GÖRÜNTÜLÜ

Pazarcık’ta tasfiyeye karşı direniş

Sosyolojik yapısıyla AKP/Saray’ın hedefindeki kentlerden biri olan Pazarcık’ta eğitim alanındaki muhaliflerin tasfiyesiyle süren saldırılar karşısında eğitimcilerin direnişe geçti.

Kamuda muhalifleri tasfiye ederek yürütmüş olduğu sivil darbe mekanizması ile kamu kurum ve kuruluşlarına sadece kendi kadrosunu yerleştiren AKP/Saray rejiminin eğitim alanındaki tasfiyesi sürüyor. Maraş’ta Eğitim Sen üyesi toplam 56 eğitimciyi görevinden ihraç eden AKP/Saray rejimi, Pazarcık ilçesinde ise 26 kişiyi görevden ihracı dikkat çekiyor. Eğitim Sen’in genel üye sayısıyla kıyaslandığında yüzde 10’u aşkın bir rakam oranın ihracın yapıldığı Pazarcık’ta yapılan hukuksuzluğa karşı Eğitim Sen Pazarcık Şube’de süren direniş ise aralıksız bir şekilde devam ediyor. Yaklaşık 60 gündür direnişte olan eğitimciler, hak mücadelelerine ilişkin ANF’ye konuştu.

‘İHRAÇLAR ÖRGÜTLÜLÜĞÜMÜZÜ YIKMAYA DÖNÜK ‘

Maraş genelinde görevden direkt olarak ihraç edilen üye sayılarının 56 olduğunu ve bunların 26’sının Pazarcık’ta olduğunu söyleyen Eğitim Sen Pazarcık Şube Sekreteri Özgür Güler, farklı yaptırımlar beklediklerini ancak ihraçların kendileri için de sürpriz olduğunu söyledi. Güler, ihraçlarına ilişkin şunları dile getirdi: “Çünkü buranın öznel koşullarından ötürü, çok fazla bir sendikal hareketlilik ve eylemsellik süreci yaşayabileceğimiz yerlerden bir yer değildir. Bu nedenle burası için çok daha bilinçli ve ciddi bir yönelim olduğu kanaatindeyiz. Küçük çaplı da olsa var olan örgütlülüğümüzü yıkmaya dönük bir çaba olduğunu düşünüyoruz. 26 rakamı burası için çok çok büyük bir rakam. Türkiye ortalamasının da çok çok üzerinde. Genel üye sayımız ile orantıladığımızda yüzde 10’un üzerinde bir ihraç söz konusu.”

‘MARAŞ KATLİAMI DA 2 ÖĞRETMENİN ÖLDÜRÜLMESİYLE BAŞLADI’

İhraçların Maraş Katliam süreciyle denk gelişine dikkat çeken Güler, “İçerisinden geçtiğimiz süreç itibariyle Maraş katliamının yıldönümüne denk geliyor. Bu süreçte ister istemez kimi düşünceleri de beraberinde getirmiş bulunuyor. Maraş katliamının süreci de 2 tane sosyalist ve devrimci öğretmenin öldürülmesi akabinde cenaze törenine yapılan bir saldırıyla başlayan bir süreçti. Burada biz ihraç edilen birçok arkadaşın Alevi olması ve birçoğunun Pazarcıklı olması ister istemez aklımıza bunu getiriyor. Var olan bu durumla oynanmak istendi. Toplum kırılmak istendi. Bizler yine sorumluluğumuz bilerek, bu süreci en sağlıklı şekilde yürütmeye çalışıyoruz. Direnişimizi güçlendirerek ilerletmeye çalışıyoruz. Bu tür provokasyonlara da yer vermemek adına çaba sarf ediyoruz” dedi.

‘MÜCADELEMİZ SÜRECEK, ÇÜNKÜ BİZ HAKLIYIZ’

Tasfiyelerine karşı başlattıkları direnişle mücadelelerini sürdürdüklerini belirten Güler, “İlk günden bugüne kadar direniyoruz. Bir aradayız ve ilk günden bu yana daha da güçlenerek bir arada duruyoruz. Direnişimizi de sonuna kadar sürdüreceğiz. Biz çok iyi biliyoruz. Biz haklıyız. Mücadelemiz sonuna kadar haklı bir mücadele. Bizler bilimsel anadilinde laik eğitim için mücadele eden insanlarız. Mücadelemizi de sonuna kadar da sürdüreceğiz. Gerici yapılanmaya ve gerici faşist saldırılara karşı sonuna kadar da mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.

‘İHRAÇLARDA, MARAŞ KATLİAMININ VURGUSU MU VAR?’

İhraç edilen öğretmenlerden Serkan Altünöz ise ihraçların bir basın açıklamasına dayandırıldığını belirterek, “Bu ihraçların hepsi yaptığımız bir basın açıklamasına dayandırılıyor. Ancak basın açıklamasına dair açılan soruşturma henüz sonuçlanmış değil. Biz bundan yola çıkarak özellikle Pazarcık’ın sosyolojik yapısı göz önünde bulundurularak ihraç listesinin hazırlandığını düşünüyoruz. Özellikle ihraç edilen çoğu arkadaşımızın Alevi kökenli olması, sol görüşlü olması ve sosyal demokrat olmaları nedeniyle ihraç edildik. Buda 1978 Maraş Katliamı’ındaki vurguyu ve alt yapıyı anımsattı bize. Bizde eylemsellik sürecimizi buna göre yapılandırdık.

Özellikle buranın yapısının herhangi bir zarar görmemesi ve arkadaşlarımızın çabasının başkasının herhangi bir şekilde kendi emelleri doğrultusunda kullanmaması ve bu olayın farklı yanlara sapmaması için özen gösteriyoruz. Sendikamız içerisinde eylemimizi sürdürüyoruz. 26 arkadaşımızla beraber aynı şekilde düşünüyoruz. Bu olayın farklı yönlere sapması için, süreci insanlara anlatmaya, direnişin sonuca ulaşacağını ve sadece bu süreçte aklıselim davranıp mücadele edilmesini gerektiğini düşünüyoruz. Pazarcık halkı da bizlerden desteğini esirgemiyor” dedi.

‘TASFİYEMİZ İLE NE AMAÇLANIYOR?’

Tasfiyeleri ile neyin amaçlandığını soran Altünöz, şöyle devam etti: “Bizim üzerimizden farklı planlar mı kuruluyor. Özellikle günümüzde olanlara da baktığımızda, farklı niyetler mi var diye düşünüyoruz. Bizden yola çıkarak farklı sonuçlar mı elde etmek istiyorlar. Bizim ihraçlarımızı hazırlayanların farklı yapılara hizmet ettiğini düşünüyoruz. Yapılacak bir araştırma ile bunun da ortaya çıkacağını düşünüyoruz. Direniyoruz. Sonuç alıncaya kadar da direnmeye devam edeceğiz.”