Direniş kenti Mardin, kayyum işgaline direniyor

Mardin, binlerce köyün yakılıp yıkıldığı Kürdistan’da en fazla köyün yakıldığı kent olarak da dikkati çekiyor.

Kürt Özgürlük Mücadelesi'nin başa gelen merkezlerinden, kadim Mardin kenti AKP ve Saray rejiminin kayyum darbesi ile kuşatılmış durumda. Adeta bir kayyum kentine dönüştürülmek istenen Mardin’de Kürt halkı  kayyum darbesine karşı tarihsel direniş çizgisine bağlı kalarak yeni bir  direnişi büyütüyor. 

SERHİLDANLAR VE ŞEHİTLER KENTİ

Tarihi 5 bin yıl öncesine uzanan, imparatorluklara, diktatörlüklere direnen ve bugün hâlâ dimdik ayakta olan kadim Mardin kenti, AKP ve Saray faşizmine karşı yeni bir direnişe daha sahne oluyor. Yüzünü Rojava’ya dönen ve günbatımı ile birlikte adeta bir ışık şöleni ile Rojava’yı selamlayan Mardin, her biri direniş hikayesi biriktiren Nusaybin, Kızıltepe, Derik, Mazıdağı, Kerboran ve Artuklu ilçeleri ile birlikte AKP’nin kayyum faşizmine karşı direniyor. 

Kürdistan Özgürlük Mücadelesi'ni yaratan ve öncülük eden PKK’nin ilk kitleselleştiği alanlardan olan Mardin, büyük eylem ve serhildanlara ev sahipliği yaptı. Yurtsever ve Kürdistani özellikleri ile Mardin her dönemde mücadelenin istikrarlı ve boyun eğmez bir yürüyüşçüsü oldu. '90’lı yılların ilk serhildanlarının geliştiği Mardin ve ilçeleri, gençliğin gerillaya katılımının her dönemde yüksek olması, mücadele saflarında binlerce şehidi olmasından ötürü şehitler kenti olarak da anılan bir kent. 

Mardin’de özellikle  '90’larla birlikte Savur’da şehit düşen PKK Komutanı Kamuran Dündar’ın cenazesi, '92  Nusaybin Newrozu'nda yaşanan serhildanlar, 2006 serhildanı ve son olarak 2014 yılında Kobanê serhildanları kırılma anlarında Mardin halkının sergilediği direnişlerin çarpıcı örnekleri arasında yer alır. 

KATLİAMLARIN, İNFAZLARIN EN YOĞUN OLDUĞU KENT

Mardin halkının PKK’ye duyduğu derin bağlılık ve mücadele kararlılığı, devletin kenti her zaman özel bir alan olarak seçmesine neden oldu. Devletin özel savaş politikalarının hedefinde olan Mardin’de '90’lı yıllar boyunca Kızıltepe, Nusaybin başta olmak üzere Kerboran ve Midyat’ta binlerce yurtsever Türk devletine bağlı ölüm çeteleri olan  JİTEM ve Hizbulkontra tarafından infaz edildi. Kaçırılarak infaz edilen yüzlerce yurtsever Mardinliden bazılarının kemikleri 2000’li yılların ortalarından itibaren yapılan çalışmalarla gün yüzüne çıkarılırken, yüzlercesinin kemikleri hâlâ bir mezara kavuşmayı bekliyor. 

Mardin, binlerce köyün yakılıp yıkıldığı Kürdistan’da en fazla köyün yakıldığı kent olarak da dikkati çekiyor. Yüzlerce köyü koruculuğu reddettiği ve PKK mücadelesine destek olduğu için yakılan Mardin, Kürdistan’da en fazla göç veren kentlerden biri.

ÖCALAN’A HER DÖNEM BAĞLI KALDI

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın uluslararası komplo ile esaret altına alınması karşısında ayağa kalkan Mardin halkı, komplonun her yıl dönümünü de büyük bir öfke ve serhildanlar ile karşılarken, Öcalan'ın geliştirdiği yeni süreci de en fazla sahiplenen kentler arasında yer aldı. Öcalan’ın başlattığı yeni sürecin ardından Halk, '99 yılında yapılan ilk seçimlerde Midyat, Savur ve o dönemde henüz büyükşehir statüsünde olmayan Mardin merkez dışında tüm ilçeleri yüksek oy oranları ile Kürt siyasi hareketinin kazanmasını sağladı.

