Nature dergisinde yayınlanan habere göre, iklim değişikliği ile birlikte göllerin eko sistemlerini değiştirdiğine dikkat çekiliyor.
2016 yılında Quebec Ulusal Bilimsel Araştırma Enstitüsü ile Ulusal Tarım, Gıda Araştırma Enstitüsü’nün ortak araştırması ile Avrupa ve dünyadaki göllerin tortu taraması yapılmıştı. Araştırmada göllerdeki oksijen yoğunluğunda bir düşüş olduğu gözlemlenmişti.
Buna sebep olarak geçmişte insan faktörü üzerinde durulmuştu, ancak yeni araştırmalar göl suyunun kalitesinin bozulması ile birlikte oksijen kaybına sebep olduğuna dikkat çekiliyor.
Göl suyunun kalitesinin düşmesine ise iklim değişikliği ile birlikte havaların ısınması gerekçe gösteriliyor.
Dünyadaki karaların yüzde 3’lük bir bölümünü temsil eden göller, ekosistem ile su döngüsündeki rolleri açısından büyük bir önem arz ediyor.
Küçük ve sığ oldukları, fiziksel ataletleri ve biyolojik dayanıklılıkları daha düşük olduğu için göller, iklim değişikliği ve kirliliğe karşı daha hassas.
Yine Nature dergisinde yayınlanan çalışmada, Küresel Göl Ekolojik Gözlemevi Ağı'ndan uluslararası bir ekip, çoğunluğu Kuzey Amerika ve Avrupa'da olmak üzere dünyanın ılıman bölgelerindeki 400 gölden 45.000'den fazla su örneğini inceleyerek, daha geniş bir çalışma da yaptı.
1941 ve daha öncesine ait kayıtlar ile 2019'daki en yeni kayıtların incelendiği çalışmada yüzey ve derin sulardaki çözünmüş oksijeni ve su sıcaklığı profillerini analiz edildi.
İnceleme sonucuna göre, göller, 1980’den bu yana oksijenini kaybediyor. 1980'lerden bu yana, sera gazı emisyonlarımızın neden olduğu iklim değişikliği ile göl yüzey suyunun ortalama sıcaklığı on yılda 0,38°C artarken, oksijen konsantrasyonu on yılda 0,11 mg / l azaldı.
Göllerdeki oksijen azalması suyun ekolojik kalitesini düşürürken, aynı zamanda balık vb. gibi göllerde yaşayan canlı türlerinin azalmasına sebep olabileceğine dikkat çekilen çalışmada ayrıca göl dibi tortullarının kimyasını değiştirdiği de belirtildi.