KCK’den Hatun Tuğluk için açıklama

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, hayatını kaybeden PKK’nin ilk şehitlerinden Aytekin Tuğluk ve HDP Amed eski Milletvekili Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk için başsağlığı mesajı yayımladı.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasında, ‘’PKK'nin ilk şehitlerinden Aytekin Tuğluk ve DTK eski eşbaşkanı ve Milletvekili Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un hakka yürümesi nedeniyle ailesine, yakınlarına ve Kürdistan halkına başsağlığı diliyoruz’’ denildi.

‘HATUN TUĞLUK HER ZAMAN ANILACAKTIR’

KCK açıklaması şöyle:

Kürt halkının özgürlük mücadelesi açısından PKK’nin ilk şehitlerinin yeri çok önemlidir. Mücadelenin ilk yıllarında her türlü zorluk ve imkansızlıkların bulunduğu bir ortamda özgürlük mücadelesinde yer alanlar bu halkın inanç abidesidirler. PKK'nin ve özgürlük mücadelesinin ruhunu yaratanlardır. Kürdistan halkının PKK öncülüğündeki Kürt Özgürlük Hareketi’ne inanmasını sağlayanlardır. Bu temelde Aytekin Tuğluk şahsında tüm ilk şehitlerimizi minnet ve saygıyla anıyoruz. İlk şehitlerimizin annelerinden olan Hatun Tuğluk da bu mücadeleyi var eden değerimiz olarak her zaman anılacaktır.

Değerli annemizin cenazesinin Ankara’da toprağa verilmesi Tayyip Erdoğan-Devlet Bahçeli faşizminin çeteleri tarafından engellenmiştir. Cenazenin toprağa verilmesi için gelenlere saldırılmıştır. Bu saldırı, Tayyip Erdoğan’ın her gün şovenizmi şahlandıran, tek millet, tek vatan, tek devlet, tek bayrak diyen söyleminin sonucudur. Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli, Kürt düşmanlığı temelinde şovenizmi şahlandırarak Türkiye toplumunun bir kısmını bu hale getirmişlerdir. Bu cenazeye saldıranlar esas olarak Tayyip Erdoğan ve onu her gün alkışlayan siyasi zevattır. Tayyip Erdoğan’ın şovenizmi kışkırtan konuşmalarını alkışlayan herkes de bu cenazeye saldırının suç ortağıdır.

‘CENAZEYE SALDIRININ SORUMLUSU ERDOĞAN VE ÇEVRESİNDEKİLERDİR’

Kürt düşmanlığını yaratan Tayyip Erdoğan ve onun peşinden giden siyasetçiler cenazeye saldıranlardan daha fazla suçludurlar. Toplum ve gençlik bu faşist siyasetçilerin sözlerine bakarak hareket etmektedir. Bu nedenle bazı AKP yetkililerinin “biz bu saldırıyı kınıyoruz, örf ve adetlerimize sığmıyor” demeleri timsahın gözyaşlarıdır, özrü kabahatinden büyük olmaktır. Kürt halkının iradesini kırmak için hem toplumu şovenizmle kışkırtıp bu duruma getirmek, hem de bu saldırı örf ve adetlerimize aykırıdır demek, işledikleri suçun üstünü örtmek amaçlıdır. Toplumu getirdikleri bu durumun sorumluluğunu üzerlerinden atmak istemektedirler. Kürt halkı, halklarımız ve tüm insanlık bunu kabul etmeyecek, gerçek suçluların Tayyip Erdoğan ve onun etrafındaki zevat olduğunu haykıracaktır.

