HDP devlet tarafından talan edilen Sur’da iftar sofrasına oturdu

HDP talan edilen ve göçle karşı karşıya kalan Sur halkı ile dayanışmak amacıyla düzenlediği iftar buluşmasına binlerce kişi katıldı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Diyarbakır’ın Sur ilçesinde “Kentsel dönüşüm” adı altında talan ve göçe karşı direnen Alipaşa ve Lalebey halkı ile binlerin katıldığı yeryüzü sofrasında buluştu. Sur ilçesinde bulunan Anzela Parkı’nda tarihi Surların dibinde boydan boya kurulan yeryüzü sofralarına binler oturdu. Özellikle Alipaşa ve Lalebey mahallerinde yıkıma karşı direnen ailelerin oturduğu sofralarda, 5 Haziran patlamasında yaşamını yitirenlerin aileleri ve yaralananlar, sokağa çıkma yasakları sırasında yaşamını yitirenlerin ailelerin gelmesi dikkat çekti. Ayrıca DTK Eş Başkanı Leyla Güven, HDP Grup Sözcüsü Osman Baydemir, TBMM Başkanvekili ve HDP Milletvekili Pervin Buldan, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, HDP milletvekilleri Dilek Öcalan, Meral Danış Beştaş, Altan Tan, Mizgin Irgat, Feleknas Uca, Sibel Yiğitalp ve Ziya Pir yeryüzü sofrasına katılan isimler arasında. Diyarbakır’ın bütün ilçelerinden yüzlerce kişi HDP’nin düzenlediği yeryüzü sofrasına akın etti. Binlerin doldurduğu yeryüzü sofrası, HDP otobüsünden çalınan Ney sesi ile iftar saatini bekledi.

İftar öncesi halka hitap eden HDP Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş, Sur halkının Ramazan Ayı’nı kutlayarak, bu ayın kardeşliğe ve barışa vesile olmasını diledi. Ramazan Ayı’nın sadece oruç ibadetini yerine getirmekle sınırlı olmadığını belirterek, “Toplumsal sorunlarımızı, şimdiye kadar problem olarak gördüğümüz, barış ile çözmek istediğimiz sorunlara yoğunlaşma ayıdır. İslam’dan öncede Ramazan Ayı vardı. O zamanlar bütün münakaşalar sona erir, bütün toplum huzura kavuşurdu. Ramazan-ı Şerif bir yadigar bıraktı, toplum öfkesine hakim oldu, kin ve düşmanlıktan vazgeçti diyebileceğimiz bir şey yok” dedi.

Sur’da 103 gün süren sokağa çıkma yasağı sırasında yaşanan çatışmalara dikkat çeken Erdoğmuş, “Sur ateşi dinmedi. Ülkede HDP dışında bu iradeyi gösterebilecek, ateşin sönmesi için ve yaraların sarılması için hiçbir irade sergilenmedi. İktidar kendi gücünden iktidar devşirerek ömrünü uzatmaya çalışıyor. MHP koalisyon ile iktidar ile varlık sürdürmeye çalışıyor. Eş Genel Başkanlarımızın ve milletvekillerimizin içerde olması, siyasetçilerin tutukluluk halinin devam etmesi ile beraber, HDP bir yumruk olarak, tek yürek olarak, barış, özgürlük için yoluna devam ediyor ve devam edecek. Eninde sonunda Selahattin Demirtaş, arkadaşları ile birlikte Sur’da, Amed’te, bölgede ve ülkede, hayırlı geleceği paylaşmış olacak” diye konuştu.