Her seçim döneminde daha büyük bir katılımla oylarını arttırarak belediyeleri kazanan Mardin halkı, Mardin’in büyükşehir statüsüne alınmasının ardından gerçekleşen 2014 Yerel Seçimlerinde Büyükşehir Belediyesi ile birlikte henüz yeni ilçe olan merkez Artuklu ve tarihinde ilk kez Savur ve Ömerli ilçelerini de kazanarak Mardin’i adeta AKP ve diğer devlet partilerine kapattı. 

ÖZ YÖNETİM DİRENİŞLERİNE DE ÖNCÜLÜK ETTİ 

PKK ve Kürt halkının başlattığı her yeni atılıma kitlesel olarak katılan ve öncülük eden Mardin halkı, 2015 yaz ayları ile birlikte gelişen öz yönetim ilanlarına da aktif katılarak Nusaybin, Kerboran ve Derik’te öz yönetim ilan etti ve öz yönetim direnişlerini başlattı. 

Nusaybin’de yaz aylarında başlayan öz yönetim direnişine sonbaharda Kerboran katılırken, öz yönetim ilanı direnişinin son halkası da kış ayları ile birlikte Derik oldu. Mardin’in her üç ilçesinde de tarihi direnişler yaşanırken, özellikle Nusaybin direnişi Türk devlet güçlerinin ağır kayıplar verdiği ve adeta “Nusaybin sendromu” yaşadığı bir direniş olarak kayıtlara geçiyordu. 

KAYYUM DARBESİ HAYATA GEÇİYOR

Mücadele tarihinin her döneminde ayakta olan Mardin halkına karşı baskı, işkence ve şiddetin her türlüsünü uygulayan Türk devleti, yeni süreçte tüm bunların yanına Mardin halkının seçilmiş iradesi olan belediyeleri kayyum ile işgal etme ve belediye eş başkanlarını rehin almayı da ekliyor. Mardin halkının mücadelesini durduramayan devletin Mardin’de ilk kayyum işgali Kerboran (Dargeçit) ve Mazıdağı, Derik ve Nusaybin ilçeleri oldu.  Bu ilçelere kaymakamlar kayyum olarak atandı. 

KERBORAN KAYYUMU BELEDİYEYİ PEŞKEŞ ÇEKTİ

Kerboran Belediyesi Eş Başkanı Zeynep Sipçik’i Mart ayında gözaltına alarak tutuklayan Türk devleti, 11 Eylül günü ise Belediye Eş Başkanlığını vekaleten yürüten Mahmut Kılınç’ı görevden alarak yerine Dargeçit Kaymakamı Mehmet Yaşar Yeşiltaş’ı kayyum olarak atadı. Kayyum Yeşiltaş’ın ilk icraatı seçilmiş eş başkanların projelerini ve halka hizmeti durdurmak olurken, belediyeye ait makam araçlarını polis güçlerine yasal olmayan yollardan devretti. Devredilen araçlar polis güçleri tarafından sahte plakalarla kullanılıyor. Kayyumun diğer dikkat çeken uygulaması ise, belediyeye ait bahçenin müftüye peşkeş çekilmesi oldu.  

MAZIDAĞI KAYYUMU İLÇEYİ KIRMIZI-BEYAZ RENKLERE BOYADI!

Mazıdağı ilçesinde de seçilmiş eş başkanlar Necla Yıldırım ve Ali Özkan’ı görevden alan Türk devleti, 11 Eylül günü ilçe kaymakamı Halit Benek’i kayyum olarak belediyeye getirdi. Kayyum Benek, ilçede ilk iş tüm belediye hizmetlerini durdurarak, ilçede ne kadar kaldırım varsa hepsini kırmızı beyaza boyadı. Mazıdağı halkının büyük tepkisini çeken bu uygulama kayyum ve polis tarafından ilçenin her yerine bayraklar asma ve halkı ırkçı sembollerle taciz etme şeklinde sürdürüldü. 