‘SİVİLLERİ ÖLDÜREN, MEZARLARA SALDIRAN ERDOĞAN’DIR’

Sivillerin öldürülmesini savunan Tayyip Erdoğan ve etrafındakiler, sivillerin cenazesine saldırılması talimatını da vermiş olanlardır. Çünkü onlara göre bu siviller işbirlikçidir. Tayyip Erdoğan’ın kafasının oluşturduğu kişiler için de Hatun Tuğluk, ilk PKK şehitlerinden Aytekin Tuğluk ve Amed eski milletvekili Aysel Tuğluk’u doğurduğu için suçludur. Bu nedenle bunların cenazelerine bu dünyada yer olmamalıdır. Dün gerillanın cenazesine saldıranlar, cesetlerini mezarlıktan çıkaranlar, köpeklerin önüne atanlar, bugün de PKK’lilerin annesinin cenazesine saldırıyorlar. HDP’li ve Kürt yurtseveri bildiklerinin annelerinin cenazesine saldırıyorlar. Gerilla cenazelerine saldırıldığında sus pus olanlar, gerilla cenazelerine hakaret edenler, gerilla mezarlıklarına saldıranlar, şimdi bizim örf ve adetlerimizde böyle saldırıya yer yok demektedirler. Tüm bu uygulamalar Kürtlerin kökünü kazımayı hedefleyen soykırımcı zihniyetin sonuçlarıdır. Bu saldırılar bir kök kazıma harekatıdır. Bu soykırımcılara göre bu topraklarda Kürtlerin mezarları bile olmamalıdır!

Eskiden olmayan bir uygulamayı ve tutumu da bu topraklara Tayyip Erdoğan ve AKP getirmiştir. Kök kazıma zihniyetinin sonucu olarak tüm gerilla mezarlarına saldırılmıştır. Gerilla cenazelerine saldıranların, gerilla cesetlerine hakaret edenlerin, gerilla şehitliklerini yerle bir edenlerin “bizim örf ve adetimizde cenazeye saldırmak yok” demeleri utanmazlıktır. Zaten Tayyip Erdoğan ve etrafındaki kirlenmiş siyasetçiler bu topraklara utanmazlığın abidesini dikmişlerdir. Kürtlüğü inkar eden ve soykırım politikası yürüten Türkiye'de her zaman utanmazlar, pişkinler, insanlık düşmanları çıkmıştır. Ancak Tayyip Erdoğan ve etrafındakiler eski dönem utanmazlarına, Kürt düşmanlarına ve demokrasi düşmanlarına nal toplattırmaktadırlar. Tayyip Erdoğan ve etrafındakiler; insanlık düşmanları, utanmazlar ve faşistlerin yer alacağı müzenin başköşesindeki yerlerini şimdiden almışlardır.

Hatun Tuğluk’un cenazesine saldırı, Tayyip Erdoğan şefliğindeki faşizmin Türkiye'yi nereye getirdiğini gözler önüne sermiştir. Türkiye'de bir kısım toplum ve gençliği bu duruma getiren Tayyip Erdoğan’dır. Onun söylem ve politikaları Kürt düşmanlığını bu coğrafyada hiç olmadığı kadar köpürtmüştür. Şu da bilinmelidir ki, Tayyip Erdoğan kışkırttığı şovenizm ve Kürt düşmanlığı içinde boğulacaktır. Rüzgar eken fırtına biçecektir. İnsanlık suçlarında zaman aşımı yoktur. Bir gün mutlaka hesap sorulacak, insanlık Tayyip Erdoğan ve şürekâsından kurtulacaktır.

‘HATUN ANAMIZ DERSİM TOPRAKLARINDA RAHAT UYUSUN’

Hatun anamız doğduğu Dersim topraklarında rahat uyusun! Şehitlerimizin abidesi olan Dersim dağları, Kürdistan'ın ovaları ve şehirleri gençleri, kadınları, çocukları ve yaşlılarıyla bu kök kazımacı soykırımcı faşistlerden hesap soracaktır. Kürt halkı Türkiye halklarıyla birlikte mücadeleyi yükseltecek, demokratik Türkiye ve özgür Kürdistan'ı yaratacaktır. Böyle bir ülkede hatun anamızın ve tüm analarımızın mezarı üzerinde açan çiçekler özgür ve demokratik yaşamın sembolleri olacaktır.