Türk ‘Özel Birlikleri’ gerillaya av oluyor!

HPG gerillasının son zamanlarda bu birliklere dönük gerçekleştirmiş olduğu eylemler ve vurduğu ağır darbeler sonucu AKP basını sürekli ortada olmayan bir başarının propagandasını yapmakta.

Son zamanlarda HPG açıklamalarında sürekli gizli birliklere yönelik bir dizi eylem gerçekleştirildiği vurgusu yapılıyor. Gerçekten bu gizli birlikler nedir? Kimlerden oluşur? Nasıl hareket ederler? Ve en önemlisi de Türk ordusundaki yeri nedir? Tüm bunları anlamadan HPG’nin yaptığı eylemleri de doğru anlayamayız.

Her şeyden önce bu gizli birlikler rütbeli ve profesyonel askerlerden oluşan, her dalda uzman olarak yetiştirilmiş, her koşula ayak uydurabilme kabiliyete sahip kişilerden oluşur. Aldığı göreve göre sayıları değişken olan bu birlikler 6 askerden oluşabileceği gibi 80 askere kadar da büyüyebilir. Bunlar normal asker olmayıp daha çok beli bir anlaşma çerçevesinde özel olarak eğitilen ve ordunun Kürdistan’da yürüttüğü savaşta aktif rol alan öncü birlikler konumundadır. Sözü edilen anlaşma bu birliklerin ordunun düzenli güçleriyle aralarındaki bağı da kapsar. Gizli birlikler bir nevi otonom gruplardır. Bu birlikler kırsalda olduğu gibi izinlere çıktığında da birlikte hareket ederler. Ve yine imzaladıkları anlaşma gereği olası bir çatışmada öldüklerinde kamuoyuna yansıtılmaz. Yansıtılırsa aileleri, ‘şehit ve gazi’ler için belirlenen haklardan mahrum kalır. Operasyon başına alınan prim ve ailelere verilen tazminat tek gelir kaynaklarıdır.

Bu birlikler başta normal asker ve siviller olmak üzere her kesimden gizlenerek çalışırlar. Bu birlikler günlerce arazinin her hangi bir köşesinde hiç hareket etmeden durup araziyi kontrol edebilmekteler. Araziye uyumlu kamuflajlar kullandıklarından neredeyse fark edilmeleri imkansızdır. Bunun yanı sıra sıkça gerilla elbiseleri giyerek köylere inen bu birlikler bir yandan gerillalara yönelik istihbarat toplarken diğer yandan halkı deşifre ederek tutuklanmalarına da neden olurlar. Bu hareket tarzının amacı gerilla birliklerinin hareket alanı ve tarzını netleştirerek özel operasyonlar düzenlemektir.

En son Şırnak Şenoba (Sêgirk)’da HPG tarafından düşürülen helikopterde öldürülen Aydoğan Aydın ve diğer rütbeliler bu gelenekten gelen ve bu özel birliklerin eğitiminde rol alan komuta gücüdür. Bunlar 90’lı yıllarda gerilla elbiseleri giyerek Kürdistan’da birçok katliamı gerçekleştirdiği de bilinmektedir. HPG’nin helikopteri düşürdüğü eylem ardından sosyal medyada yayınlanan kimi fotoğraflarda gerilla giysili ordu komutanları bunun küçük bir göstergesi.

Türk ordusu bu birlikleri aktif olarak 90’lı yıllardan bu yana kullanmaktadır. Çünkü düzenli ordusuyla yapamadığını bu gizli birlikler yolu ile yapmak istemektedir. 90’lı yıllardaki ordu ağır ve hareket kabiliyeti oldukça zayıftı. Onbinlerce asker, savaş uçakları, tanklar, zırhlı araçlarla araziyi daraltmak, gerillayı halktan koparmak, gerillayı hareket edemez hale getirmek gibi bir strateji izleniyordu. 2000’lerden sonra ise istihbarata dayalı nokta operasyonlarına ağırlık verildi. Bu ikisi de sonuç almayınca bu sefer teknik istihbarata (keşif uçağı) ve yer istihbaratına dayalı operasyonlarla gerillaya darbe vurulmaya çalışıldı. Yer istihbaratıyla kastedilen tam da bu gizli birliklerin rolüne işaret ediyor.  Gizli birlikler küçük bir gerilla birliğiyle karşılaştığında operasyon yapma inisiyatifine sahip olsa da ağırlıklı olarak istihbarat toplama, halkı tehdit etme ve büyük operasyonlar için hazırlık yapma görevini icra etmektedirler. Deşifre olmaları durumunda gerillaların hedefi olacaklarının bilinciyle çok gizli örgütlenmek zorunda kalmışlardır.

HPG’nin açıklamalarından da anlaşılacağı gibi Türk ordusu son zamanlarda yine bu birliklere ağırlık vermiş durumda. Gizli birliklerin bu kadar aktif bir şekilde savaş alanlarına sürülmesi Kürdistan’da yürütülen savaşın vahametini de göstermektedir. Tüm teknik destek ve askeri kapasiteye rağmen düzenli ordu sistemiyle gerilla karşısında sonuç alamayan ordu yönetimi bir nevi umudunu bu gizli birliklere bağlamıştır. Ancak son zamanlarda bu gizli birliklerin HPG gerillasının başarılı eylemlerine maruz kalması bu umudun da boşa çıktığını ortaya koyuyor. Öyle anlaşılıyor ki savaş kabiliyeti olarak HPG gerillası Türk ordusundan daha güçlü ve inisiyatifi eline almış durumda.

HPG gerillasının son zamanlarda bu birliklere dönük gerçekleştirmiş olduğu eylemler ve vurduğu ağır darbeler sonucu AKP basını sürekli ortada olmayan bir başarının propagandasını yapmakta. Olmayan bir savaşın kahramanı ilan edilenlerin Tendürek’te, Kato dağlarında, Amed’de nasıl bir hezimete uğradığını birlikte izledik. Kato dağına çıkıp basına boy boy resimlerini servis etmelerinin tek amacı yaşanılan yenilgiyi gizlemekti. Fakat kendince HPG gerillalarının bitiş tarihini açıklayan özel savaş bakanı da artık gerçekleri daha fazla gizleyemeyeceğini gördü.

Öyle anlaşılıyor ki önümüzdeki süreçte HPG gerillası savaşı farklı bir boyuta taşıyacak. Tüm ordu ve devlet imkanlarıyla yapamadığını bu gizli birliklerle yapmaya çalışan AKP hükümeti gerillaların darbeleri ardından bu seçeneği de gözden geçirecektir. Fakat Türk devletinin temel stratejisi olan inkar ve imha siyasetini nereye kadar sürdürebileceği meçhul. Kürtleri ve gerillayı bitireyim derken kendi sonunu da getirebilir.