Türk ordusu Zagroslarda yenilgiye uğradı

Halk Savunma Merkez Karargah Komutanlığı üyelerinden Amed Malazgirt; Türk Ordusunun Zagroslarda gerilla karşısında yenilgiye uğradığını belirtti.

Kış sürecinin gerilla eylemlilikleri açısından hareketli geçtiğini vurgulayan Amed Malazgirt, Çarçella’da Türk ordusunun darbeler yediğini Zagros alanındaki Koordine ve Havan tepelerine yönelik çok sayıda eylem yapan gerillaların ciddi kayıplar verdirdiğini ifade etti.

Amed Malazgirt, Zagros alanındaki gerilla eylemliliklerini ve savaşın geldiği durumları değerlendirdi.

KIŞ SÜRECİNDE ÇOK SAYIDA ASKER ÖLDÜRÜLDÜ

Bu yıl diğer yıllardan farklı olarak kış sürecinde de gerilla eylemleri yoğundu, bize bu eylemselliklerden bahseder misiniz?

Evet hareketli bir kış süreci geçirdik. Düşman güçlerinin hiç beklemediği anlarda, hiç beklemediği mevsimde eylemler düzenleyerek ağır darbeler vurduk. Kış sürecinde yoğun eylemsellikler içerisindeydik. Düşman tepelerine yönelik 3 defa kapsamlı saldırı eylemi yapıldı birçok defa darbelendi. Koordìne (Güven Tepesi) ve Havan (Gergi Tepesi) tepelerine yapılan eylemlerimiz oldu. Çok sayıda düşman askeri bu eylemlerde öldürüldü, burada bir çok yaralıları da oldu. Daha çok Ertuş hattında gelişen eylemler büyük cevap niteliğindeydi. Gerilla güçlerimiz bu süreçte büyük fedakarlık ve kahramanlık örneği oluşturdular. Kış sürecinde yaptığımız eylemler baharın, gelişecek savaşın boyutlarını ifade eden nitelikte güçlüydü.

ÇARÇELLA’DA ASKERLER DONARAK ÖLDÜ

Kış sürecinde bir diğer önemli konu da Türk Ordusu’nun Çarçella alanına yönelik başlattığı operasyondu. Bu operasyon hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Çarçella alanında iki stratejik yere düşman operasyonu gerçekleşti, buralara indirmeler yaptı. Ki zaten buralarda güçlerimiz yoktu. Kendi askerlerini zorlu doğa koşullarında buralara atıp gittiler, birçok asker soğuk hava koşullarında donarak öldü. Çarçella’ya kar yağdı mı metrelerce yağar. O süreçte Çarçella’ya operasyon intihardan başka bir şey değildi. Ardından burada zor koşullarda gerilla eylemleri gerçekleşti. Bunlardan biri sızma eylemiydi ve bu eylemde 6 asker öldürüldü. Bazı yaralıları da oldu. Helikopterler darbelendi. İndirme yapan askerler vuruldu. Aynı zamanda helikopterler ayrı bir tepeye indirmeye gelirken arkadaşlar helikopterin içindeki askerleri de vurdu. Öyle düşmanın belirttiğï gibi büyük bir operasyonel başarısı yok. Oraya yerleşen bir birlik asker imha oldu. Bunların bazıları zehirlendi, bazıları uçurumdan düştü gibi lanse edildi, ama öyle değil. Zincir tepesi çevresindeki birlik tamamıyla imha oldu. Bunların bir kısmını konteynırda zehirlenme olarak verdiler, binbaşı ve bazı askerlerinin ise uçurumdan düşüp öldüğünü söylediler. Bunlar yaşanan gerçekliği çarpıtma ve gizleme dışında bir şey değildir. Türk Ordusu askerlerini bile bile ölüme, intihara sürükledi. Bu birlik zorlu doğa koşullarından kaynaklı kar tabakasının üzerlerine çökmesiyle öldü. Bu operasyon bahsedildiği gibi başarıyla değil fiyaskoyla sonuçlandı ve faturası da onlar için ağır oldu.