DERİK KAYYUMU ÇOK DİLLİ TABELAYI KALDIRDI, PARAYA EL KOYDU

Kerboran ve Mazıdağı ile eş zamanlı kayyum işgalinin gerçekleştiği bir diğer ilçe olan Derik’te kayyumun ilk icraatı belediyenin Kürtçe, Türkçe ve Ermenice tabelasını sökmek oldu. Derik'te kayyum ile birlikte belediyenin kasasında bulunan halkın parasına da el konuldu. Derik’e kayyum atanan kaymakam Muhammed Fatih Safitürk YPS’nin daha sonra üstlendiği bir bombalı eylem ile yaşamını yitirdi. 

NUSAYBİN KAYYUMU BELEDİYENİN İNŞA PROJELERİNİ İPTAL ETTİ 

Öz yönetim direnişlerinin kalelerinden ve Türk devlet güçleri için “sendrom” olan Nusaybin’e de 11 Eylül'de kayyum atandı. Kayyum ile birlikte Nusaybin’de ilk olarak belediye eş başkanlarının, devlet tarafından yıkılan Nusaybin’in yeniden inşasına yönelik projeleri iptal edildi. Görevden alınan Nusaybin belediye eş başkanları Sara Kaya ve Cengiz Kök’ün yerine Nusaybin Kaymakamı Ergün Baysal kayyum olarak atandı.

MARDİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ 

Mardin Büyükşehir Belediyesi'ni 17 Kasım günü abluka altına alan Türk devlet güçleri, belediye binasını boşaltarak Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk’ü görevden uzaklaştırdı. Türk’ün yerine Mardin Valisi Mustafa Yaman kayyum olarak atandı. Görevden alınan ve yerine kayyum atanan Kürt siyasetinin önemli ismi Ahmet Türk, 21 Kasım'da evine yapılan baskınla gözaltına alındı ve 24 Kasım'da tutuklandı. 

KZILTEPE BELEDİYESİ İŞGAL ALTINDA

Mardin’de kayyum darbesinin gerçekleştiği son belediyelerden biri de Kızıltepe Belediyesi oldu. Kızıltepe halkının oyları ile AKP’ye büyük fark atarak Belediye Eş Başanı seçilen Leyla Salman ve İsmail Asi,  24 Kasım'da belediye binasına yapılan baskınla gözaltın alındı, ardından tutuklandı. Asi ve Salman’ın yerine Kızıltepe Kaymakamı Ahmet Odabaş kayyum oldu.

Kızıltepe Belediyesi binası kayyum ve Türk polis güçleri tarafından bayraklarla kapatılırken, Kızıltepe halkı adeta işgal görüntülerine sert tepki gösterdi. 

ÇOK DİLLİ BELEDİYECEİLİK ARTUKLU’DA İŞGAL EDİLDİ

Mardin’in büyükşehir olması ile birlikte oluşan merkez ilçe Artuklu, çok dilli ve kültürlü yapısı ile Mardin’de yaşayan halklar ve inançları bir arada yaşatan bir ilçe. Artuklu'da Eş Başkan Leyla Sevinç Bozan ve Emin Irmak çok dilli belediyecilik (Süryanice, Arapça, Kürtçe, Türkçe) yaparak farklı halklar ve inançları yeniden kendi özellikleri ile yaşama katarken, çalışmaları büyük takdir topladı. 21 Kasım günü evlerine baskın yapılan eş başkanlardan Emin Irmak gözaltına alınırken, 13 Aralık gece yarısı Artuklu Belediyesi'ne de Kaymakam Şakir Öztürk, kayyum atandı. 

TÜM KAYYUMLARIN İLK SALDIRI NOKTASI: KADIN VE KÜLTÜR MERKEZLERİ

Mardin’de kayyumların ilk icraatları kadın ve kültür merkezlerini kapatmak oldu. Kürdistan’da Kürt siyasi hareketinin belediyeleri kazanmasının ardından kadın özgürlük bilinci ve çalışmaları konusunda ciddi gelişmeler yaşanırken, kadınlar ekonomik, sosyal ve siyasal yaşama ciddi boyutta katılarak toplumsal gelişmelerin içerisinde önemli rol aldı. Kadınların cins bilinci ekseninde öncülük ettiği bir toplumsal gelişmeyi iktidarı için mutlak tehlike olarak gören erkek egemen, kadını nesneleştiren AKP-Saray zihniyeti, kayyum darbesi ile birlikte ilk olarak kadın merkezlerini kapattı. 

