Tevgera Azadi, Güney Kürdistan'daki referandum gündemine ilişkin, "Referandum ulusal menfaatler çerçevesinde olmalıdır. Bunun aksine bazı kişi, aile ve partilerin menfaatleri garanti altına alınıyor" dedi. Açıklamada, KDP’nin referandumun başarılı olmasının tüm şartlarını ortadan kaldırdığı belirtildi.

Tevgera Azadi, Süleymaniye’deki genel merkez binasında Güney Kürdistan'daki gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda yapılan açıklamada, "Bir süredir iktidar partileri referandumu Güney Kürdistan’da başlıca gündem olarak tartışıyor. Güney Kürdistan halkının ekonomik kriz ve kötü koşullarda yaşadığı bir dönemde bu durumu yaratan güç referandum propagandası yapıyor. Böylece halka sunuyor” denildi.

'ULUSAL DEĞİL, AİLESEL ÇIKARLAR GÖZETİLİYOR'

Halkın bir çözüm perspektifine ihtiyacı olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Referandum, yönetimin yenilgi ve başarısızlıklarını örtmek ve siyasi iktidarın yüzünü ağartmak için kullanıldığı gibi toplumun sorunlarını çözmek amaçlı değildir. Referandum gibi doğru bir amaç varsa bunun için bazı siyasi mekanizmalar ve zeminler var. Bu da ulusal menfaatler çerçevesinde olmalıdır. Bunun aksine bazı kişi, aile ve partilerin menfaatleri garanti altına alınıyor. Burada halkı iradesiz kılmak ve gençlerin umutlarını yok etmek istiyorlar. Açık ki referandum ve devlet ilan ederek aşiret iktidarlarını sürdürmek istiyorlar.

Bu bölgenin siyasi gerçekliği bu iktidarın halkın hiçbir fikir, ses ve talebini umursamadığını kanıtlamıştır. Bu da halkın siyasi iktidara ve referanduma güveninin kalmamasına neden olmaktadır. Bu hassas dönemde referandum talebi olan KDP, referandumun tüm başarı koşullarını ortadan kaldırmıştır. Toprak egemenliğinden işgalci güçlerin yurda getirilmesine, yasal denetime tabi olmayan ve halkın inanmadığı her şeyi uygulamaya kadar vardırmış durumda.

'ÇETECİ DAVRANIŞLAR TERK EDİLMELİ'

Eğer işgalci bir gücü Kürt destekçisi gibi görürseniz bu referandumdan ne bekleyebilirsiniz? Eğer bir güç tıpkı bir kiracı gibi karış karış toprakları altındaki kaynakları talan eder ve Kürtlerin hiçbir menfaati olmadan bu kabul edilirse referandum ne işe yarayacak? Eğer halkın sorunlarının çözümü için halkın fikirlerini almak istiyorlarsa her şeyden önce eksiklik ve yolsuzluklarını itiraf etmeleri gerekir. Çeteci davranışlara ve partisel çıkarlara öncelik veren yaklaşımlarını terk etmeleri gerekmektedir.

'PARLAMENTO REFERANDUMA DAİR KARAR ALABİLMELİ'

Referandumun gerçekleştirilmesinden önce parlamento aktif hale getirilmeli. Parlamento hukuki, demokratik ve koşulsuz olarak aktif hale getirilmelidir. Partilerin gölgesinden kurtulmalı ve her konu hakkında da karar alabilmelidir. Parlamentonun referandumun gerçekleştirilip gerçekleştirilmemesi üzerine kararı olmalıdır."

'EKONOMİK BAĞIMSIZLIK BİTİYOR'

'Halktan gizli yapılan anlaşmalar ekonomik geleceğini tehdit ediyor'

Toplantıda, ROSNEFT adlı Rus petrol şirketiyle varılan ve içeriği hakkında kamuoyuna herhangi bir açıklama yapılmayan anlaşma hakkında ise şunlar belirtildi:

"Elbette petrol kaynakları ve genel yeraltı kaynakları topluma hizmet içn değerlendirilmelidir. Halkın oylarıyla oluşturulan parlamento gibi meşru kurumlarla bu konu hakkında iletişim halinde olunmalı. Ama maalesef yanlış ve yenilgiye uğramış olan siyaset yüzünden bölge ekonomik olarak bağımsızlığını gün geçtikçe daha fazla yitiriyor. Bölgenin petrol yönünden ekonomik stratejisinin kendi başına belirlenmesi büyük bir hatadır. Bir halkın kaderini tehlike altına sokmuştur.

Partisel çıkarlar temelinde, şeffaf olmayan ve şaibeli anlaşmalar imzalamak hukuk dışıdır. Hepimiz de biliyoruz ki, bu anlaşmalardan sonra Güney Kürdistan ekonomisi daha da fazla zor duruma düşmüştür. Bu da işgalci ve sömürgeciler için bir kazanım haline gelmiştir."