Güney Kürdistanlı siyasi gözlemci Niyaz Hamid, Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile KDP istihbarat sorumlusu Mesrur Barzani'nin eş zamanlı olarak ABD'ye gerçekleştirdiği ziyaret ve Erdoğan'ın "Elimde liste var" tehditlerine ilişkin ANF'nin sorularına yazılı yanıt verdi. Güney Kürdistan ve Ortadoğu'yu yakından takip eden Hamid, Barzani'nin ABD ziyaretine dahil edilmesini, Lozan görüşmeleri sürerken Kürt Hasan Hayri Bey'in Kürdi kıyafetler giydirilerek meclise alınması ve sonrasında idam edilmesine benzetti. Hamid, Erdoğan'ın "YPG ile PKK'nin aynı olduğunun belgelerini Trump'a sunacağım" tehditlerini de "ABD, Erdoğan gelmeden önce onun evinde kaç kaşık yemek yediğini biliyor" sözleriyle değerlendirdi.

'ARTIK İLİŞKİLERİNİ GİZLEYEMEZLER'

ABD'nin Erdoğan'ın DAİŞ ile ilişkilerinin tümünden haberdar olduğunu kaydeden Hamid, "CHP'li bir milletvekili 2015 yılında Türk basınına verdiği demeçte ABD istihbaratının dönemin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun da aralarında olduğu 500 kişiyi dinlediğini söylemişti. Alt kademede de 10 bin kişinin dinlendiğini söylüyordu. ABD, Erdoğan'ın irili ufaklı her şeyini biliyor. DAİŞ'in halifesinin o olduğunu, Ebubekir Bağdadi olmadığını da biliyor. Sadece Minbic ve Tabqa'da ele geçirilen dokümanlar AKP ile DAİŞ'in bir olduğunu ispatlamaya yetiyor, bile. DAİŞ, El Nusra, Ehrar El Şam ve diğer çetelere verdikleri destekleri gizleyemezler artık" dedi.

'SANKİ KİMİN NE YAPTIĞINI BİLMİYORLAR...'

Erdoğan'ın 16 Mayıs günü ABD başkanı Donald Trump ile yapacağı yüz yüze görüşmedeki argümanlarını sıralayan Hamid, Erdoğan'ın çaresizlikten basit argümanlara başvurduğunu söyledi. Hamid, "Bu görüşmede Erdoğan'ın birinci ana gündem maddesi YPG'ye yapılan silahların durdurulması olacak. Buradaki argümanı da YPG, PYD ve PKK'nin aynı olduğunu ve hepsinin 'terörist' olacağını savunacak. Çantasında bazı belgelerin olduğunu söylüyor. Bir flash belleğin içinde birkaç görüntü ve video olacak, büyük ihtimalle. Çok konuşan çok hata yapar, misali Erdoğan da çok konuş, çok hata yaptı. Sanki ABD istihbaratı kimin ne iş yaptığını bilmiyormuş gibi... Erdoğan çaresizlikten ve yapacağını bilememekten böyle ucuz bir yola başvuruyor.

'KDP'Yİ SAHTE ŞAHİTLİK İÇİN GÖTÜRÜYORLAR'

Mesrur Barzani başkanlığındaki KDP heyetinin Erdoğan ile eşzamanlı olarak ABD'ye yaptığı ziyareti sorduğumuz Hamid, sorumuza, "Bu bir tesadüf müdür, yoksa plan mıdır?" sorusuyla yanıt vererek şunları söyledi: "Bu arada PDK başkanı Mesud Barzani'nin büyük oğlu da Erdoğan ile aynı saatlerde Washington'da olacak. Mesrur Barzani'nin Washington'da bir seminere katılacağını söylüyorlar. Ama Kürtlerin hepsi de biliyor ki Erdoğan, Trump'a 'Bak, ben Kürtlere karşı değilim bak Güney Kürdistan Kürtlerini destekliyorum' demek için Mesrur Barzani o ziyarete dahil edildi. Erdoğan, Mesrur Barzani ile beraberindeki Kürtleri, Kürt karşıtı olmadığı göstermek için şahit olarak götürdü."

KDP'YE HASAN HAYRİ BEY ANIŞTIRMASI

KDP'lilerin Erdoğan'a "sahte şahitlik" yapmak için Washington'a gittiğini dile getiren Hamid'in şu tarihi hatırlatmada bulunması dikkat çekti: "Türk devleti, Kürtleri sahte şahit göstermeyi iyi biliyorlar. Lozan görüşmeleri sürerken Dersim mebusu Hasan Hayri Beg, Atatürk'ün isteği üzerine Kürt kıyafetleri ile meclise gidip Lozan'a Türklere destek telgrafı çekmişti. Ama onu 1925'te idam ettiler. Hasan Hayri Beg, Türk devletinin güvenilmezliğini 'Gelip geçenler tükürsün diye mezarımı bir yol kenarına yapın' demişti. Bugün yapılan da ondan farklı bir şey değil."

'ABD, ERDOĞAN'IN KAÇ KAŞIK YEMEK YİYEREK GELDİĞİNİ BİLİYOR'

Hamid, Erdoğan'ın yanlışlarına her gün yeni bir yanlış eklediğini ve KDP'nin de bu oyunda figüran olarak kullanıldığını kaydederek, "Aslında Erdoğan KDP'yi yanında götürerek yine büyük bir yanlış yapıyor. Sanki DAİŞ ile KDP'nin Erdoğan'a bağlı olduğunu kimse bilmiyormuş gibi... ABD, Türkiye'de hükümetten ne kadar kişiyi dinliyorsa Güney'de bir o kadar fazlasını dinliyor. Kimin ne olduğunu biliyor. ABD, Erdoğan gelmeden önce onun evinde kaç kaşık yemek yediğini biliyor" diye konuştu.