Kürt çocuklarının ana dilinde kültür sanat eğitimi aldığı kültür merkezleri de AKP-Saray rejiminin hedefi oldu. Kadın merkezleri şahsında yeni toplumu, kültür kurumlarında ise Kürt halkının kimliği ve kültürünü gören AKP’nin kayyumları, halkı asimilasyona mahkum etmek ve yeni toplumsal yaşamı yok etmek için ilk olarak kadın ve kültür kurumlarını hedefledi. 

YÜZLERCE KÜRT EMEKÇİ İŞİNDEN ATILDI, YANDAŞLAR İŞE ALINDI

AKP ve Saray'ın kayyumları darbe ile birlikte sadece Kürt halkının iradesini ve kimliğini hedeflemedi. Kayyum Kürt halkının yoksul emekçilerinin ekmeğine de göz dikerek, AKP ve Saray yandaşlarına peşkeş çekti.  Mardin Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinde çalışan yüzlerce işçi AKP ve Saray kayyumu tarafından işten atıldı. Yaklaşık olarak şu ana kadar bin Kürt emekçisini işinden atan kayyumlar, Kürt halkının ekmeğini de gasp etti. İşten çıkarılanlar arasında 2004 yılında 13 kurşunla polis tarafından katledilen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’ın annesi Makbule Kaymaz da bulunuyor. Kayyum, diri olan Kürt emekçisi yetmedi, ölü emekçileri bile işten attı! Nusaybin’de yaşamını yitiren yoksul Kürt belediye işçisi öldükten iki ay sonra kayyum tarafından işten atıldı!

AKP İL BAŞKANI İŞE KİMİN ALINACAĞINA KARAR VERİYOR

Mardin’de yüzlerce Kürt emekçisinin işine son veren kayyum, onların yerine AKP yandaşlarını alıyor. Kimlerin ekmeği gasp edilen Kürt emekçilerin, yoksulların yerine işe alınacağına ise AKP karar veriyor. AKP il başkanının verdiği listeler doğrultusunda kayyum, işçi alımı yapıyor. Yerel kaynaklar AKP’lilerin bu işe aldırmalar karşılığında yüklü rüşvet aldığını da aktarıyor. 

MARDİN VE İLÇELERİNDE 2014 YEREL SEÇİM ORANLARI 

Mardin’de Kürt halkının büyük oranda oylarını alarak seçilen belediye eş başkanları tutuklandı yada görevden alınarak yerlerine kayyum atandı. Mardin’de kayyum işgali ile gasp edilen belediyelerin 2014 yılı seçim sonuçları Mardin halkının tercihini de açık biçimde ortaya koyuyor:

MARDİN BÜYÜKŞEHİR 

Ahmet Türk 167.483 %52.07

AK Parti Mehmet Vejdi Kahraman 120.755 %37.54

Dargeçit

BDP Zeynep Sipcik 7.184 %60.74

AK Parti Mehmet Dursun 3.961 %33.49

DERİK 

BDP Sabahat Çetinkaya 18.086 %64.42

AK Parti Hasip Necimoğlu 9.137 %32.54

KIZILTEPE

BDP İsmail Ası 62.464 %61.27

AK Parti Cibrail Dinler 32.479 %31.85

Mazıdağı

BDP Necla Yıldırım 8.790 %61.71

AK Parti Abdurrahman Önen 3.809 %26.74

NUSAYBİN

BDP Sara Kaya 37.493 %79.67

AK Parti Mehmet Ali Tekin 7.366 %15.65

ARTUKLU

BDP Emin Irmak 25.895 %35.84

AK Parti Serdal Yay 25.306 %35.02

DİRENİŞTE KARARLI

Kayyum darbesine karşı tarihsel direniş mirasını ortaya koyan Mardin halkı, ne olursa olsun kayyum ve baskılara boyun eğmeyeceğini belirtiyor.

Ferhat Kurtay, Diyar Bagok, Rahşan Demirel ve Halit Orallar'ın mirasını devralan, tarih boyunca egemenlere boyun eğmeyen Mardin halkı, direnişini son ana kadar sürdürmekte kararlı.