‘DTK, Kuzey Kürdistan’da üzerine düşeni yapacaktır’

DTK Eşbaşkanları Leyla Güven ve Berdan Öztürk, Kuzey Kürdistan’da üzerlerine düşen görevi yerine getireceklerini vurgulayarak Öcalan’ın özgürlüğü için mücadeleyi yükselteceklerini açıkladı.

Baskı ve saldırıların gölgesinde “Özgür Kürdistan için Gün Birlik Günüdür” şiarıyla 8’inci Olağan Kongresi’ni gerçekleştiren Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) eşbaşkanları Leyla Güven ve Berdan Öztürk, Kuzey Kürdistan’da üzerlerine düşen görevi yerine getireceklerini vurgulayarak Öcalan’ın özgürlüğü için mücadeleyi yükselteceklerini açıkladı.

“Özgür Kürdistan için Gün Birlik Günüdür” şiarıyla 8’inci Olağan Kongresi’ni gerçekleştiren Demokratik Toplum Kongresi’nde (DTK) Leyla Güven’in yanı sıra Hatip Dicle’nin yerine HDP Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk eşbaşkan olarak seçildi. 2007 yılından buna bilfiil Kürdistan’da çalışma yürüten tüm Kürt kentlerinde delegesi bulunan DTK, Türk devleti tarafından kriminalize edilerek, yönelimin odağı haline getirildi. Çok sayıda daimi meclis üyesi ve eş başkanları gözaltına alındı, tutuklanarak veya  dava açılarak, sindirilmeye çalışıldı. Böyle bir süreçte güçlü bir katılımla kongre gerçekleştiren DTK eşbaşkanları, Kürtlerin ulusal birliktelikleri konusunda ajansımıza önemli değerlendirmeler yaptı.

‘DTK SORUNLARA CEVAP OLACAK BİR PRATİĞE SAHİPTİR’

DTK’nin bir ihtiyaçtan doğduğunu belirten Leyla Güven, Kürdistan’ın çok kimlikli, kültürlü çok dilli ve inançlı bir coğrafya olduğunu, bütün halkları temsil edebilecek bir çatı olarak tanımlanabilecek bir kongreye ihtiyaç olduğunu ve bu yüzden de DTK’nin Kürdistan halklarının sesi olduğunu aktardı. DTK’nin Kürdistan’da bulunan parti ve dernekleri aşan bir taleple açığa çıktığına işaret eden Güven, “Diğer kuruluşlar dardır. DTK halkın içinde bulunduğu durumu gündeme taşıyabilen ve gündemde  siyasi partilere ve diğer kurum ve kuruluşlara iletebilen bir role sahiptir. Her yere gidebilme rolüne sahiptir. Çünkü bütün Kürdistan illerinde seçilmiş delegeleri vardı. İl ilçe hatta beldelere kadar delegeleri vardı. Her yerde temsiliyeti var dolasıyla bir ihlal ya da katliam yaşandığında bunu ilk duyan ve DTK olur buna duruma cevap olacak bir pratik sahip olur” dedi.

‘DTK TÜM YÖNELİMLERE RAĞMEN ÇALIŞMALARINA ARA VERMEDİ’

DTK’nin Süryanilerin, Ermenilerin, Ezidilerin ve Kürdistan’da yaşanan tüm halkların temsiliyeti olduğuna belirten Güven, “Bu kadar önemli bir misyona sahip olan bir kuruma devlet saldırmaya başladı. halkın moral ve destek aldığı kongreyi ortadan kaldırmayı hedeflediler. Bunun içinde DTK’ya yönelimler oldu. Ama bütün bu yönelimlere rağmen çalışmalar durmadı ve devam etti” diye konuştu. DTK saldırılara rağmen geri adım atmadığını ve güçlü bir kongreye gittiğini vurgulayan Güven, ısrarla DTK’nin 10 yıldır kesintisiz olarak Kürdistan’da çalışma yürüttüğünü, bundan sonra yürütmeye devam edeceğini kaydetti.

‘DTK HALKTIR HALK SUSTURULMAZ’

“DTK halktır, halk susturulamaz” diyen Güven, halkın susturulamayacağını, derneği ve partisinin kapatılabileceğini ama halkın kendisinin susturulamayacağını ve bertaraf edilemeyeceğini dile getirdi. Kongreyi çok önemli bir süreçte gerçekleştirdiklerini aktaran Güven, “Ortadoğu’da çok ciddi gelişmelerin yaşandığı, Başur’da bir referandumun gündem de olduğu, Rojava’da yeni bir sistemin inşa edildiği ve Bakur’da demokratik öz yönetimin talep edildiği bir süreçte bu kongreyi gerçekleştirmek kuşkusuz çok önemlidir. AKP iktidarı Kürtlere yaklaşımını, en son Hatun Anne’nin cenazesine yönelik yapılan çirkin saldırı ile ortaya koydu. Kürt halkını susturmaya korkutmaya ürkütmeye çalışan bir yaklaşım söz konusudur. Tam da böyle bir süreçte kongremiz gerçekleşiyor. Kongreyi bu gün HDP, TJA, DBP, HDK sahiplenmesi büyük bir coşkuyla bizim açımızdan son derece önemlidir. Bu da bize şunu gösteriyor ki baskılar bizi yıldıramaz. Bu slogan olmaktan çıkmıştır. Kürtler halkı bunu defalarca kanıtlamıştır. Kongremiz bundan sonraki çalışmalarında bu kararlılıkla sürdürecektir” dedi.