BAHAR HAMLESİYLE SÜLEYMAN SOYLU BOŞA ÇIKTI

Kış süreci ve öncesinde gerillanın baharı görmeyeceği, bitirileceği dillendiriliyordu, bu konuyla birlikte gerillanın bahar hamlesi hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Kışın birçok yere düşman operasyonları yapıldı. Bu operasyonlar karşısında tüm gerilla güçlerimiz kendini korudu. Büyük operasyonları boşa çıkararak, etkili eylemsel hazırlığa girdiler. Amed Bağlar’da polis merkezine gerçekleşen sürpriz eylem, Serhat eyaleti güçlerimizin Tendürek’teki operasyon güçlerine çok ağır darbeler vurması, Türkiye metropollerindeki eylemler, bu hazırlığın kapsamındaydı. Kuzey Kürdistan’da ve sınır hatlarında yapılan bütün eylemler; düşmanın, Süleyman Soylu’nun yapmış olduğu bitireceğiz, baharı görmezler teorisini boşa çıkartan nitelikte etkili ve güçlüydü. Gerillanın bahar hamlesi bu kadarla sınırlı değildir, tabi ki daha da büyüyecektir.

ZAGROSLARDA KAPSAMLI EYLEMLER

Peki, Zagros hattında da baharla birlikte savaş yoğunlaştı. Neredeyse her gün gerilla eylemleri gerçekleşiyor. Bize bu eylemlerden, eylemlerin boyutları ve sonuçlarından bahseder misiniz?

Kış aylarında dahi süren ve baharla birlikte devam eden daha da güçlenen birçok eylemsellik gerçekleşti. Colemerg, Çelê, Gever, Şemzînan sınır hattı boyunca birçok düşman noktasına yönelik eylemlerimiz gelişti. Bu eylemler yer yer sınır hatlarını da geçip daha içerde bulunan düşman güçlerine yönelik de gerçekleşti. Bu içerdeki eylemlerden bir tanesi, Çukurca-Colemerg karayolunda gerçekleşen roketli eylemdi. Eylem yapılan zırhlı araç, içindeki askerlerle birlikte imha edildi. Çele’ye bağlı Havan (Gergi Tepesi), Koordine (Güven Tepesi) tepelerine yönelik yine Alişer (Hisar Dağı) ve Ronahi tepelerine yönelik birçok eylem gerçekleşti. Bu eylemler kapsamlı, orta ve küçük çaplı sürekli devam etti. Her türlü eylem tarzı bu tepelere yönelik gerçekleşti. Suikast, sabotaj, ağır silah, havan, saldırı gibi birçok eylem taktikleri gerçekleşti ve hepsi de sonuç alıcı nitelikteydi. Bu eylemlerde düşmanın birçok ölüsü ve yaralısı oldu, bunların çok az kısmı düşman basınında küçük haberlerle geçiştirildi. Fakat durum bunun aksineydi. Baharla birlikte düşman bu eylemlerde kayıplar veriyordu, gerilla eylemleri de gittikçe yoğunlaşıyordu. Ve o sürekli dillendirdikleri gerillanın baharı görmeyeceği, bitirileceği hatta bitmezse bile eylem yapamaz hale getirileceği söyleniyordu. Ama ortaya çıkan tablo; net bir şekilde ortaya koydu ki gerillanın eylemleri, düşmana verdirilen kayıplar, bu söylenenlerin de yalandan ve toplumsal algıları yönetmekten başka birşey olmadığını kanıtladı. Bitireceğiz dediler, bitirdik dediler, darbeledik dediler aslında bu sözlerle kendi durumlarını ifade ediyorlardı. Biten de, darbe yiyen de onlardı. Zaten, Tc ordusunun gerilla güçleri karşında savaşacak hali kalmamıştır. Gerilla karşısında göğüs göğüse çatışacak askeri de yoktur, bu da bilinmelidir. Teknik üstünlük sağlayıp keşif ve savaş uçaklarıyla sonuç almaya çalışıyor ama bu da sonuçsuz kalıyor. Basında gündem dışı konular abartılıp büyütülerek savaşın gerçek yüzü gizlenmektedir. Esasta TC Ordusu başarıyı değil, büyük bir başarısızlığı yaşamaktadır. Zagroslarda başlatılan ve devam eden Şehit Bedran Cudi ve Şehit Nalin Muş devrimci hamlesi savaşın daha da gürleşip yoğunlaşacağını kanıtlamıştır.

