor. Diğer yandan Güney Kürdistan’ı tehdit ediyor. Ankara zihniyeti, Şam ve Bağdat zihniyetidir ve Kürt halkının düşmanlığı noktasında hemfikirler. Kürt halkı Ortadoğu’da haklı, iradeli ve kararlıdır. Kürt halkı amacına ulaşacaktır. Allah, Kürt halkına kapıları açacaktır. Halkımızdan ricamız, başınız dik olsun ki; zalimler kendi zulümlerinin kurbanı olsun, yüzyılın Dehakları kendi zulümlerinin kurbanı olsun.

‘BARIŞ NİYETİ OLSAYDI, ÖCALAN’A TECRİT AĞIRLAŞTIRILMAZDI’

Barış niyetleri olsaydı, Öcalan üzerinde tecrit uygulamazlardı. Belediyelere kayyum atanması, Kürt halkının düşmanlığıdır ki; Bağdat hükümeti de Kerkük Valisi’ni görevden alıyor. Kim kime benziyor, tilkiyle kurt birbirine benziyor. Rojava, Rojhilat ve Başur halkıyla birlikteyiz. Kaderimiz birdir, özgürlük ortak payımızdır.

‘FAŞİZM ÜLKENİN EN BÜYÜK DÜŞMANIDIR’

Tüm Türkiye halklarına çağrımızdır; faşizm bu ülkenin en büyük düşmanıdır. Zorbalık, bu ülkenin birliğinin en büyük düşmanıdır. Eğer gerçekten Kürt halkıyla birlikte yaşamak istiyorsanız, İzmir’den İstanbul’dan, Antalya’dan ve Anadolu’dan ırkçılığa hayır deyin. HDP’nin şemsiyesi altında hep birlikte faşizmi durduralım. Eğer faşizmi geriletirsek, emin olun bu ülke bir kez daha cennet bahçesine dönüşecektir. Çoğulculuk güzelliktir, tekçilik bu coğrafya için zulmün ta kendisidir. Durmayacağız, tekçiliği durduracağız, faşizmi durduracağız, Demirtaşları, Kışanakları, Yüksekdağları zindandan çıkaracağız. Özgürlük halaylarını bu meydanda birlikte tutacağız. O gün geldiğinde Hatun annenin kabrine gideceğiz. Hakkını helal et, ülkeye özgürlük ve barış geldi diyeceğiz.”

Miting, Azad Bedran’ın ezgileri eşliğinde coşku ve halaylarla sona erdi.

Alandan çıkan kitle ‘Kürdistan faşizme mezar olacak’ ve Öcalan ile PKK lehine sloganlar atarak yürüyüşe geçti. Bu sırada polis, sivil görünümlü Ranger araçlarla kitleye saldırıda bulundu. Polisin iki kişiyi gözaltına aldığı bildirildi.