2011 yılındaki halk ayaklanmalarının başında gerçekleşen değişim ve dönüşüm isteyen Suriye halkları tarafından yapıldığını söyleyen Xalid El Ebdela, başta halk ayaklanmaları şeklinde başlayan sürecin daha sonra uluslararası güçlerin direkt veya dolaylı müdaheleleri sonucu iç savaşa dönüştüğünü belirtti. Kendisinin de ilk süreçte düzenlenen eylemlere katıldığını da dile getirdi.

Ancak sürecin iç savaşa evrilmesi ile birlikte topraklarından sürgün edildiğini, bütün mal varlığının Suriye Ulusal Konseyi (SUK) çeteleri, DAİŞ, El Nusra ve Ehrar El Şam gibi çeteler tarafından talan edildiğini vurguladı.

Suriye halklarının milyonlarcasının mülteci ve sürgün olduğunu, binlercesinin de Akdeniz’de insan tacirleri tarafından boğularak katledildiğini belirten Xalid El Ebdela, Suriye halklarının yaşadığı bu durum karşısında daha fazla sessiz kalamayacağını için QSD saflarına katılmaya karar verdiğini ifade etti.

QSD’nin Suriye halklarının tek temsilcisi olduğunu ifade eden Xalid El Ebdela, Arap gençliğine QSD saflarında yer alarak Demokratik Suriye’nin inşasında yer almaya çağırdı.

Fırat’ın Gazabı hamlesindeki yerini ise hamlenin 2. aşaması kapsamında yürütülen operasyonlarda dahil olduğunu kaydeden Xalid El Ebdela, şu an 2 çocuğu ile birlikte omuz omuza Rakka batısında yürütülen özgürleştirme operasyonlarında yer aldığını ifade ediyor. Topraklarını korumak için çocukları ile birlikte QSD saflarında yer almaktan dolayı onur duyduklarını kaydetti.

Xalid El Ebdela, Seqir (22), Nimir (20), Menaf (19), Hemîd (18) kızı Ciwana’nın QSD saflarında yer alarak DAİŞ çetelerine karşı savaşacaklarını belirtiyor.

Xalid El Ebdela QSD olarak tüm Suriye halklarının eşit ve özgür yaşamı için mücadele ettiklerini söylerken, tüm Rakka halkını DAİŞ çetelerinden kurtacaklarının sözünü veriyor.