Van’da içme suyunda arsenik oranı sağlığı tehdit eder boyutta

Van’da yurttaşların içtiği içme suyunda arsenik oranının üst sınırının çok üstünde. Sınır değerlerinin üzerinde arsenik içeren sular uzun süreli kullanıldığında; deri, akciğer, mesane ve böbrek kanserine neden oluyor.

İçme suyunda sınır değerlerinin üzerinde bulunan arsenik, insan sağlığı açısından kısa ve uzun vadeli kalıcı olumsuz etkiler bırakıyor. Van halkı ise içme suyuna karışan kanalizasyon suyunu içmesinin yanı sıra, yüksek oranda arsenik suyu içmek zorunda bırakılıyor. Van Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyum, Van’ın içme suyunda, kanserojen etkisi çok yüksek arsenik su bulunmasına rağmen, bugüne kadar bir çalışma başlatmayarak, yurttaşların sağlığıyla oynamaya devam ediyor.

Arsenik oranı arıtma yoluyla düşürülmesine rağmen Van kayyumu suları arıtmayarak, yurttaşlara zehirli su içiriyor. Sınır değerlerinin üzerinde arsenik içeren sular uzun süreli kullanıldığında; deri, akciğer, mesane ve böbrek kanserine neden oluyor.

ARSENİKLİ SU KANSERE NEDEN OLUYOR

AB uyum süreci ile bağlantılı olarak 25 Şubat 2005 yürürlüğe giren “İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki Yönetmelik”, arsenik oranının üst sınırını 10 mikrogram/litre olarak belirliyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ-WHO), içme sularındaki arsenik oranını 10 mikrogram/litre üzerinde olması halinde suyun içime elverişli olmadığını ve kanserojen olduğunu vurguluyor. Oysaki Van’ın içme sularındaki arsenik miktarı 40-50 mikrogram/litre arasında seyrediyor. DSÖ’nün belirlediği miktarının 4-5 katından fazla. Uzun vadede kansere neden olabilen arsenik, ileriki yaşlarda ve gelecek nesillerde kanser riskini arttırmakta. Van’da sondaj kuyularının derinliği 70-90 metre arasında. Bu derinlik arsenik oranının yükselmesine neden oluyor. Kuyu derinliği 100-110 metre civarına inildiğinde arsenik oranı büyük oranda düşüyor. Buna rağmen Van kayyumu yurttaşların zehirli su içmesine seyirci kalıyor.

ÖRENÇ: ARSENİK ORANI, ARITMA SİSTEMİYLE AZALTILABİLİR

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Van Şube Eş Başkanı Sezer Örenç, Van’da içme suyunun büyük bölümü sondajlama olduğuna dikkat çekerek, Sondajlama ile dağıtılan suyun arsenik oranı normal değerlere göre çok daha yüksek olduğunu söyledi.  Kanserojen etkisi yüksek olan arsenik oranının, Van’ın içme suyunda çok yüksek olduğunu ifade eden Örenç,  arsenik oranı, arıtma sistemiyle azaltılabildiğini belirtti. Arseniğin toprak yapısından kaynaklandığını dile getiren Örenç, “Ortalama sondaj kuyularının derinliği, Van’da 70-90 metre arasında iken arsenik oranı 100-110 metre civarına inildiğinde seyrelmektedir. Sondaj kuyularının derinliği de arsenik oranını etkilediği görülüyor. Arsenik oranının üst sınırını 10 mikrogram/litre olması gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ-WHO), içme sularındaki arsenik oranını 10 mikrogram/litre üzerinde olması halinde suyun içime elverişli olmadığını ve kanserojen olduğunu vurguluyor. Oysaki Van’ın içme sularındaki arsenik miktarı 40-50 mikrogram/litre arasında seyrediyor. DSÖ’ nün belirlediği miktara oranı 4-5 kat. Uzun vadede kansere neden olabilen arsenik, ileriki yaşlarda ve gelecek nesillerde kanser riskini hayli arttırmaktadır. Bu durumu bilen yurttaşlar şebeke suyunu içemezken, damacana yöntemine yönelip ekstra masraf etmekte ve temiz içme suyu haklarından da mahrum kalmaktadır. Bilmeyen ya da bilip de ekonomik sıkıntılar yüzünden kullanmak zorunda kalan yurttaşlar ise sağlık açısından çok ciddi risk altındalar” dedi.