Avesta: Êzidî halkımızı her koşulda koruyacağız

KCK Başkanlık Konseyi Üyesi Sozdar Avesta, her ne olursa olsun Heşd El Şabi’nin Şengal’in savunma gücü üzerinde kendini denemesinin kabul edilemez bir durum olduğunu ve bu yanlış tutumdan geri adım atılması gerektiğini belirtti.

Avesta, Êzdixan demokratik özerklik projesine de değinerek, projenin her açıdan desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Sterk TV’de yayınlanan ‘Rojeva Welat’ programına katılan KCK Başkanlık Konseyi Üyesi Sozdar Avesta, Şengal Demokratik Özerklik Meclisi’nin Êzdîxanlılar için hazırladığı projeye ilişkin, “Şengal Kurucu Meclisi, Şengal’in geleceği için uzun bir süre yol haritası hazırlığı içerisinde oldu. Daha sonra Şengal Demokratik Özerklik Meclisi kuruldu, yönetimini seçti. Gerçekleşen bu kongrede hem meclisini oluştururken hem de kamuoyuna açıkladıkları kongre sonuç bildirgesinde Şengal’in demokratik inşası için proje hazırlığının kararı vardı. Demokratik inşa projesi aynı zamanda Şengal’in yol haritasını oluşturuyordu. Bu yol haritası hem dikkat çekici öneme sahipti hem de oldukça derinlikliydi. Kongre sonrası projenin hazırlanması için meclis yoğun emekler harcandı, her bir maddesi için pek çok tartışma ve görüş alışverişlerinde bulundu” diye konuştu.

‘ÊZDÎXAN PROJESİNE DESTEK ÇIKMADILAR’

Yaşadığı 73 fermandan gerekli dersler çıkararak demokratik ve özgür yaşamın temellerini atan Êzdîxanlıların demokratik özerklik projesini değerlendiren Avesta şunları belirtti:

“Bu projenin temellerinde saklı bir tarih canlılığını korurken, dünyanın gözleri önünde yaşayan bu canlı tarih acılarını büyütmüş ve tam 73 kez katliam, soykırım, göçertmeyle yok olmanın eşiğine getirilmiştir. Tüm bu hakikatler ışığında Şengal demokratik özerklik projesi hazırlanmıştır. Êzidîler öyle bir toplum ki, insanlığın var oluşundan tutalım Ortadoğu hakikatine, özellikle de Kürtlerin hakikatine; kültürel bir varlık olarak büyük bir rol ve anlamlar katmıştır. Şu anda ise bu toplum yok olmanın eşiğine getirilmiştir. Ancak yine de özgür ve demokratik yaşamak isteyen Şengal halkı, katliamlara maruz kalan tarihinden gerekli dersler çıkararak yaşam projesini herkese duyurmuştur. Bizce almış oldukları bu tutum son derece büyük ve kutsal bir tutumdur. Dolayısıyla selamlanmalı ve projelerine destek sunulmalıdır. Denilebilir ki, artık bu toplum için çözüm, savunma ve özerk yaşamaktan geçer. Bizce yaşadığı bölgede bulunan diğer topluluklarla da ortaklaştırılmış bir tüzük oluşturabilmelidir. 3 Ağustos 2014’ten buyana orada bulunan özgürlük hareketimizin bu bölgedeki varlığı ve Êzidî halkını savunmak için gösterdiği çaba büyüktür. Êzidî halkının sorunlarının çözümü için de önemli bir aktör olmaktadır. Bunun için orada bulunan özgürlük güçleri Êzidîlerin özerk yaşayabilmesinin garantörü olmalıdır.”

Bu proje hayali şeyler olmadığının altını çizen Sozdar Avesta, 3 yıla aşkındır halkın kendi savunmasını yaptığını, 73. fermana karşı YBŞ/YJŞ kendisini savunma gücü olarak örgütlediğini belirtti. 3 yıla aşkındır dışardan herhangi bir destek almada kendi kendilerini yönettiklerini dile getirdi. Avesta, ayrıca bu projenin Şengal dışında yaşayan Êzidîlerin tamamını kapsadığını vurguladı.

