'Bir gün çalışsam, ertesi gün açım'
İşsizlik oranının en yüksel olduğu kentlerden biri olan Van’da yasaklar esnafı oldukça zorluyor. Esnafa göre; amaç, salgınla mücadele ise neden büyük alışveriş merkezleri (AVM) açık?
İşsizlik oranının en yüksel olduğu kentlerden biri olan Van’da yasaklar esnafı oldukça zorluyor. Esnafa göre; amaç, salgınla mücadele ise neden büyük alışveriş merkezleri (AVM) açık?
Paket servis ve ‘gel al’ uygulamaların başladığı günden beridir çok sayıda esnaf bazı günler siftah bile yapamıyor. İpekyolu ilçesinden bulunan Kültür Sokak’ta bütün kafeler ve restoranlar kapalı. Kilit vurulmuş kapılarda ne olacağı belli olmayan bir süreç var. Ara sokaklarda bazı kafelerin kapısına ise közde kahve ve çay servisi konulmuş. Yoldan gelip geçenlerin alması umut edilen bu servise Vanlılar çok alışkın değil. Yusuf Yılmaz, Orhan D. Rıza Ülgen ve Safiye Aymaz ile ‘gel al’ uygulaması ve salgında yaşadıkları ekonomik sorunları konuştuk.
Yılmaz, pandemiye rağmen son süreçte işlerinin iyi gittiğini, 20 Kasım’dan bu yana ise hiç iş yapamadıklarını söyledi. Mülk sahiplerinin kapalı da olsa kirayı istediğini kaydeden Yılmaz, şunları ifade etti: “Şu an iş olursa maaş alıyoruz, olmazsa almıyoruz. Nadiren müşteriler geliyor. Ortalama günde 100 TL kazanıyoruz. O da çok nadir günler. Bazen siftah bile yapamadığımız oluyor. Kafeler ve eğlence mekanlarının kapatılması dışında alışveriş merkezleri, giyim mağazalarının da kapatılması gerekiyor. Amaç hastalığa karşı bir tutumsa oralara niye açık? Müşterilerimiz burada sadece çay içip çıkıyor. Biz onlardan sonra masaları dezenfekte ediyoruz. Her masa arasında sosyal mesafeyi koyuyoruz. Sürekli mekanı havalandırıp günde iki kere komple dezenfekte ediyoruz ama giyim mağazalarında insanlar kıyafetleri giyip bırakıyor, ondan sonraki de gelip dokunuyor. Hastalığın yayılması açısında ben bunu daha sıkıntılı görüyorum. Zaten işsizliğin çok ağır yaşandığı bir yerde sadece çay satarak para kazanan bir yere bunun yapılmasını vicdansızlık olarak görüyorum.”
BİR GÜN ÇALIŞMASAM ERTESİ GÜN AÇIM
Ülgen ise öğrenci ve mekan sahibi. Normalde kafeyi tamamen kapatacakken kendisi gibi diğer öğrenci arkadaşı için kapıda çay servisine izin vermiş. “Bir gün çalışmasam ikinci gün açım” diyen Ülgen, şöyle devam etti: “Çalışmak zorundayım, bu soğukta akşama kadar burada bekliyorum. Günde en fazla 100 TL kazanıyorum. Yarısını mekan sahibine veriyorum. Diğer yarısını da beraber çalıştığım arkadaşa veriyorum. Daha önce de bu kafede çalışıyordum. Mekan sahibi günde 25 TL bile kalsa bize izin verdi. Güvencemiz de yok bu işte. Hem ekonomik olarak hem de diğer nedenlerden ötürü insanlar perişan. Bazı mekanlar cezaları alsa bile açacaklarını söylüyor. Herkesin evinde, hesabında birikmiş parası yok ki bu süreci evinde bekleyerek geçirsin.”
Aymaz da Yılmaz ve Ülgen gibi duruma isyan ederek, başından beri yapılan ‘tedbirleri’ samimi bulmadığını söyleyerek, “Nereye kadar sürer bilmiyorum ama bizi oldukça zorluyor” dedi.
DÖRT AİLENİN EVİNE EKMEK GİTMİYOR
Sanat Sokağı’nda döner satan Orhan D. de mülk sahiplerinin kendilerini çok sıkıştırdığına işaret ederek şunları paylaştı: “Eğer bu bir tedbirse o zaman buna karşı da bütün önlemler alınmalıdır. Örneğin bu kiralarda yardım edilmeli ya da vergiler düşürülmeli. Ben günde bu şekilde kaç döner satabilirim ki masrafları çıkarayım. 20 Kasım’dan önce yanımda dört personel vardı şimdi hepsine izin verdim. Bu insanların ailesi, geçindirmek zorunda oldukları evleri var. Şimdi bu dükkan benimle birlikte 5 aileye bakıyor. Dört ailenin evine 20 Kasım’dan beridir ekmek gitmiyor. Soruyorum; bu doğru mu?.”