ZAGROSLARDA HAMLE DÖNEMİ

Sizin de belirttiğiniz gibi Şehit Bedran Cudi ve Şehit Nalin Muş hamlesi ile Zagroslarda yeni bir hamlesel süreç başladı. Bize biraz bu hamleden ve kapsamından bahsedebilir misiniz?

Evet, Zagroslarda geniş kapsamlı bir devrimci hamle başlattık. Hamlemiz ismini şehit düşen yoldaşlarımız Ş. Bedran ve Ş. Nalin’den almakta. Bu süreçte şehadete ulaşan yoldaşlarımızın intikamı, halkımıza yönelik saldırıların intikamı böylesine bir hamlesel çıkışı oluşturdu. Hamle kısa sürede büyüdü ve etkili eylemlere imza attı. Hamle kapsamında Çelê’den gelen Hakkari yolu üzerindeki askeri konvoy hedef alındı. Araç ve içindeki onlarca asker imha edildi. Ardından düşürülen skorsky tipi helikopter eylemi var. Bu eylemde ise, 3 gün boyunca pusuda bekleyen güçlerimiz; Çelê’den Koordine (Güven Tepesi) tepesine güç değişimi için gelen askerleri hedef aldı. Bu skorsky helikopter, B7 roketatar silahlarla vuruldu. Helikopter ve içindeki askerler imha oldu. 14 asker öldürüldü. Bu eylemden bir süre önce eylem alanını da kapsayan bir bölgede 24 saat keşif uçağı hareketliliği vardı. Keşif uçaklarını sürekli kılarak eylemlerimizi durdurmak istemişlerdi. Ama bu eylem Türk Ordusu’na iyi bir cevap oldu. Eylem sonrası 150 kişilik bir asker birliği eylem alanına keşif uçağı, skorskyler, kobralar ve savaş uçakları ile gelip helikopterin enkazını topladılar. Bu eylemi önce kabul edip ardından teknik arıza diye gizlemeye çalıştılar. Ama istedikleri kadar gizlesinler, faydasızdır. Gerçekler gizlenemez.

Yine hamle kapsamında helikopter eyleminden kısa bir süre sonra Koordine tepesine havan eylemleri düzenlendi. Burada da net olarak 10 asker öldürüldü. Çelê hattında güçlerimiz durmaksızın eylemsellik içerisinde. Aynı şekilde Şemzînan hattında da ciddi eylemler gerçekleşti. Burada arazide konumlanan gizli düşman birlikleri kontrol altına alınıp vuruldu. Havan eylemleri, saldırı ve suikast eylemleri yapıldı. Bazı eylemlerde silah bile kaldırıldı. Şemzinan ilçesine bağlı Garê alayı güvenliğini alan Beyaz Kayalık adı verilen tepeye güçlerimiz etkili bir eylem düzenledi. Aynı saatte eş zamanlı olarak birçok düşman tepesi ağır silahlarla hedef alındı, vuruldu. Beyaz Kayalık (Şikera Spi) yapılan saldırı eyleminde birçok silaha ve askeri malzemelere el konuldu. Burada 20 asker öldürüldü. Türk Ordusu’nun ağır silahları imha edildi ve tepedeki malzemeler yakıldı. Bütün bu eylemler kapsamında diyebilirim ki; Zagroslardaki devrimci hamlemiz Türk Ordusu’nun bu tip eylemlerle Zagroslarda ağır darbeler yediğinin göstergesidir.

Tabi bütün bu eylemler karşısında düşman güçleri ciddi psikolojik sorunlar yaşıyor. Havan ve Koordine tepesindeki askerleri psikolojik sorunlarından kaynaklı 3 günde bir değiştiriyorlar. Sürekli ve hiçbir şey yokken rastgele etrafını obüs ve havanlarla bombalıyorlar, silahlarla tarıyorlar. Tepeler üstün teknik radarlarla, kameralarla, keşif uçaklarıyla, 24 saat nöbetiyle korunmasına rağmen askerin psikolojik sorunları daha da derinleşiyor. Bunun nedeni, Türk Ordusu bu kadar teknik koruma içerisinde olmasına rağmen gerillanın eylem gerçekleştirmesi, tepeye, mevziilere kadar girmesi, hiç beklemedikleri anlarda darbe vurmasıdır. Bu sürekli güç değişimleri bile gösteriyor ki Türk Ordusu savaşı çoktan kaybetmiştir ve askerleri 24 saat ölüm psikolojisini yaşıyor. Türk askeri tekniğe bağımlı savaşamayan zayıf bir unsurdur.

