AKP hükümeti Rusya, Ukrayna, Çin, İran, Özbekistan, Kırgızistan, Afganistan ve Çeçenistan’dan getirdiği mülteci ve göçmenleri Kürdistan’a yerleştirerek Kürdistan’ın haritası ve demografisiyle oynuyor.

HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, AKP’nin ilkin Erzincan’a Ahıska Türklerini yerleştirdiğini ve bu biçimde Kürdistan haritasını ve demografisini bozmaya yönelik politikalara başladığını belirtti.

‘DEVLET BÖLGEDE KAOSU PLANLIYOR’

Özgökçe, AKP’nin Avrupa’ya karşı kullandığı mültecileri Kürtlere karşı da kullanmaya çalıştığını belirterek, şöyle devam etti:

"AKP ilkin Erzincan’a Ahıska Türklerini yerleştirerek Kürdistan’ın haritasını ve demografisini bozma politikalarını uygulamaya soktu. Birçok mülteci özellikle Alevilerin yaşadıkları bölgeye yerleştirildi. Özellikle Elcewaz, Xelat ve Erdiş’e yabancıların yerleştirilmesi çok manidar. Çünkü aynı politika '80’li yıllarda, askeri darbeden sonra, o zamanın Ordu Genelkurmayı Kenan Evren tarafından uygulandı ve Ulupamir köyüne yüzlerce Kırgız yerleştirilmişti. Şu an Evren politikaları yürürlükte. Aynı biçimde birçok Karadeniz köylüsü de Van’a yerleştiriliyor. Bu politikalar bölge halkının yaşamına, inancına dolaysız bir müdahale olup, bölge halkının yaşamına ve inancına kastetmektir; bölgenin demografisini değiştirmek amaçlanıyor. Devlet bu tür politikalarla bölgede bir kaosu planlıyor. Bu kişiler olağan koşullarda bölgeye yerleştirilmiyor."

 ‘1930 TEKRARLANIYOR’

Özgökçe, şunları da kaydetti: “AKP hükümeti Erdiş’i pilot bölge olarak seçmiş durumda ve bu da sıradan bir olay değildir. 1930’larda, Ağrı İsyanı ve Geliyê Zilan Katliamı'ndan sonra binlerce Kırgız göçmeni yerleştirilip, zafer ilanı yapılıyordu, şimdi de aynı politika 2017’de tekrarlanıyor. Devletin kendisi de bu tür politikalarla hiçbir şey başaramayacağını biliyor. Erdiş halkının direnişi ve bağlılığı devletin politikalarını hiçleştirdi. Bu sebeple yine bölge halkı üzerinde baskı uygulayarak, bölgenin nüfus yapısını değiştirerek Erdiş’i kontrol altına almaya çalışıyorlar. Bu çok tehlikeli ve yanlış bir politikadır ve hiçbir biçimde bölge halkının çıkarına değildir ve bu politikalara karşı alanlarda olacağız.”

‘KÜRTLERE MESAJ VERİLMEK İSTENİYOR’

"Geliyê Zilan Katliamı'ndan sonra binlerce yabancı bölgeye yerleştirilmişti, şimdi de yabancıları aynı bölgeye yerleştirerek Kürtlere bir mesaj verilmek isteniyor" diyen Özgökçe, şunları söyledi:

"Mültecilik yasalarına göre, her kim olursa olsun, geliş amaçlarına göre valiliğe başvurmaları gerekir ve buna göre prosedürler uygulanır. Toplu gelişler ve toplu sınır dışı etmeler çok tehlikeli durumlardır. Bizim tespitlerimize göre geçen ay İran ve Iraklılardan oluşmuş yaklaşık 350 genç, Colemêrg’in bir köyünden giriş yapıp, otobüslere bindirilerek Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan İdlib’e gönderildi. Bu toplu sınır dışı etmeler ve sınır dışı edilenlerin hepsinin de erkek olması bazı soruların oluşmasına neden oluyor. Kimdi bu insanlar? DAİŞ’e mi teslim edildiler? Ya da DAİŞ’e elaman olarak mı gönderildi? Bu tür soruları soramadan duramıyoruz ve cevaplandırılması gereken sorulardır. Sorularımıza cevap bulmak için çok çabaladık. Telefonla Bölge Mülteci İdaresi’ne ulaşmaya çalıştım, fakat ilkin kim olduğumu öğrenmek istediler, hangi partiden olduğumu. HDP vekili olduğumu öğrendiklerinde sorularıma cevap vermediler. Onlar da yaptıklarının yanlış olduğunu biliyorlar.”