DTK ULUSAL BİRLİĞİ OLUŞTURMA KONUSUNDA MİSYON ÜSTLENMİŞTİR

Kürtler de ulusal birliğin eksik kaldığını vurgulayan Güven, “Kürtlerin bu güne kadar yürüttüğü muazzam mücadele bütün dünyada örnek teşkil edebilecek bir direniştir. Fakat eksik bıraktıkları bir şey vardı. Ulusal birliği sağlamak. Biz aslında bir ulustuk, halktık. Ama bizi 4 parçaya böldüler. Sanki 4 ayrı halkmışız gibi. İşte biz bunu kabul etmiyoruz ve tek bir halk ve millet olduğunu dile getiriyoruz. Bunun içinde ulusal birliğe ihtiyacımız var. Yılardır bunun mücadelesi veriyor. Ama bu güne kadar henüz bunu gerçekleştiremedik. Son KNK’nin yürüttüğü çalışmayı çok önemli buluyoruz ve DTK olarak da çalışmasını yürütüyoruz Bakur parçasında” dedi.

‘ÖCALAN’IN ÜZERİNDEKİ TECRİTİN KALDIRILMASI İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ’

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecritte de değinen Güven, “Sayın Öcalan Ortadoğu halkları için bir şanstır. Bu şansın iyi değerlendirilebilmesi için onun özgür olması gerekiyor. DTK olarak hem Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması hem de özgürlüğüne kavuşabilmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz. Kürdistan’da yaşanan olaylara yeni yönetim olarak kayıtsız kalmayacağız ve elimizden geleni yapacağız” dedi.

 

‘KONGRE BASKILARA CEVAP NİTELİĞİNDEDİR’

DTK olarak üzere 2 yıldır Kürt kurumlarına dönük ciddi saldırıların olduğuna dikkat çeken Eş Genel Başkan Berdan Öztürk, “çökertme planı”  atı altında bütün kurumlara saldırılar düzenlendiğini ve seçilmişlerin tutuklandığını hatırlattı. DTK’nin üstlendiği misyondan kaynaklı ciddi saldırılara maruz kaldığını aktaran Öztürk, “DTK sivil toplum kuruluşudur. Kürdistan coğrafyasındaki tüm farklılıkları ve renkleri bünyesinde taşıyan bir kurumdur. En sonra olarak da DTK’ye yönelim oldu. Buradaki amaçta DTK’nin kuruluş amacını gerçekleştirmesinin önüne geçmekti. Buna karşı da alınan kongre kararı bu baskılara karşı cevap niteliğindeydi” dedi.

‘YÜZ YIL DAHA KAYBETMEMEK İÇİN ULUSAL BİRLİK OLUŞTURULMALI’

Baskı ve kuşatmaya rağmen DTK’nin güçlü bir katılımla kongresini gerçekleştirdiğini söyleyen Öztürk, bundan sonra da DTK’nin kuruluş amacı çerçevesinde Kürdistan’daki tüm farklılıklarla mücadelesini sürdüreceğini kaydetti. Kongreyi “Özgür Kürdistan için gün birlik günüdür” sloganıyla  gerçekleştirdiklerini anımsatan Öztürk, “Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Sadece Kuzey Kürdistan açısından değil 4 parça Kürdistan’ın eline çok büyük bir fırsat geçmiş durumda. Yüz yıldan sonra ele geçmiş büyük bir fırsat bulunmaktadır. Kürtlerin bu anlamda ulusal birliklerini ulusal kongre vasıtasıyla tüm Kürtlerin menfaatini ilgilendiren ortak noktalarda buluşma ihtiyacı şuanda doğmuş durumdadır. Bu fırsatı birlik çerçevesinde değerlendirebiliriz yüz yıl daha kaybetmemek için ulusal birlik çalışması yürütülmesi gerektiğini önemini kongremizde sloganımızla da öne çıkarmak istedik” vurgusu yaptı.

‘KUZEY KÜRDİSTAN’DA DTK ÜZERİNE DÜŞENİ YAPACAKTIR’

Fikir ayrışmalarını bir kenara bırakıp ulusal çıkarla doğrultusunda 4 parçanın bir araya gelmesi gerektiğini söyleyen Öztürk, 4 parçada bir an önce Kürtlerin statü sahibi olması için çalışmalar gerçekleştirilmesi ve bu anlamda birliği yaratması için örgütlenmesi gerektiğini dile getirdi. Ulusal birlik için DTK olarak üzerlerine düşen tüm çalışmayı yapacaklarını aktaran Öztürk, “3 parçada KNK üzerinde devam eden çalışmalarımız var. Bizde burada DTK olarak tüm kesimlerle ilişkiye geçip bu sürecin önemini karşılıklı istişare ederek, somut adımlar atmak için Kuzey Kürdistan’da ne gerekiyorsa yapacağız” ifadelerini kullandı.