Koordinasyon yaptığı açıklamada, “DAİŞ tarafından gerçekleştirilen soykırımın ardından on yıl geçmesine rağmen Êzidîlerin durumunda ne resmi ne de fiili herhangi niteliksel bir değişiklik yaşanmamıştır. Bu gelişme, rastlantı veya ‘belirsizlikle’ izah edilemez, aksine tasarlanmış ve sistematik olarak geliştirilen kırım politikasında sürekliliğin ispatıdır. PADÊ’yi yasaklama kararının, soykırımın onuncu yıldönümü dolayısıyla yapılan anma etkinliklerine denk düşmesi de zamanlaması açısından hiç tesadüfi değildir.” dedi. 

Açıklamada devamla şunlar ifade edildi:  “Verilen mesaj açık ve nettir: ‘Özgürlük isteyen, siyasi statü talebinde bulunan ve iradesine sahip çıkan Êzidîlere yaşam hakkı yoktur’ anlayışı karar üzerinde belirleyici olmuştur. Köleliğe ve ‘kaderine’ kayıtsız şartsız razı olmayı öngören egemen anlayış karşısında demokratik ve özgürlükçü feraset, ödünsüz bir şekilde mücadelesine devam edecektir. Êzidîler olarak iyi bilmeliyiz ki kendi irademizle, güç birliğimizle özerkliğimizi, özgürlüğümüzü ve güvenliğimizi kendi ellerimizle ve örgütlü gücümüzle sağlamadığımız müddetce bölgedeki çağdaşı hegemonik iktidar aygıtları bize hak tanımayacak ve rahat bırakmayacaktır. Êzidî toplumunun özgürlük talebi önünde hiçbir yasaklama anlayışı duramaz ve statü talebini sekteye uğratamaz. Ezdiler artık kurbanlık koyun değil kaderine ve geleceğine sahip çıkan örgütlü ve irade sahibi bir güçtür. PADÊ resmi olarak yasaklanabilir, ancak özgürlükçü Êzidî toplumu, savunduğu paradigmayı ve demokratik toplum modelini savunmaya devam edecek, mücadelesini kararlı bir şekilde sürdürecek ve kesinlikle kazanacaktır.”