Sur ilçesinde yıkım sonrası yapılan çalışmaları görmek için Amed'e gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Alipaşa ve Lalebey mahallelerinde yıllardır süren istimlak davaları vardı, onlar bitti. Boşaltmaya gayret ediyoruz. Boşalttıktan sonra yine yapacağız. Oradan gelen sakinlerle sohbet ettik. İsteyen parasını alır gider, parayı istemiyorsa mahkemeye gider, bilirkişiler gelir. Oradaki toprak fiyatı, yıkılan evinin fiyatı eğer arttırılıyorsa onları da veririz. Ama oradaki vatandaşlarımızın bir kısmı yapılacak evlerden istiyorlar. Birinci tercih kendilerinin. Onların rahat ödeyebileceği bir şekile getirip, onlara birinci tercih olarak sunacağız. İnsanların orada yaşamasını istiyoruz. O mahalleler yaşayan mahalleler olsun diye gayret ediyoruz" diye konuştu.

'DAVA SÜRÜYOR; KENDİ YASALARINA BİLE SAYGILARI YOK'

Bakan Özhaseki'nin "istimlak davaları bitti" sözlerini yalanlayan Alipaşa mahallesi sakinlerinden Hamdi Keskin, davalarının devam ettiğini ifade etti. Mahkeme aşaması sürerken evlerinin yıkılmaya çalışıldığını kaydeden Keskin, "Duruşma tarihimiz 5 Eylül. Neyin davası bitmiş? Mahkeme sürerken evimizi yıkıyorlar. Kendi çıkardıkları yasalara bile uymuyorlar. Onlar kendi yasalarına saygı göstermiyorlarsa, bizden de göstermemizi beklemesinler. Kaldı ki biz yasa dışı bir şey yapmıyoruz. İstimlak kararına karşı dava açtık" şeklinde konuştu.

TOKİ tarafından 2009 yılında evlerine 50 bin lira değer biçildiğini ifade eden Keskin, "Bugün de evime 8 yıl önceki değeri biçiyorlar. Ben parayı kabul etmiyorum. Kendi evimde yaşamak istiyorum" dedi.

'NE PARALARINI ALACAĞIZ, NE DE BURADAN ÇIKACAĞIZ'

Bakan Özhaseki'nin Alipaşa ve Lalebey için söylediklerinin gerçeği yansıtmadığını kaydeden mahalle sakinlerinden Remziye Kayık da, "Madem mağdur etmeyeceklerini söylüyorlar. O zaman mahallemde bana ev versinler" dedi. Yıkım kararı alınan evi için bankaya 30 bin lira yatırıldığını kaydeden Kayık, "Paralarını verdik dedikleri budur. Bu parayla bir kümes bile yapılamaz. Evim 2 katlı. Altında dükkan var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı evimizin kerpiç olduğunu ileri sürüyor. Evin giriş katı bazalt taşlarından yapılmış, üstteki kat ve terası ise tuğladan yapılmış. Yani kerpiç değil. Yalan söylüyorlar. 8 çocuğumla dışarı atmak istiyorlar. Ne paralarını alacağız ne de buradan gideceğiz" şeklinde konuştu. 

'GEREKİRSE ÇADIR AÇAR, ORADA YAŞARIZ'

Alipaşa mahalle sakinlerinden Faysal Çiftçi de mağdur edilmeyecekleri yönünde hem Bakan, hem de Başbakanın sözlerinin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Valiliğin 6 aylık kira ve ev taşıma bedelini ödeyeceği yönündeki sözlerini kendileriyle alay etmek olarak değerlendirdiklerini kaydeden Çiftçi, "Gelip görsünler. Mağdur edildik mi, edilmedik mi... Dava açmışız, davamız sürüyor. Buna rağmen 'yıkacağız' diyorlar. Dava sürerken nasıl yıkarsınız? Yüzlerce aile mağdur. Çıkmayacağız evimizden, Sur'dan. Eğer zor kullanıp çıkarırlarsa aynı evimin harebeleri üzerinde çadır açarım, ailemle orada yaşarım" dedi.