Lice’de Türk askerleri bir köyü daha boşaltıyor

Türk askerleri Amed'de soykırım operasyonlarını ve köy boşaltmalarını sürdürüyor.

Lice’nin Gökçe (Zara) köyünün askerlerce boşaltılmasının ardından Gömeç (Hurê) köyü de basılarak köylülerin bir an önce evlerini terk etmesi istendi. Askerlerin Gökçe ve Gömeç’teki köylüleri köy camisi önünde toplayıp, köyden çıkmasını istedikleri belirtildi.

Diyarbakır Valiliği tarafından "sokağa çıkma yasağı"nın ilan edildiği Lice, Hazro, Hani, Dicle, Kocaköy ve Kulp'a bağlı 104 köy ve mezrada 10 bin Türk askeri, korucu ve özel harekat polisinin katılımıyla başlatılan geniş çaplı soykırım operasyonu 3'üncü gününde sürüyor. Gün içinde çıkan çatışmalarda 3 asker öldü, 5 asker ve 1 korucu yaralandı. Çatışmaların şiddetlenmesiyle birlikte çatışma bölgesine yakın Lice'nin Gökçe (Zara) köyüne askerler baskın düzenleyip köylüleri evlerini terk etmeye zorladı. Gökçe köyünün askerlerce zorla boşaltılmasının ardından Gömeç (Hurê) köyüne de askerler baskın düzenleyip köylülerin bir an önce köyü boşaltmasını istedi.

Askerler köylülerin önce köy camisi önünde toplanmalarını, sonra da köyü terk etmelerini istedi. Yine köylülerin aktardığı bilgiye göre Gökçe köyünden çıkarılan köylüler de Gömeç’te bulunan köy camisinin önüne getirilerek, bir an önce köyü terk etmelerini istediğini aktardı. Köylülerin, ailelerini arayıp bilgi vermek istemesinin üzerine asker ve özel hareket timlerinin telefonları kapatmalarını ve konuşmalarına engel oldukları belirtildi.

AİLE ANLATTI

Köyde yaşayan Ayşe Kaplan (68) ve Bekir Kaplan’ın (70) evini de basan askerlerin bir an önce evlerini terk etmelerini istediği öğrenildi. Kaplan Ailesi, yaşananları şöyle anlattı:

"Askerler oğlumuz Ehmet’i çağırıp ona ismini sordular. Oğlumuz adının Ahmet olduğunu söyleyince, askerler ‘Git kimliğini getir’ dedi. Kimlikte de nüfus müdürü 'Ehmet' yazmış. Askerler neden ismin farklı deyip, hareket etti. Sonra da gözaltına aldı. Çocuğumuzun gözaltına alınmasına engel olmak istedik ancak askerler, ‘Çabuk çıkın evden, yoksa sizi de alacağız’ dedi. Ehmet’i alıp gittiler. Bizi de köy camisinin önüne getirdiler."

Gergin bekleyiş sürüyor ve telefonların da kapatılmasıyla köylülerden bilgi almak zorlaştı.