‘DEMOKRATİK ÖZERKLİK, BÖLGE HALKLARININ ÇÖZÜM MODELİDİR’

Demokratik özerklik projesinin Êzdîlerin, Irak’ta ve Başur’da yaşayan tüm toplumların sorunlarına çözüm üretebilecek bir model olduğunu kaydeden KCK Başkanlık Konseyi Üyesi Avesta, “Irak’ta ve Başûrê Kürdistan’da mezhep savaşlarının olmaması, halkların karşı karşıya gelmemesi için demokratik bölgelerin oluşturulması gereklidir. Eskisi gibi merkezlerden halka hüküm sürmek doğru değildir. Başarılı da olmaz. Ninova’da Türkmen, Şebek Kürtleri, Asuri, Süryani, Arap halkları yaşamaktadır. Bu halklar demokratik yaşamlarını inşa edebilirler. Şengal’de geliştirilen bu model onlar için de bir ufuk oluşturabilir. Kuzey Suriye’de halklar için yürütülen model aynı zamanda Irak ve Başur için de bir model olabilir. Yeter ki halklar kendilerini bu projenin bir öznesi olarak görsünler ve katılsınlar. Bu toplumlar kendi aralarında demokratik cepheyi oluşturabilirler” diye konuştu.

‘HEŞD EL ŞABİ’NİN YBŞ GÜÇLERİNE SALDIRISI KABUL EDİLEMEZ’

Heşd El Şabi’nin YBŞ güçlerine saldırısını değerlendiren Avesta şunları söyledi:

“Şengal hassasiyetini koruyan bir bölge. Birçok güç de burada egemenliğini oluşturmak istiyor. YBŞ 3 yıl önce DAİŞ’in Şengal’e saldırması ardından oluşturuldu ve bölgenin etkin savunma gücüdür. Şengal ve çevresinin özgürleştirilmesinde, Şengal’e koridorun açılmasından yerini aldı, özgürleştirilen alanlarda geri dönen halkı korudu. O dönemlerde ne Merkezi Irak hükümeti ne peşmergeler ne de Heşd El Şabi bu halka sahip çıkmadı. Özerklik inşasına giden, önemli konuları değerlendiren bu bölgenin özgürleştirilmesinden sonra, bu güçlerin Şengal özgürlük güçleriyle temasa girerek mesaj vermek istemesi manidardır. ‘Biz de buradayız’ mesajını vermek istemektedirler. YBŞ açıklama yaparak ‘Kimse bizi denemeye kalkışmasın’ dedi. Doğrusu bu açıklama tehdit içerikli bir açıklama değildir. YBŞ, Êzidixan demokratik özerklik projesinin savunucusudur. Başka bir güç gelip ‘burası benim alanımdır, bu sınırı geçemezsin’ dediğinde YBŞ elbette ki bu duruma müsaade etmeyecektir. Gerçekleşen bu temasın nasıl olduğunu bilmesem bile, nasıl olursa olsun Şengal’in savunma gücü üzerinde kendini denemek kabul edilemez bir durumdur. Yanlışlıktır. Herkesin kendini bu yanlış durumdan geri adım atması gerekir.”

‘ÊZİDÎLER OYUNA GELMEMELİ’

Êzidîlerin oyunlara gelmemesi gerektiğini söyleyen KCK Başkanlık Konseyi Üyesi Sozdar Avesta son olarak: “Şunu da belirtmek istiyorum; Êzidî halkından bazıları yönünü Heşd El Şabi güçlerine çeviriyor. Êzidîler bu oyuna gelmemelidir. KDP Êzidîleri yıllarca karşı karşıya getirmek istedi. En son Xanesor’a saldırısı bunun örneğidir. Daha öncede birçok kez provokasyon yaratmak istediler. Heşd El Şabi içinde yer alan Êzidîler de kimsenin kılıcı, silahı olmamalıdırlar. YBŞ/YJŞ Şengal’in savunma güçleri, Êzidxan asayişi ve Şengal’in siyasi iradesi halkın birbirine karşı kışkırtılmasına izin vermeyecektir. Bu güçlerden bu yaklaşımlarını terk etmelidirler. Heşd El Şabi Irak hükümetine bağlıdır. Irak’ın resmi bir gücüdür. Êzidî toplumuna karşı görevini yerine getirmeyen Irak hükümeti, Irak otoritesi bir kez daha başka güçlerle bölgede mezhep savaşlarının çıkmasına izin vermemelidir. Ama özellikle böylesi bir durumun karşısında duracak Êzidî toplumudur. Şu anda Êzidîlerin büyük çoğunluğu topraklarına geri dönüyor. Êzidîler YBŞ/YJŞ’yi daha da büyütmeli, ittifaklarını daha da genişletmelidirler. Demokratik özerklik projesine sahip çıkmalıdırlar. Özgürlük hareketi olarak daha önce Êzidî halkımızı nasıl korumuşsak, şimdide koruyacağız. Her açıdan hem özerklik projelerini destekleyecek hem de savunması için üzerimize ne düşüyorsa yerine getireceğiz” dedi.