HAVUZ MEDYASI EYLEMLERİMİZİ GİZLEMEYE ÇALIŞIYOR

Bahsettiğiniz bu eylemler sürekli Türk basınına başarısız ve sızma girişimi olarak yansıdı, Bunun yanı sıra sürekli şu kadarını “etkisiz kıldık” diye ciddi sayıda gerilla bilançoları veriliyor. Bu konu hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Evet öncelikle düşman güçleri, havuz medyası ile birlikte eylemlerimizi hep gizlemeye çalıştı. Basit, inandırıcı olmayan yalanlar arkasına gizlendiler. Bu savaşın bilançosu Türk Ordusu için çok ağır oldu. Türk Ordusu’nun bir yandan Kuzey Kürdistan’daki başarısızlıkları, bir yandan da Şehit Bedran ve Şehit Nalin devrimci hamlesi kapsamında ki başarsızlıkları ciddi oranda. Onların bu süreçte yapabildikleri tek şey gerçekleri gizlemek. Mesela, Koordine tepesine 6 koldan yaptığımız bir saldırı eyleminde en az 13 asker öldürülmüş çok sayıda mevzii ve yaşamsal ihtiyaçların bulunduğu konterynırlar imha edilmişti. Bu tarz eylemlerimiz bile Türk Ordusu tarafından sızma girişimi olarak başarısızmış gibi yansıtıldı. Eylem hazırlığındayken fark edilip hava saldırıları ile imha edildi denildi.13 askerin öldüğü tepenin neredeyse yarısının imha olduğu bir eylem nasıl girişim ve başarısızlık olarak değerlendirilebilir?. Şemzînan’daki Gare alayı güvenliğini alan tepe eyleminde de silah kaldırılmasına rağmen hava saldırısı sonucu etkisiz kıldık diyorlar. Düşman kendi basınında eylemlerin kapsamını küçük gösterse de eylemleri fark edip hava saldırıları ile etkisiz kıldık dese de yaptığımız bütün eylemler başarılı ve etkilidir. Türk Ordusu Zagroslarda çok büyük zorlanmalar yaşıyor. Nerden baksan başarısızdır. Erdoğan’ın yaptığı yıllık savaş bilançosu açıklamasında bir yılda, 10500 gerillanın imha olduğunu söylüyor. Gerilla için bir avuç insandır hepsini vurduk diyorlardı. Sorarlar ona; bu düzeyde gerilla kaybı varsa her gün yapılan eylemleri kim yapıyor? Kendilerince bilanço veriyorlar. Bu bilançoları iyi inceleyen biri varsa Türk Devleti’nin kendisini nasıl boşa çıkardığını anlayabilir. Yenilgilerini gizlemeye çalışıyorlar. Yok öyle bir şey verdikleri bilançolarda. Yansıttıkları haberler de yalandır. Kamuoyunda yalan üzerinden bir algı oluşturuyorlar. Yapılan bazı operasyonları da abartarak, başarılı göstermeye çalışıyorlar. Ciddi oranda hava saldırıları gerçekleşiyor. Bu hava saldırıları da uzun süremez. Biz de tüm gerilla güçleri olarak bu saldırılar karşısında gerekli tedbirleri almışız. Saldırıları sonuçsuzdur. Gerillamız, teknik karşısında taktik ve yöntem kabiliyetine, zenginliğine sahiptir. Bu hava hareketliliklerinde kayıplarımız öyle Türk basınına yansıdığı gibi değildir. Gerilla her türlü saldırı karşısında kendini korumasını bilir. Birde yaptığımız eylemler için de dış ülkelerden silah almışlar, yok bir yerlerden silah geliyor, destek sağlıyorlar diyorlar, bunlar da yalan. Ortadoğu gibi bir savaş bölgesinde yaşıyoruz. Irak pazarları silah dolu. Parası olan istediği silahı oradan temin edebilir. Yanı başımızda böyle bir pazar varken, Türk Ordusu silahlarımızı dış ülkelerle bağlantımız, iş birliğimiz varmış gibi lanse ediyor. Bunlar hepsi büyük yalanların parçasıdır. Hatta biz bazı silahlarımızı kendimiz üretiyoruz. Zagros ve Şiyar gibi etkili suikast silahlarımız var ve yapımı bize aittir. Gerilla bu konuda üretken ve yaratıcıdır.