Ardından binleri selamlayan HDP Sözcüsü Osman Baydemir’in yaptığı konuşmasından satır başları şöyle: “Hepinizi özgürlük ve barış umutları ile selamlıyorum. Ramazan Ayı’nın orucu ile sizler nasıl açlık ile günü geçiriyorsanız, ezanın okunmasıyla nasıl açlık sona erecekse, halkın üzerindeki zulüm, özgürlük ve barışa açlığımızda sona erecek. Bu halk özgürlüğe, barışa kavuşacaktır. Halkın barış ve özgürlük talepleri, anne sütü gibi helaldir. Yüreklerinizde büyük bir kırgınlık ve yaralar açıldı. Hiç birimizin şüphesi olmasın ki; Amed, Sur, hamamları ve camileri ile 8 bin yıldır zalimin zulmüne karşı başı dik alnı açık ise, yarınlarda da çocuklarımızın başı dik olacak. Çünkü onlara barış ve özgürlüğü miras bırakacağız.
Bu şehrin benim açımdan, Diyarbakır’ın evladı olarak bambaşka yeri var. Bu şehir beni büyüten şehirdir. Bugünlere bize bu şehri miras bırakanlara saygım gereği, birkaç hususun altını çizmek istiyorum. Diyarbakır halkı 10 yıl boyunca bu şehri bize emanet etti. 10 yıl boyunca bu halka hizmet etmenin onuru yaşadım. Kültürel mirası geleceğe taşımayı görev belirledik. Tarihi Surları UNESCO Dünya mirasları listesine taşımanın heyecanını taşıyorum. Öyle bir planlama yaptık ki; Sur’un tarihi yapısı korunacak, sosyal dayanışma ağı korunacak, hafızası, kimliği, kültürü ve dili korunacaktı. Mala wan ne ava be. Çawê wan birije. Bu şehrin sahipleri, çocuklardır.

10 yıl boyunca seçtiniz, bayrağı teslim ettiniz, size onurla teslim ettim. Zorun gücüyle bu şehri zapt etmeye çalışanlar, zorun gücüyle yürütmeye çalışanlar, bu şehirden gidecekler. Bu şehrin sahibi olan sizler, yine söz sahibi olacaksınız. Seçime en fazla bir buçuk yıl kaldı. Bir buçuk yıl sonra kayyum mu bu şehri yönetecek? Halkın iradesi yönetecek. Bizler Sur’un geleceğini planlarken, bir çivi çakarken, rıza almayı esas aldık. Alipaşa ve Lalebey’de, tıpki sokağa çıkma yasaklarında olduğu gibi, 6 mahalleyi yıktıkları mantık gibi yıkmak istiyorlar. Ramazan gününde elektrik ve suyu kesiyorlar. Bu milleti aç bırakanlar, Allah aç bırakacaktır. Yetmiyor, kanalizasyonu tıkıyorlar.

Ben Belediye Başkanı iken, Erdoğan 9 yıl boyunca çöp siyaseti yaptı. Erdoğan’a çağrıda bulunuyorum; senin kayyumun kanalizasyonu kapatıyor. Kanalizasyon siyaseti yapıyor. Kanın dökülmemesi gerektiği aydayız. İnsanın nefsi ile mücadele etmesi gerekiyor. Ortadoğu bu mübarek ayda kan gölüne dönmüş durumda. Bugün bu coğrafya bunları yaşıyor, evlatları için kaygı duyuyorsa, Ankara’nın ve AKP’nin Kürt anasını görmemesinin sonucudur.

Bir kez daha yüksek bir sesle haykırıyoruz; bütün Amed halkı, düşünceniz ne olursa olsun, sizler bu şehrin sahiplerisiniz. Zulmün tesiri sadece bugün zulüm görenlerden ibaret değil, amaç nüfusun tamamıdır. Zalime kimse alkış tutmasın. Tutmasın ki; Diyarbakır’ın bir kez daha kale olduğu açığa çıkarılsın. Bir kez daha Diyarbakır halkına soruyorum; halkın iradesi ile gelen Gültan Kışanak ve Fırat Anlı belediyede otursaydı, bu zulüm yaşanır mıydı? Kayyumu bu zulüm için getirdiler.

Diyarbakır’ın dört kapısı var, bu dört kapı işkenceye zulme ‘Hayır’ diyor. Yüreğimizin kapısı özgürlük ve barışa açıktır. Ancak halkın tarihine iradesine ve düşmanlık yapanlara ilelebet kapalı olacaktır. Bir kez daha sizleri saygıyla selamlıyorum.”

Konuşmalar ardından iftar saatinde sahneden okunan ezanla binler iftarını açtı. Yemek ardından iftar buluşması sona erdi.