Mardin’in Nusaybin ilçesinde 14 Mart 2016'da ilan edilen ve 134 gün süren sokağa çıkma yasağının ardında da abluka sürüyor. Hasar Tespit Komisyonu'na göre; ilçeye 28 bin top atışı yapıldı. 6 mahallenin tamamı yakıldı. Ev ve arazilerine el konulan birçok Nusaybinli, çevre il ve ilçelere taşınmak zorunda kaldı.

Mardin’in Nusaybin ilçesinde 14 Mart 2016 tarihinde başlayan ve 134 gün sonra kaldırılan yasak sırasında çatışmaların yoğun yaşandığı Abdulkadir Paşa, Kışla, Zeynelabidin, Fırat, Dicle ve Yenişehir mahallelerinin tamamı yıkıldı. TOKİ'nin girdiği bazı mahalleler, tel örgülerle çevrili. Akçatarla, Bahçebaşı, Çatalözü, Çelikyurt, Yakınköy, Yenituran ve Yıldırım mahalleleri de 9 Eylül 2016'da ‘afet riski’ statüsüne alındı.

Nusaybin’in 6 mahallesinde 6 bin 300 ev yıkıldı. Ev ve arazilerine el konulan birçok Nusaybinli ise çevre il ve ilçelere taşınmak zorunda kaldı.

28 BİN ATIŞ YAPILMIŞ

Devletin oluşturduğu Hasar tespit Komisyonu'na göre; Türk devlet güçleri, saldırı süresince 28 bin havan ve top atışı yaptı. Bu bilgiler, Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bir duruşmada da kayıt altına alındı.

SİGORTA ŞİRKETLERİ OYALIYOR

Nusaybin’de halkı en çok mağdur eden kurumlardan bir tanesi de sigorta şirketleri. Sokağa çıkma yasağı öncesinde sigortalanan birçok evin parasını, meblağ çok fazla olduğu için ödenmiyor.

Şirketler, ‘sözleşmenin esaslı unsurları gizlendi’ kılıfını bularak, "siz hendek kazılırken haber vermediniz" diyerek halkı suçluyor. Sigorta şirketlerinin bir başka bahanesi skandal niteliğinde: "Evlerinizi terk ederek rizikoyu arttırdınız."

5 BİN TL İLE KAPATIYOR

Evin değerinin yüzde 12’lik kısmı kadar eşya parası ödeniyor. 5 bin TL ödeme yapılarak, geriye kalan alacakları için imza isteniyor. Bu imza, ‘sulh’ olarak değerlendirilip ödeme yapılmıyor.

DAVA DA AÇILAMIYOR

Mağdurun beyan ettiği zararın, ödenip ödenmeyeceğine ilişkin Hasar Tespit Komisyonu’ndan cevap gelmeyince dava da açılamıyor. Avukatlar, dava için 9 aylık yasal sürenin dolmasını bekliyor.

AVUKATLAR: İMZA ATMAYIN

İlçedeki hukukçular, halkı imza atmamaları gerektiği konusunda uyarıyor: “Önce kendilerine eşya parası olarak çok küçük bir miktar ödeniyor, sonra atılan imzalarla anlaşma sağlanmış gibi geri kalan para ödenmiyor. Sigorta şirketleri bin bir bahane ve yalanla ödeme yapmıyor. Nusaybin halkı hakkı olanı alacak ama bu zamana yayılacak. Evleri yıkılanların hepsi mutlaka hukuksal destek alsınlar, avukatlara danışsınlar. Hiç kimse verilenlere ve TOKİ evlerine razı olmak zorunda değil. Neyse hakları onu istesinler.”

'KİMSEDEN BİR ŞEY DİLENMİYORUZ'

3 katlı evi yıkıldığı için kirada oturan 65 yaşındaki İbrahim Eren, 40 yıl boyunca Abdulkadir Paşa Mahallesi'nin Serçe Sokağı'nda oturduğunu hatırlatarak, "Bütün çocuklarımı orada büyüttüm. Memleketimizi terk etmedik ama kiralık ev zor bulduk. Alt katta üç aile bir arada yaşıyor. Kimseden bir şey dilenmiyoruz, bütün emeğimizi yıktılar” dedi.

Hükümet Konağı’na gittiğinde çok sayıda kağıt imzaladığını belirten Eren, şöyle devam etti: “Hiçbir destek almadık şimdiye kadar. Evi sigortalatmıştık, onlar da artık telefonlara bile çıkmıyor. Bizi suçlu gösteriyorlar. Evlerimizi yıkmasaydılar biz yine yapardık. TOKİ’nin vereceği daireyi ne yapayım, benim evin onların yaptığı bütün apartmana bedeldi.”

'YIKTILAR, HAKKIMI BIRAKMAYIZ'

Hasar Tespit Komisyonu’ndan eşya bedeli olarak 4 bin lira alıp okumadan kağıtlara imza attığını dile getiren Resul A. ise şunları paylaştı: “Komşularla görüşmeye gittik. Bize ‘biraz para ödeyeceklerini geriye kalanın da evimizin raporuna göre’ ödeneceğini söylediler. Ben de sıkışmıştım, aldım. O kağıtlara imza attırıp başka para ödememeye çalıştıklarını öğrendik. Şimdi avukatlar devrede. Hakkımızı bırakmayız onlara. Kuruşuna kadar alacağız, çünkü onlar yıktı buraları.”