MÜTEAHİT VE KORUCULARA UYARI

Türk Ordusu’nun yaptığı son operasyonlara, korucuların ve kontra gruplarının da katıldığı dikkat çeken önemli bir konuydu. Bu konu hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Öncelikle şunu belirteyim ki; Türk Ordusu’nun Kürdistan’daki amacı; sadece operasyon değildir, hiçbir zaman da böyle olmamıştır. Türk Ordusu, Kürdistan’ı işgal eden bir konumdadır. Türkiye’nin birçok yerinden askerler getirip Kürdistan’ı işgal etmiştir. Bununla da kalmayıp, bölgede yoğunca koruculuğu teşvik edip bu yönde politikalar geliştirmiş ve korucuları da operasyonlara katmaktadır. 90’lı yıllarda da olduğu gibi Kürdü Kürde vurdurmaya çalışıyor. Korucuların operasyonlarda yer almaması, bu politikalara da gelmemesi lazım. Zaten, eli Kürt halkının, gerillanın kanına girmiş bazı korucu ve çeteler hedefimizdir. Operasyona katılmamış, sadece köyünde kalan, askere, operasyonlarda öncülük yapmayan korucular hedefimiz değildir. Düşman bunun için özel politika sürdürüyor. Onurlu Kürt; bu oyunlara gelmemelidir, gerekirse koruculuktan vazgeçilmelidir. Ayrı bir konu ise; düşman güçleri tarafından Hakkari alanında ve kırsalda yol yapma adı altında stratejik yerlere yol getiriliyor. Bu yol yapımları Türk Devleti’nin kirli savaş politikasının parçasıdır. Dağlarımızı, ovalarımızı denetime almak istemekteler. Bunu da Kürt müteahitleri veya şirketleri ile yapmak istiyorlar. Bu projelere kimse karışmamalı. Bu konuda aracı olanlar, içerisinde yer alanlar bu faaliyetten çıksın. İhalesi olanlar çekilsinler. Aksi halde hedefimizdirler. Bunlar vurulduğunda da sorumlusu biz değiliz.

Peki son olarak önümüzdeki sürece ilişkin neler söyleyebilirsiniz. Bizi nasıl bir süreç bekliyor ve varsa çağrılarınız alabilir miyiz?

Savaş tarihimiz boyunca Zagros gerillası önemli eylemlere imza attı. Kürdistan gerillaları her dönem üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye çalışan üstün fedakarlığı ve başarıyı gösterdi. Bu süreç de öyle bir süreçtir. Dönem başarı ve özgürlük dönemidir. Düşman her türlü siyasal, askeri ve toplumsal saldırılar geliştirse de başta Önder Apo’nun, Yurtsever halkımızın ve Gerillanın benzersiz direnişi karşısında yeniktir. Tüm Kürdistan’da gerilla güçlerimiz en aktif bir şekilde sürece cevap oluyor, eylemler gerçekleştiriyor. Zagros gerillası da bu süreçteki görev ve sorumluluklarının bilincindedir. Bahar aylarını güçlü eylemlerle geride bıraktık. Bundan sonra bizi bekleyen çok daha güçlü bir pratik olacaktır.

Düşmanın, Kürdistan’daki, Türkiye metropollerindeki halkımıza ve gençliğe yönelik saldırı, tutuklama politikalarına karşı, gençlerimiz başkaldırmalı, Kürdistan’ın özgür dağlarına gelip savaşmalıdır.