Görgü tanıkları: Pekdoğan, polis tarafından infaz edildi

Görgü tanıkları, '7 Aralık günü terörist silahı ile birlikte ölü ele geçirildi' tarzında haber yapılan Pekdoğan’ın devlet güçleri tarafından infaz edildiğini söyledi.

7 Aralık günü hakkında havuz medyasında çıkan çatışma sonucu bir “terörist” silahı ile birlikte ölü ele geçirildi tarzında haberler yapılan Doğan Pekdoğan’ın ölümüne ilişkin konuşan görgü tanıkları, olay yerinde herhangi bir çatışma yaşanmadığını belirtti. Görgü tanıkları Pekdoğan’ın devlet güçleri tarafından infaz edildiğini söyledi.

İnfaz politikalarının son kurbanı 7 Aralık akşamı Bağlar ilçesine bağlı Bağcılar Mahallesi 1154. Sokak’ta devlet güçleri tarafından katledilen 24 yaşında inşaat işçisi Doğan Pekdoğan oldu. Havuz medyasına yansıyan “Zırhlı polis aracına roketatarlı saldırı gerçekleştirmeyi planlayan ‘terörist’ çıkan çatışma sonucunda silahı ile birlikte ölü ele geçirildi” tarzında haberlere karşı olayın açık bir infaz olduğunu belirten görgü tanıkları şunları anlattı: “Saat 21:30 sularında Göletli Park civarında Akrep Tipi bir zırhlı araç tarafından durdurulan Pekdoğan, GBT ve aramaya tabi tutuldu. GBT İşleminin ardından kimliğini alıp uzaklaşan Pekdoğan’a 50 metre sonra zırhlı araçtan iki el ateş edildi. Sırtından ve bacağından yaralanan Pekdoğan, yere yığıldıktan sonra başına gelen polisler tarafından taranarak infaz edildi. Vücudunun birçok yerine kurşun isabet eden Pekdoğan, olay yerinde yaşamını yitirdi. Olay gerçekleştikten sonra kurşun sesleri nedeni ile balkon ve pencerelere çıkan halk polisler tarafından ‘İçeri girin, pencereleri kapatın, kafasını dışarıya çıkaran olursa gerekeni yaparız’ şeklinde tehdit edilerek içeriye girmeye zorladı ve bir süre sonra Büyükşehir Belediyesi’ne ait cenaze aracıyla alınan cenaze götürüldü.”

‘İNFAZ ETTİKLERİNİ GİZLEYİP YARIN SAVCILIĞA SEVK EDECEĞİZ DEDİLER’ 

Katledilen Pekdoğan’ın cenazesi devlet güçleri tarafından hastaneye kaldırıldıktan sonra polisler tarafından aranan Baba Tahsin Pekdoğan, ise İHD’ye yaptığı başvuruda olanları şöyle anlatıyor: “Saat 23:15’te, 0412 ile başlayan bir numaradan arandım. Polis olduğunu söyleyen kişi ‘Oğlun Araştırma Hastanesi’nde hemen gel’ diyerek telefonu kapattı. Telefonun ardından hemen hastaneye gittim ve oradaki polise durumu anlatarak oğlumun hastanede olup olmadığını sordum. Yaptığı telefon görüşmeleri ve kısa araştırmanın ardından ‘seni arayan numara polise ait fakat oğlun hastanede değil emniyette’ dedi. Hastane polisinin yönlendirmesi üzerine emniyete gidip ön nizamiye kısmından oğlumu sordum. Bu kısımdaki kişiler birkaç görüşmenin ardından yanıma gelerek ‘Oğlun burada ama göremezsin çünkü yarın savcılığa sevk edilecek’ diyerek beni eve gönderildi. Ancak eve döndükten 10 dakika sonra yine aynı numara aradı ve ‘Oğlun hastanede neden gelmiyorsun’ diyerek telefonu kapattı. Daha on dakika önce emniyetten geldiğimiz için çok telaşlanmadım, bir yanlışlık olduğunu düşündüm ancak her ihtimale karşı oğlum ve eşim emniyete gitti. Eşim ve oğlum emniyette gidip durumu anlattıktan sonra oradaki polisler tarafından alınıp hastane morguna götürüldü ve oğlumun cenazesi gösterildi.”

‘OLAYIN AYDINLANMASI İÇİN KAMERA KAYITLARI İNCELENMELİ’

Havuz medyasına yansıyan çatışma haberlerine tepki gösteren Baba Pekdoğan, olayın aydınlanması için çevredeki dükkanların kamera kayıtlarından başlanarak gerekli incelemelerin yapılmasını istedi.