Toprağın geleceği parlak değil
Toprak binlerce yılda oluşan bir varlık. Neredeyse tüm yaşam formlarının kaynağı olan toprağın korunması için ise pek az şey yapılıyor.
Toprak binlerce yılda oluşan bir varlık. Neredeyse tüm yaşam formlarının kaynağı olan toprağın korunması için ise pek az şey yapılıyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü tarafından hazırlanan bir rapora göre iklim değişikliği, artan sanayi tarım üretimi ve bilinçsiz kullanım nedeniyle dünyadaki verimli toprakların geleceği hiç de parlak değil.
Dünya üzerindeki tüm hayvan türlerinin dörtte biri toprak altında yaşıyor ve bu canlılar gıda üretimi için gerekli maddeleri oluşturuyor. Aynı zamanda toprak, yeryüzündeki bitkiler kadar karbon tutulumu yapıp küresel iklimi de dengede tutuyor.
300 bilim insanı tarafından hazırlanan ve BM tarafından yayınlanan rapora göre yeryüzündeki toprakların giderek artan oranda zarar görmesi iklim krizi, küresel ısınma ve ormanların yok edilmesi gibi konular kadar önemli.
Toprağın yaşayan dünyanın derisi olarak nitelendirildiği raporda verimli toprakların oldukça hassas olduğu, yoğun tarım, ormanların kesilmesi, kirlilik ve iklim değişikliği gibi nedenlerle kolayca zarar görebildiği kaydedildi.
Küresel Toprak Ortaklığı adlı kuruluşun genel sekreteri Ronald Vargas da toprağın önemine dikkat çekerek, “toprak organizmaları günlük hayatımızda son derece önemli bir rol oynuyor. Yeraltındaki canlılar yeryüzündeki yaşamı destekliyorlar” dedi.
Raporun yayıncılarından Manchester Üniversitesi Profesörü Richard Bardgett ise “Toprağın altında bizim gözümüzden uzakta ve aklımızın dışında, devasa bir canlı biyoçeşitliliği rezervi var. Bugün Dünya yüzeyinin geniş bir kısmının insan aktiviteleri nedeniyle çoraklaştığını gösteren deliller bulunuyor” şeklinde konuştu.
Rapora göre Sanayii Devriminden bu yana 135 milyar ton toprak içeren tarım arazi yok olmuş durumda.
2014 yılında yayınlanan bir başka BM raporunda yeryüzünün üstündeki verimli toprak katmanının 60 yıl ömrü kaldığı ifade edilmişti.
Profesör Bardgett, dünya genelinde toprağın durumu konusunda endişeli olmamız gerektiğini belirtiyor. Bardgett “eğer işler şu anda olduğu gibi giderse sonumuz çok parlak değil. Ama önlemler alınması için de çok geç değil” dedi.
Raporda et üretimi için dünya üzerindeki tarım arazilerinin yüzde 80’inin kullanıldığına dikkat çekerek, buna karşın et tüketiminin insanların kalori ihtiyacının sadece yüzde 18’ini karşıladığına dikkat çekildi.
Leipzig Üniversitesinden Professör Nico Eisenhauer, toprağın korunması için insanların beslenme şekillerini değiştirmesi gerektiğini ifade ederek “Gerçekten olağanüstü fazla oranda ucuz et tüketmeye ihtiyacımız var mı? Bizler bitkilerden alınan kalorilere daha fazla dayanamaz mıyız” sorularını soruyor.