Nusaybinliler: Devletin dayattığı yaşamı kabul etmiyoruz

Nusaybin halkı, evlerini yıkan AKP'nin kendilerini TOKİ'lere sokmaya çalışmasına tepkili.

Halk, sağlam kalan evleri de yıkan ve halktan evlerini alan devletin aynı zamanda rant peşinde olduğuna dikkat çekerek, "Devlet bizim dünyamızı ve yaşam alanımızı küçültmeye çalışıyor. Bunu kabul etmeyecek ve asla bu bize dayatılan yaşama alışmayacağız’’ diyor.

Mardin’in Nusaybin ilçesinde 14 Mart 2016'da ilan edilen ve 134 gün süren sokağa çıkma yasağının ardında da uzun bir müddet devletin ablukası altında kaldıktan sonra istimlak girişiminde bulunuldu. Hasar Tespit Komisyonu'na göre; ilçeye 28 bin top atışı yapılmış ve sonrasında 6 mahallenin tamamı yakılıp, TOKİ yapımına başlandı. Bunun üzerine halkın tepkisi de belirdi ve TOKİ yaşamını benimsemediklerini ve kabul etmeyeceklerini belirttiler.

Mardin’in Nusaybin ilçesinde 14 Mart 2016 tarihinde başlayan ve 134 gün sonra kaldırılan "yasak" sırasında çatışmaların yoğun yaşandığı Abdulkadir Paşa, Kışla, Zeynelabidin, Fırat, Dicle ve Yenişehir mahallelerinin tamamı yıkıldı. Akçatarla, Bahçebaşı, Çatalözü, Çelikyurt, Yakınköy, Yenituran ve Yıldırım mahalleleri de 9 Eylül 2016'da ‘afet riski’ statüsüne alınmış ve TOKİ’nin girdiği mahalleler tel örgülerle çevrilmişti. Resmi verilere göre Nusaybin’in 6 mahallesinde 6 bin 300 ev yıkıldı ve yıkımından sonra ev ve arazilerine el konulan birçok Nusaybinlinin mülkü üzerinde TOKİ inşasına başlandı.

YA TOKİ’YE YA DA YANDAŞA…

Nusaybin’in en büyük 4 mahallesinde yıkım sonrası TOKİ inşaatı başlarken, sınır mahallesi olan Zeynel Abidin ve Kışla'da yıkım dışında ise henüz ciddi bir çalışma yapılmamış. Çatışma ve OHAL durumu bahane ederek sağlam kalan evleri de yıkan ve kamulaştırma kararı olmamasına rağmen halktan evlerini alan devlet, yıktığı ve talan ettiği yerleri ranta açıyor. Devletin istimlak ettiği çoğu yeri AKP, kendi yandaşları olan müteahhitlere peşkeş çekip, kendi projelerini inşa etmelerine yol açıyor. Öte yandan aylarca süren yıkım sonrası inşaatına başlanan TOKİ’ler ise hızla büyümeye devam ediyor. TOKİ’lerden sonra halktan arsalara karşılık imza isteyen bakanlık, halka arsaları karşılığında TOKİ dairesi vaat etmiş ve TOKİ’leri kabul etmeyen halkın evleri için tavrı ise hâlâ devam ediyor.

Halkın istemediği TOKİ'lerin yapımı hızlandırılırken, Nusaybin halkı da yanı başlarında devam eden yıkım ve TOKİ inşaatları gölgesinde yaşamlarını sürdürüyor. Yüzlerce TOKİ evinin yapıldığı mahallelerde evlerini kurtarıp onaran insanlar, her gün direnişten geriye kalan yerlerin TOKİ'ler ile bezenmesine şahit oluyor.

‘KÜMES KADAR EVLERE MAHKÛM ETMEYE ÇALIŞIYORLAR’

Aylardır süren TOKİ inşaatlarını kabul etmeyip az hasarlı olan evlerini onaranların, "Sıra size de gelecek" tehditlerini aldıklarını ve asla bu tehditlere göz yummayacaklarını belirten Nusaybinliler, ‘’Biz Kürt halkının yaşam kültürümüzden ve misafirperver oluşumuzdan dolayı en yoksulumuz bile geniş evler inşa etmiş ve içerisinde yaşıyorduk. Evlerimizin çok sayıda odaları olur ve her odası batıdaki evlerin oturma odalarından daha büyük olurdu. Hem canımızı alan hem de malımıza el koyan devlet şimdi bizleri kümes kadar olan TOKİ’lere sıkıştırıp, güya bizleri bununla kandırmaya çalışıyor. Devlet bizim dünyamızı ve yaşam alanımızı küçültmeye çalışıyor. Bunu kabul etmeyecek ve asla bu bize dayatılan yaşama alışmayacağız’’ diye belirtiyorlar.

‘BETON YIĞINI GÖLGESİNDE BIRAKILAN ŞEHİR’

TOKİ’lerin olduğu mahalleler ile diğer alanların birbirinden kopuk, ikiye bölünmüş bir şehir olduklarını belirten Nusaybinliler, "Şehrin her iki bölümüne baktığınızda arasındaki farkı kendi gözlerinizle zaten görebiliyorsunuz’’ diyor. Nusaybinliler şunları söylüyor: "Devlet kocaman bir mahalleyi TOKİ denilen küçücük beton yığınlarına hapsetmeye çalışıyor. Ne bizler ne de çocuklarımız böyle bir yaşamı kabul edemezler. Bizim evlerimizin bahçeleri olurdu, bahçelerimizde geçirdiğimiz zamanımızı evlerimizin içinde geçirmezdik. Şehrin geri kalanına bakın, TOKİ’lerin olduğu yerlere bakın arasındaki farkı göreceksiniz. Bir taraf beton yığını diğeri ise beton yığınlarının esareti içinde bırakılacak olan bir alan. Biz bunu yaşamak istemiyoruz."

‘KİRALIK EV Mİ BIRAKILMIŞ DA, KİRA ÜCRETİ VERDİLER?'

Ayrıca devletin soykırımcı saldırılarla evini yıkıp mağdur ettiği halka kira yardımı yaptığını da yalanlayan Nusaybinliler, tepkisini şöyle gösteriyor: "Biz şu ana kadar herhangi bir kira ücreti almadık. Hem kira ücreti bir yana kiralık tutup, girebileceğimiz ev mi bırakmışlar sanki... Geriye kalan çoğu evlerde 2'şer 3’er aile bir arada yaşıyoruz. Hani kiralık ev nerede kaldı, verilen kira ücretleri nerelere verildi."