Barzan'ı da gerilla koruyor

AKP’nin Güney Kürdistan'daki referanduma ilk cevabı, Barzan için manevi değeri olan Boti mıntıkasına saldırmak oldu. Buna karşı siper olup çatışan da yine Kürdistan gerillasıydı.

Türk ordusu 27 Eylül'de Güney Kürdistan’a girerek Barzan bölgesine bağlı Tepê Xwedê silsilesi ve çevresine yönelik bir operasyon başlattı. Kürdistan gerillasının verdiği karşılık ardından başlayan şiddetli çatışmalar devam ediyor. Diğer 'sınır ötesi operasyonlar'a nazaran bu saldırının gerilladan ziyade daha çok Barzani Ailesi için önemli olan bir bölgeyi hedeflemesi dikkat çekici.

Türk ordusunun Güney Kürdistan’a geçmesi bir ilk olmadığı gibi, bu son operasyonun önceki operasyonlardan farkı ilk kez Barzan bölgesinin Boti mıntıkasını hedef alması. Bu mıntıkanın Barzan Aşireti ve Barzani Ailesi için ne anlama geldiği çok iyi bilinmektedir.

GÜNEY KÜRDİSTAN'A MESAJ

Her şeyden önce bu operasyon HPG gerillalarından ziyade Barzani Ailesi'ne bir gözdağı niteliğinde. Bölgede bulunan Adil Beg, Selkê ve Petrot köylerinin çevresini hedeflemesi Güney Kürdistan Yönetimi'ne bundan sonra nasıl yaklaşacağının mesajını niteliğinde. Obüs ve havan toplarının yanı sıra F-16 savaş uçakları, Kobra tipi taaruz helikopterleri ve SİHA'larla köylerin çevresinin yoğun bir şekilde bombalanması, köyleri boşaltmak ve halkı göçertmeye yöneliktir de. Söz konusu bölgede HPG gerillasının konumlanmadığı, ancak dönem dönem o mıntıkada hareket ettiği biliniyor.

BARZAN MINTIKASI HİÇ VURULMAMIŞTI

Türk ordusunun, KDP güçlerine verdiği askeri eğitimi sonlandırılması; hemen ardından Hewlêr ve Süleymaniye’ye uçak seferlerinin durdurulması, AKP-MHP savaş hükümetinin Güney Kürdistan’a dönük bir işgal girişimine yöneleceğini gösteriyordu. Türk ordusu, Kürdistan’da yürütülen savaş tarihi boyunca hiçbir zaman Barzan mıntıkasını hedef almamıştı. Her zaman esnek bırakılan ve mümkün mertebe çatışmaların çok yoğun olmadığı bir bölgedir. Ancak referandumdan sonra Türk ordusunun bu bölgeyi özelikle seçmesi, eş zamanlı olarak Habur sınırında Irak ordusu ile beraber bir tatbikatın başlatılması şüphesiz işgale hazırlık olarak görülüyor.

SALDIRI İLK SOMUT ADIMDI

Türk hükümeti, siyasi ve gerek askeri anlaşmaları iptal etmekle kalmayıp İran ve Irak hükümetleriyle açık/gizli toplantılar yaparak yeni bir Kürt imha konseptine yöneldiğini gösteriyor. Medya yoluyla Barzani Ailesi üzerinden Güney Kürdistan halkına tehditler savurması ve referanduma gitmenin bedelinin ödetileceğinin belirtilmesinin ilk somut adımı olarak da okunabilir 'sınır ötesi operasyon'.

GÜNEY HALA FAFLET UYKUSUNDA

Tüm gerçekler bu kadar yalın bir şekilde ortadayken Güney Kürdistan Yönetimi'nin halen ulusal birliğe yanaşmayıp Kürt halkının çıkarını Türkiye’de araması başlı başına bir gaflettir. Barzan'ın Boti mıntıkasının KDP için ne anlama geldiği herkesçe biliniyor. Manevi değerlerine saldıran bir güce karşı HPG gerillaları ile ortak bir savunma pozisyonuna gitmemesi ve bu saldırılara karşı sessiz kalması, KDP yönetiminin AKP yönetimine karşı tavrını da açıkça gösteriyor.

KÜRDİSTAN GERİLLASI SİPERDİR

Dikkat edilirse saldırı nereden ve nasıl gelişirse gelişsin Kürdistan gerillası (HPG/YJA Star) karşılıyor. Gerilla, Doğu Kürdistan sınırında, Kerkük-Mexmûr hatında ve Kuzey Kürdistan hatındadır da. Bu son operasyonla anlaşıldığı üzere salt gerilla için stratejik öneme sahip alanları değil, Kürt halkının değeri niteliğindeki her alanı korumaya çalışıyor. Aynı şekilde YPG/YPJ de Güney Kürdistan'a olası bir operasyona karşı duracağını açıklamıştı.

DAHA NEYİ BEKLİYORNUSUZ?

Duygu ve düşüncede birleşen Kürdistan toplumunun ortak savunma gücü ve ulusal kongre ile taçlandırmak gerekmez mi? Bu girişim Güney Kürdistan Yönetimi'ne kaybettirmeyecek. Tam tersine her alanda saldırıların çok yoğun olduğu bir dönemde atılacak bu türlü adım, Güney'i daha da güçlendirecektir.